Burada balıkların genel anatomisine bakmak gerekli olduğunu düşünüyorum.

Balığın hava kesesi ve bağırsakları diptedir. Bir balık öldüğünde bağırsak bakterileri bağırsak içindeki maddeleri ayrıştırarak Metan ve karbondioksit üretir. Bu, balığın üst kısmının ağırlaşmasına neden olur, böylece hacimsel yoğunluk, yerini değiştirdiği sudan daha hafif hale geldikçe balıklar baş aşağı yüzer. Ters şekilde evrimleşmiş olsalardı, organ konumlarının yine aynı olacağını düşünüyorum. Bunun enerji açısından fark yaratacağını da düşünmüyorum. Öldükleri zaman bunun olmasının sebebi daha az enerji harcadıkları anlamına gelmiyor. Tam tersi, dediğiniz gibi evrimleşseydi bu sefer de düz durmaları için neden enerji harcıyorlar? gibi sorular da karşımıza çıkacaktı. Düz veya ters, her şekilde duruş için enerji harcıyoruz. Fakat evrimleştiğimiz konum, adaptasyon ve yaşam koşulları için en mutlak yol.
Fakat bunu yapan balıklar da var: Orta Afrika'ya özgü yedi yayın balığı türü, hayatlarının çoğunu altüst olarak yaşıyor. Bu altüst olmuş yüzücüler, alışılmadık bir yönelime sahip olmalarına rağmen anatomik olarak sağ tarafı yukarıda olan kuzenleriyle aynılar. Bilim insanları, baş aşağı duran yayın balığının 35 milyon yıldır kendi hayatta kalma stratejilerini geliştirdiğini tahmin ediyor.

Yüzeyde bir balığın hayatta kalması için yiyecekten çok daha önemli olan başka bir şey daha var: oksijen. Yaşam için gerekli olan gaz, havadan suya kolayca karışır ve su hattında ince bir tabaka halinde yoğunlaşır; tam da baş aşağı duran yayın balığının ağzının ve solungaçlarının onu almak için mükemmel bir şekilde konumlandığı yerde. Ancak bu, tüm balıklar için geçerli değil.
Chapman, baş aşağı yüzmenin mutlaka hipoksiye tepki olarak evrimleşmediğini söyledi. Ancak vahşi doğada yaşayan birçok balık için sudaki oksijen seviyesinin, solungaç boyutunun artması ve yumurta sayısının azalması gibi büyük etkileri olabilir ve bu da sonunda ayrı türlerin oluşmasına yol açabilir.
Kaynaklar
- KQED. The Mystery Of The Upside-Down Catfish | Kqed. (17 Nisan 2018). Alındığı Tarih: 8 Ocak 2024. Alındığı Yer: KQED | Arşiv Bağlantısı