Bilgi değil, bilgiyi kısa vadede işleme sokabilme = değer ve kazançtır. Wikipedia’da en prof. doktorların bile bilmediği sayısız bilgi var. Ancak bu bilginin orda var olması değil mühim olan, akıl sahibi bir varlığın bilgiyi alıp sentezleyebilmesi ve işleme sokabilmesidir mühim olan.
Doğa da bir bilgi kaynağıdır. Ancak insanlık binlerce yıl doğayla yani bilgiyle iç içe yaşamasına rağmen çoğu buluşlar son on asırda gerçekleşmiştir. Doğadaki mevcut bilgiyi anlayabiliyor, analiz yaparak bilgi temelinde yeni “işimizi kolaylaştıran” icatlar üretebiliyoruz. İşte para eden yer burası: işimizi kolaylaştırması. İnsanların dertleri rahat bir yaşam olduğu için iş kolaylaştıran aletler için çoğu şeye razı olurlar. Bu da parayı veya serveti beraberinde getirir. İşte bu icadın mucidi sizseniz değmeyin keyfinize :).
***
Bilgi kaynakları 7’den 70’e her kısmı alakadar ettiği için ve akıl sahibi tüm insanlar tarafından belli bir çabayla hafızaya aktarılabildiği için dar bütçeli dünya halkları ve devletler elinde hızla yayılabiliyor. Yine de o kadar etkili değil. İnternetin keşfinden ve yayılımından önce insanların okuma oranları çok azdı ve ancak orta ve üst kesim üniversite okuyabiliyordu. Bu bugün büyük oranda azaldıysa da yine de fakir ülkelerde internet erişimi bile lükse girdiği için bilgi araçları tekel olarak belli kurumlarda tutulabiliyor. Umarım devran döner ve insanların bilgilenmekte sıkıntı çekmediği günler gelir.