Merhaba,
Evet, stoacı fizik/metafizik anlayışı ateizm ile çelişir.
Stoacılara göre evrendeki her şeyde etkin ve edilgin olmak üzere iki temel ilke bulunur. Edilgin ilke niteliği olmayan töz ya da maddedir; etkin ilke ise bu tözün içindeki neden yani logos ya da Tanrısal akıldır. Bu ilke, maddeyi kuşatan ve her şeyi yaratan sonsuz varlıktır.
Stoacılar Tanrıyı evrensel düzenin bir bileşeni ve evrenin yöneticisi olarak düşünürler. Stoacılara göre Tanrı, dünyayı meydana getiren unsurları yöneten ve onların deviniminin ilk nedeni olan ilkedir. Tanrı ölümsüz bir varlıktır, akıllıdır, mutluluk içinde kusursuz ya da zekidir, ona hiçbir kötülük bulaşmaz; dünya ve dünyadaki şeylerle yakından ilgilidir. Evrenin yaratıcısıdır ve hem genel olarak hem her şeyin içine yayılan özel bir parçası olarak her şeyin babasıdır; çeşitli güçlerine göre birçok adla adlandırılır. Her şey onun sayesinde olduğu için ona Dia derler.
Gerçekliğin çeşitli biçimleriyle karışan Tanrı, biraradalığın ve duygudaşlığın ilkesidir. Dünyayla bir olan Tanrı, Poseidonios’a göre gökyüzü, Kleanthes’e göre ise güneştir; Khrysippos’a göre ise duyumsal biçimde havadaki nesnelere, bütün hayvan ve bitkilere ve toprağın kendisine güç olarak yayılmıştır. Zenon ve Khrysippos, Tanrı’nın var olan her şeyin ilkesi ve en temiz beden olduğunu, Tanrısal öngörünün her şeye nüfuz ettiğini söyler. Tanrı, dünyanın düzeni içerisinde sanatçı ateştir. Her şeyde bulunan Tanrı, bazen zihin, bazen ruh, bazen doğa, bazen de durumdur. Şu hâlde bütünün kendisi olan Tanrı her şeydir. Stoacılar, Tanrı’nın maddeye balın peteğe geçtiği gibi geçtiğini düşünürler.
Stoacılar evrenin, var olan her şeyi içine alan ve canlı, akıllı, zeki bir doğa tarafından idare edilen bir birlik olmasından dolayı, var olan şeylerin yönetiminin belli bir art ardalık ve düzene göre cereyan eden ezeli-ebedi bir yönetim olduğunu ileri sürerler. Onda meydana gelen şeyler kendilerinden sonra ortaya çıkan şeylerin nedenleridirler. Her şeyin birbirine bağlı olduğu evrende başka bir şeyin kaçınılmaz bir tarzda kendisini izlemediği ve nedensel olarak kendisine bağlı olmadığı hiçbir şey meydana gelmez. Bu düzende bütün şeyler Tanrısal öngörünün ve kaderin (doğanın) bir gereği olarak ortaya çıkar.[1]
''Tüm olaylar birbirlerine girişiktirler; bağlantıları kutsaldır ve hemen hemen hiçbiri öbürüne yabancı değildir. Çünkü birlikte düzenlenmiş olup, aynı dünyanın düzenine birlikte katılmaktadırlar. Gerçekte her şeyi içeren tek bir dünya, her yere dağılmış tek bir Tanrı, tüm anlaklı varlıklara ortaklaşa olan tek bir töz, tek bir yasa, tek bir us vardır sadece; gerçek de tektir, aynı doğaya sahip ve aynı ustan pay alan insanlar için yetkinlik de tek olduğuna göre'' Marcus Aurelius, Kendime Düşünceler[2]
Kaynaklar
- M. A. TÜZEN. (2022). Stoa Felsefesinde Ahlaki Bir Model Olarak Doğa. Temaşa Erciyes Üniversitesi Felsefe Bölümü Dergisi, sf: 114-129. doi: 10.55256/temasa.1183769. | Arşiv Bağlantısı
- M. Aurelius. (2016). Kendime Düşünceler. ISBN: 9789753853682. Yayınevi: Oda Yayınları.