Şüphesiz DEVRİMCİLİK!
Mustafa Kemal; zamanının ilerisinde bir lider olarak, ne kadar ileride olursa olsun, hiçbir düşüncenin tüm mekânlara ve zamanlara hükmedemeyeceğini çok iyi biliyordu. Bu nedenle sonraki kuşaklara en önemli talimatı “bizler aşın” şeklinde oldu.
Bunun doğru anlaşılabilmesi için de sıraladığı 6 ilkenin en son ve en kapsayıcı olanını ve bütün devrimlerinin garantisi olarak aynı isimle, DEVRİMCİLİK olarak tarihe not etti.
Şüphesiz her devrimi, zamanı ve mekanı içinde, ardı karanlık olan her kapıyı aydınlığa açan bir anahtar rolü üstlendi. Her ilkesi de öyle.
Fakat değişen ve gelişen dünyada, ardı karanlık kapılar ve kilitleri ne denli farklılaşırsa farklılaşsın, her seferinde hepsini aydınlığa açabilecek iradenin adı olarak ve maymuncuk vasfıyla tarihe not düştüğü en önemli ilke hep DEVRİMCİLİK oldu.
Tarihin cilvesine bakın ki; O gündür bu gündür karanlıktan beslenenlerin de hep görmezden geldiği, ötelediği, yok saydığı, Türkçemizin en güzel kelimelerinden biri olan hep bu ilke oldu. Halen de “İnkılapçılık” ısrarı ile devam ediyor.
Devrimcilik ilkesi şüphesiz ki sadece Mustafa Kemal ile özdeşleşen bir ilke değil. İnsanlık tarihi kadar eski. Fakat insanlık tarihini incelediğimizde, zamanının ilerisinde olup damgasını vuran her liderin ve her toplumun ortak buluşma zemini olduğunu görürüz.
Bu nedenle onu aşmayan, onu aşma gayreti göstermeyen, hedefi bu olmayan, onu anlamamış demektir. Huzur içinde…