Evrimsel süreçte akrabalık derecesini belirleyen birçok farklı senaryo var senaryolara buradan bakabilirsiniz. Türün mevcut özellikleri, yaşadığı alan ve evrimsel tarih göz önüne alındığında Australopithecus afarensis türünün bu senaryolardan hangisine en çok uyduğuna karar veriliyor ve insanın doğrudan atası olduğu düşünülüyor. Bu türün özelliklerini daha sonra yazacağım ama önce evrim karşıtlığı için kullanılmasının anlamsızlığını belirtmek istiyorum.
İlk paragrafta belirttiğim bütün durumlar, evrimsel olarak bir akrabalık durumudur ve evrim karşıtlığı için kullanılamaz. Diyelim bu tür bizim atamız değil. Ne olacak? Evrimsel ağaçta o tür de atalarımızın olduğu kısma değil de ona yakın başka bir yere yerleşmiş olacak. Hiçbir makalede "Bu bütün canlılıktan ayrı bir evrimsel ağaca yazılması gereken bir tür." denmiyor ki. Doğrudan atamız değilse, atamız değil de kuzenimiz diyeceğiz. Kuzenimiz de eski atalarımızın genlerini ve özelliklerini taşıyor. Yani kuzenlerimizden de atalarımız hakkında bilgi ediniyoruz ve onlar da evrimsel sürecimizin bir parçası.
Gelelim şimdi türün neden atamız olduğunun düşünüldüğüne:
Günümüzden 3.9 ila 2.9 milyon yıl önce yaşayan A. afarensis'in en meşhur bireyi, günümüzden 3.2 milyon yıl önce yaşamış olan Lucy isimli bireydir. Türün bu kadar meşhur olmasının nedeni, Homo sapiens'in doğrudan atası olduğunun düşünülmesidir. Her ne kadar Australopithecus türleri arasında bize en yakın olan kuzenimiz olmasa da, en popüler atalarımızdan (veya kuzenlerimizden) biri olduğu aşikardır. Dahası, insanı "insan" yapacak en önemli özelliklerin de artık bu türlerde toplanmaya başlamış olduğunu görmemiz açısından, türümüzün evrimi açısından önemlidir. Bu türe ait çok fazla sayıda fosil elde edilmiştir. Fosillerin yüzeye çıkarıldığı yerler arasında genel olarak Kuzey Afrika'da bulunan Laetoli, Hadar, Afar, Omo, Maka, Fejej, Belohdelie ve Koobi Fora bulunmaktadır.
Kemik yapılarını incelediğimizde, A. afarensis türünün günümüzdeki insansı maymunlara göre körelmiş azı ve ezici dişleri olduğunu görürüz. Ancak buna rağmen bu dişler, hala bizlerdekine göre çok daha iridir. Beyin hacminde bir miktar büyüme gözlenmeye başlanır ve artık 380-430 cc arası bir beyin hacmi görülür. Çene dışarıya çıkıktır ve bu, "prognatik yüz" olarak bilinir. Üstelik Lucy ve benzeri bireyleri incelediğimizde, artık sosyal yapının da karmaşıklaşmaya başladığına dair ilk izleri görebiliyoruz. Örneğin cinsel çiftbiçimliliğin (erkek ile dişinin birbirinden farklı görünmesi) bu dönemlerde belirginleşmeye başlaması, cinsel seçilim baskısının artması anlamına gelmektedir. Henüz fiziksel görünüm birbirinden çok farklı olmasa da, erkeklerin dişilerden iri olmaya başladığı görülmektedir. Bu durum, sosyal statülerin de oluşuyor olmasına bir işaret olabilir. Tüm bunlar, beynin evrimiyle doğrudan ilişkili olan konulardır. Tabii ki, A. afarensis'in bipedal (iki ayak üzerinde yürüyebilen) bir tür olması da, beynin evrimini tetikleyen başlıca unsurlar arasında yer almaktadır.
Kaynaklar
- Ç. M. Bakırcı. İnsan Evrimi: İnsanlar Nasıl Evrimleşti? İnsanların Ataları Kimlerdi? İnsanın Evriminde Hangi Türler Var?. (30 Nisan 2011). Alındığı Tarih: 9 Ekim 2023. Alındığı Yer: Evrim Ağacı doi: 10.47023/ea.bilim.60. | Arşiv Bağlantısı