Bizim gördüğümüz renkler bazı hayvan türlerinin gördüklerinden daha fazla iken, bazılarından ise daha az. Hatta aynı renge bakıp muhtemelen farklı sonuçlar elde ediyoruz. O halde, asıl sorumuz şöyle olmalı sanıyorum; renk dediğimiz şey gerçekte var olan bir şey mi?
Bildiğimiz gibi renk dediğimiz olgu ışık ile bağlantılı. Gözümüzde yer alan bazı özel fotoreseptörler, üzerine düşen fotonların bir kısmının (kabaca 400 ila 700 nm aralığı) enerji bilgilerini elektrik sinyaline çevirerek beynimize gönderiyor. Beynimiz de bu gelen sinyalleri daha önceki deneyimlerine dayanarak yorumluyor. Yani aslında beynimizin yaptığı şey, gelen farklı farklı dalga boyu bilgilerini birbirinden rahat ayırt edebilmek ve bu sayede yaşam için, oldukça güçlü bir avantaj elde etmek için onlara bir çeşit farklılaştırıcı anlam yüklemek.
Kısacası, hangi renk doğrudur sorusunun cevabı, "kendimizin gördüğü" şeklinde olabilir.