Çünkü sayılarla yapılan işlerde işlevsellik ön planda. Dil öğrenmeye göre yeni bir sayı sistemi öğrenmek çok daha kolay. Tarihsel gelişime de baktığımızda Arapların ilk kullandığı ebcet rakamları çok işlevsiz. Hint rakamları keşfedilince ebcet rakamlarının hızla terk edildiğini görüyoruz. Bunun üstüne bu rakamlar üzerine Müslüman matematikçiler cebiri inşa ettiler. 9-11.yy'larda İspanya'dan Orta Asya'ya kadar Arapça üzerinden üretilen ve yayılan büyük bir bilgi alışverişi vardı. Böylece yazılan her kitap diğer bölgelere yayıldı. Bugün bulduğumuz çoğu kitap yazıldıkları yerlerden başka yerlerde yazılmış nüshalardır. Örneğin Türkiye'deki Divan-ı Lugatit Türk Mısır'da 13. yy'da üretilmiş bir kopya.
Bu yüzden Avrupalılar İslam eserlerini çevirdiklerinde sadece 0'dan 9'a rakamlarla karşılaşmadılar. Koca bir matematik külliyatı ile karşılaştılar. Bunu Roma rakamlarına veya Yunan rakamlarına uyarlamak çok zordu. Zaten bu sayı sistemleri cebir için biraz işlevsiz kalıyor. Bu yüzden direk almayı tercih ettiler.
Dil öğrenmek sayı sistemi öğrenmekten çok daha zor. Bir dili bırakıp başka bir dile geçmek muazzam bir kültür değişimini gerektiriyor. Başka şiirler, başka hikayeler, başka söz sanatları, başka küfürler... Sayı sisteminde? Ehh, alfabeden bile daha kolay öğrenilir.
Gene de eski sayı sistemleri az çok varlığını sürdürüyor. Roma rakamları havalı olduğu için tarih kitaplarında, romanlarda vs. kullanılırken Balillilerin 60'lı sayı sistemi zaman ve açı değerlerinde kullanılıyor.