Arktik Buzulları olarak da bilinen Arktik Okyanusu'ndaki deniz buzulları, gezegenimizin iklim dengesi için çok büyük bir öneme sahiptir. Deniz buzullarının yüzeyleri son derece parlak olduğu için, üzerine düşen Güneş ışınlarının %80'i uzaya geri yansıtılır. Yazın bu buzullar eridiğindeyse, yerlerini bıraktıkları okyanus karanlık olduğu için, okyanus suları gelen tüm ışınların %90'ını emer. Görebileceğiniz gibi sırf buzulların erimesi, %80'lik bir yansıtma oranından, %90'lık bir emme oranına kadar devasa bir değişime neden olur! Yansıtmadan emmeye olan bu geçiş, gezegenimizin yüksek miktarda ısı tutmasına neden oluyor.
Burada yaygın yapılan bir hata, Arktik Buzulları'nın erimesinin, ortalama deniz seviyesini de yükselttiği yönündeki hatalı algıdır. Arktik Buzulları su içinde yüzen buzullar oldukları için, eridiklerinde, fizik yasaları gereği içinde yüzdükleri sıvının (yani deniz ve okyanusların) seviyesini yükseltemezler. Bu konunun detaylarını buradan öğrenebilirsiniz. Dolayısıyla asıl yıkıcı etkileri, yok olmaları sonucu yitirdiğimiz yansıtıcılıkları ile ilişkilidir.
Kutuplardaki çok ufak sıcaklık değişimleri bile uzun vadede çok ciddi küresel iklim değişikliklerine neden olabilmektedir. Bu nedenle kutup bölgeleri, Dünya'daki iklim değişikliği için en hassas olan bölgelerdir. Ne yazık ki aşağıdaki grafikten de görülebileceği gibi, bu buzulların hem kalınlığı, hem de genişliği yıldan yıla hızla azalmaktadır.
Eğer bunun önüne geçemezsek, gezegenimiz çok daha sıcak bir gezegen haline gelecek ve bu, biz de dahil olmak üzere Dünya üzerindeki bütün yaşamı tehdit edecek.
Burada sık yapılan bir hata, Arktdeniz seviyelerini yükselten bu