Evrimsel süreçte çeşitli izolasyon mekanizmaları (zamansal, coğrafi, gametik, mekanik ve davranışsal olmak üzere 5 kategoride incelenebilir), aynı türden bireylerden oluşan popülasyonları 2 veya daha fazla gruba bölebilir. Bu izolasyonlar, farklı seçilim baskıları ve iç melezlenmeler sonucunda birbirinden giderek farklılaşan 2 veya daha fazla grubun oluşması demektir. İşte türleşme, bu farklılıkların nesiller boyu birikmesiyle oluşur. Bu gruplar birbirinden o kadar farklılaşır ki, artık onları aynı gruba koymak mümkün olmaz. Türleşmenin tamamlandığını* (veya artık bariz türlerin evrimleştiğini), genellikle söz konusu canlı gruplarının birbiriyle çiftleşemeyecek kadar farklılaşmasından anlarız.
Her ne kadar bilinen, resmi bir araştırma olmasa da, insan ile ne şempanzenin, ne de bonobonun çiftleşemediği düşünülmektedir. Çünkü en basitinden, insanda 46, şempanze ve bonoboda ise 48 kromozom vardır. Tıpkı at ve eşekte olduğu gibi, insan ile şempanze/bonobo çiftleşmesinden doğacak canlı da tek sayılı kromozoma sahip olabilecektir. Çünkü insan sperm/yumurtası 23 kromozom, şempanze/bonobo sperm/yumurtası 24 kromozom taşıyacaktır. Bunların birleşimi, 47 kromozom verir. Bu, canlının yaşayamayacağı anlamına gelmese de, verimli döller verebilmesini çoğu zaman imkansız hale getirmektedir. Ancak ve ancak çok sayıda 47 kromozomlu olarak bir arada bulunursa ve sperm/yumurta üretiminde sıkıntı olmazsa, kimi zaman bu sperm ve yumurtalar 23 veya 24 kromozomlu olabilmektedir ve böylece iki melez birbiriyle çiftleşip verimli döller verebilecek şekilde çift sayılı kromozomlu bireylerin doğmasına neden olabilmektedir. Kimi zaman da melezler, kendilerini oluşturan atalarla (bu örnekte insan veya şempanze/bonobo ile) çiftleşerek de verimli döller verebilmektedir. Fakat bunlar, oldukça nadir görülen durumlardır. Çoğu zaman kısırlığa neden olsa da, benzer verimli döllere, at-eşek-katır durumunda da rastlamaktayız.
Yani uzun lafın kısası, artık bu iki tür çiftleşemeyecek kadar farklı hale geldikleri için iki türün melezini oluşturmak çok zayıf bir ihtimaldir, büyük ihtimalle düşük(abortus) meydana gelecek yada hayata devam edemeyecek şekilde sağlıksız bir doğan canlı kısa süre içinde ölecektir.
Düşük neden olur?
Yumurta hücresi döllendiği andan itibaren gebelik başlar. Döllenen yumurta hücresi Fallop tüpünde ilerleyerek rahim içine ulaşır ve burada en uygun yerde yerleşir. Bu yerleşme sonrasında beta HCG salgısı başlar, doğal seçilim adı verilen fizyolojik mekanizma "hatalı" olan organizmaları bulur ve hataları yokederek düzeltmeye çalışır, yani en dar anlamda bakıldığında "düşük" bu fizyolojik mekanizmanın etkilerinden biri olarak görülebilir.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Gebelik.org. (7 Temmuz 2019). Alındığı Tarih: 7 Temmuz 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
- Yazar Yok. Evrim Ağacı. (7 Temmuz 2019). Alındığı Tarih: 7 Temmuz 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı