Bellek kısa süreli bellek ve uzun süreli bellek olmak üzere ikiye ayrılır uzun süreli bellek örtük belleği içerir, örtük bellek ise episodik bellek denilen anılarımızı ve kişisel yaşam deneyimlerimizi içerir. Anılar ve kişisel yaşam deneyimlerimiz hayatta kalmamıza yardımcı olduğu için depolanır. Anılar klasik koşullanma denilen ilkeyle beynimize kodlanmaya yatkındır. Örneğin silah sesi duyduktan sonra annesinin öldüğünü gören kişi daha sonra silah sesine benzer bir ses duyduğunda genelleme ilkesi bağlamında annesinin öldüğü anıyı hatırlayabilir. Anılar mutlaka bu kadar sarscı bir olay olmayabilir eski sevgilisinin kokusunu alan bir kişi kokuyu hatırlamasa bile farkında olmadan geçmişe dönüp eski hatıraları gözünde canlandırabilir. Örtük bellek genelde bilinçdışı işlediğinden kişinin kokuyu (veya diğer duyuların) anıları tetiklediği bilincinde olması gerekmez. Anılar çağrışımsal öğrenme ve çağrışımsal bellek kavramı bağlamında da açıklanabilir. Kavgayla ilgili kötü bir anısı olan kişi televizyonda kavga haberi gördüğünde kavga anısını hatırlayabilir. Bazı uyarıcılar, sakinleştiriciler ve halüsinojenler beynimizin nörotransmitter yapısını değiştirerek doğrudan olmasada dolaylı olarak belleğimizi ve anılarımızı ortaya çıkarabilirir. Kısaca anılarınız hiç olmadık yere bilincinize gelmez siz farkında olmasanız bile tetikleyen bir unsur olabilir.
Kaynaklar
- M. DUYAR. Çağrışımsal Hazırlama (Priming) – Bir Tür Bildirilemeyen Bilinçaltı Örtük Bellek. (7 Nisan 2021). Alındığı Tarih: 17 Haziran 2024. Alındığı Yer: Kişisel Gelişim | Arşiv Bağlantısı