Evrim teorisi tüm canlıların tek bir ortak atadan türediğini öne sürer ve bu düşünceye ortak ata teorisi denir. Bu teori yaşamın kökeninde tek hücreli bir organizmanın bulunduğunu ve zamanla genetik değişimler ve doğal seçilim yoluyla çeşitlenerek farklı canlı türlerinin ortaya çıktığını savunur. Genetik ve fosil kayıtları da bu görüşü destekler. Yani bakteri gibi basit mikroorganizmalardan insanlara kadar uzanan bir evrimsel süreç var bu süreçte ortak bir başlangıç noktasından türeyen türler milyonlarca yıl süren farklılaşmalarla bugünkü çeşitliliğe ulaştı. Ancak cansız maddeler için tek bir kaynaktan gelmek biraz daha farklı bir konudur. Biyolojik evrimin dışına çıktığımızda yaşamın öncesine ve evrenin kökenine bakmamız gerekiyor. Büyük patlama teorisi evrenin yaklaşık 13.8 milyar yıl önce yoğun ve sıcak bir tekillikten genişleyerek bugünkü haline geldiğini açıklar. Bu genişleme sırasında temel parçacıklar ve elementler oluştu bu elementler de zamanla yıldızların içinde daha ağır elementlere dönüşerek gezegenler ve diğer gök cisimlerini oluşturdu. Dolayısıyla cansız maddeler için tek bir başlangıç kavramı büyük patlamaya dayanırken canlılar içinse evrimsel süreçteki ilk canlı hücreye dayanır. İki süreç de bir tür başlangıç noktasını paylaşır ancak biri fiziksel evrenin ve maddelerin oluşumuna diğeri ise yaşamın biyolojik evrimine odaklanır. Yani düşündüğün gibi tek bir kökenden gelme fikri bir ölçüde doğru ama yaşamın ve cansız evrenin başlangıçları farklı şekillerde açıklanıyor. Bu farkları göz önünde bulundurarak her ikisinin de doğadaki bağlantılı yapıyı açıklamada rol oynadığını görebiliriz [1][2]
Kaynaklar
- sciencenasa. The Big Bang - Nasa Science. Alındığı Tarih: 13 Ekim 2024. Alındığı Yer: sciencenasa | Arşiv Bağlantısı
- D. F. LAWDEN, et al. (1964). Chemical Evolution And The Origin Of Life. Nature. doi: 10.1038/202412a0. | Arşiv Bağlantısı