Evet, ama "görev" doğadan verilmiş bir yazgı değil; toplumsal kurumlar, normlar ve bireysel seçimlerin ortak ürünü. Hücre–organizma benzetmesi belli açılardan öğretici, fakat bireylerin iradesi, hakları ve ahlaki muhakemesi olduğu için biyolojik determinizme kaydırıldığında hem analitik hem de etik açıdan sorunlu.
Neden benzetme yine de işe yarıyor derseniz, çünkü karmaşık toplumlarda işbölümü ve rol uzmanlaşması var. Yani insanlar belirli rolleri (öğretmen, mühendis, ebeveyn, gazeteci…) üstleniyor; bu roller beklentiler, sorumluluklar ve yetkilerle birlikte geliyor; kurumlar da bu rolleri koordine ediyor. Dolayısıyla ortak yarar üreten bir işlevsellik katmanı var. Ancak nörobiyolojik düzeydeyse hücre, organizmanın çıkarına açık uçsuz bir bağlılık gösterirken; toplumsal düzeyde birey, haklarını koruyan ve itiraz edebilen bir özne. Haliyle, "herkesin doğuştan sabit görevi" gibi iddialar saçmalık; en fazla ortaokul düzeyinde mekanik bir benzetmeden kaynaklanıyor.
Toplumsal gerçeklikte ne var, onu ayıralım:
- Rol ve kurumlar var; işbölümü karmaşıklık arttıkça derinleşiyor (işbölümü toplumsal dayanışmayı dönüştürebiliyor).
 - Seçim ve müzakere var; insanlar rolleri üstlenirken pazarlık ediyor, değiştiriyor, terk ediyor.
 - Normlar, yaptırımlar ve teşvikler var; beklentiler yazılı (hukuk) ve yazılı olmayan (ahlaki-kültürel) düzeneklerle ayakta tutuluyor.
 - Çatışma ve yeniden dağıtım var; roller arasında güç asimetrileri doğuyor, bu da reform ve değişimi tetikliyor.
 
Dolayısıyla, bireylerin "toplum için" yaptığı işler var; fakat bu işler biyolojideki hücresel görevler gibi sabit ve tek-anlamlı değil. Bir rolün meşruiyeti, ürettiği kamusal fayda ile hak ve özgürlüklere saygısı üzerinden tartışılıyor.Sonuç olarak da, benzetmeyi ilkesel sınırlarıyla kullanmak gerekiyor: Toplum, organizmaya benzer şekilde koordinasyon gerektiriyor; keza işbölümü verimliliği ve dayanışmayı artırabiliyor. Oysa birey, hücre değil; irade, hak ve sorumluluk taşıyan bir yurttaş. Bu yüzden "görev" dilini, zorunlu yazgı değil, müzakere edilebilir rol ve sorumluluklar olarak okumak daha doğru.
Kaynaklar
- Émile Durkheim. (1893). De La Division Du Travail Social. Yayınevi: F\u00e9lix Alcan.
 - Bruce R. Biddle. (1986). Recent Developments In Role Theory. Annual Review of Sociology, sf: 67-92. doi: 10.1146/annurev.so.12.080186.000435. | Arşiv Bağlantısı