Arkeler günün birinde mutasyona uğrayarak hem patojen özellik taşıyıp hem insanların reseptörlerine bağlanabilir mi?

Bu soruya kesin bir cevap vermek elbette mümkün değildir. Ancak, bazı olası tahminler yürütülmüş ve bunlar hakkında bir derleme yapılmıştır^[2]. Özetle, Archaea domaini içerisinde bulunan bireylerde şu zamana kadar gerçek bir patojen bulunamamıştır. Ancak Evrimsel seçicilik ve çevresel şartların değişimiyle patojen yaşam formuna evrilme veyahut virülans özellikler kazanma gibi adaptasyonların gerçekleşme ihtimali de mevcut. Bu tarz bir evrimin özellikle Archaea veya Bacteria domainlerinde gerçekleşme ihtimalinden bahsediyorsak "bu gerçekleşemez" ifadesi pek de bilimsel olmaz. Çünkü Bacteria ve Archaea üyelerinin bir sonraki jenerasyona geçme süresi Eukarya domainindeki birçok gruptan oldukça hızlıdır. Bir sonraki jenerasyona bu denli hızlı bir geçiş olası rastgele mutasyonların da gerçekleşme ihtimalini doğrudan arttıracaktır ve yeni özellikler kazanmayı da kolaylaştıracaktır. Çarpıcı bir örnek vermek gerekirse; plastiği parçalayabilen bakterilerin evrilmesi de tıpkı bu bahsettiğimiz hızlı jenerasyon sıçramaları ve mikroorganizmanın çevrede bulunan plastik ile girdiği etkileşimle(bir nevi onu tanımasıyla) genomda meydana gelen değişimler sayesinde adapte olması bir çeşit mutasyondur^[1]. Tıpkı plastik örneğindeki gibi bir Archaea üyesinin potansiyel bir patojen olabilmesi için ve yüzey reseptörlerinin insandaki herhangi bir reseptörle etkileşime girebilmesi için ise uygun şartların sağlanması gerekmektedir. Örneğin sürekli "X" arke türünün bir insan ile etkileşimde olması ve jenerasyonlar boyunca insanda bulunan belli reseptörleri tanıması gerekmektedir. Üstelik insandaki hangi organdaki hangi hücrenin hangi reseptörü ile Archaea'nın hangi fizyolojik tipteki reseptörünün uyuşması için ne tür bir mutasyonun gerçekleşeceği de yine çevresel etmenlerin genom üzerindeki değişimine bağlıdır. Herhangi bir patojen bakteriye baktığımızda enfeksiyon mekanizması ve yaşam devresi süresinde konukçunun belirli reseptörleri ile etkileştiğini görebiliriz^[3]. Bakterinin ürettiği bir metabolitin konukçu reseptörlerine bağlanarak infeksiyonda elzem bir aşamayı gerçekleştirdiğini görebilirsiniz. Bu etkileşim şüphesiz bakterinin konukçusu ile evrimsel süreçteki simbiyotik ilişkisi sırasında meydana gelmiştir.