Anlam Verilemeyen: Zor İş!
(İnsan ilişkileri içindir)
Uzmanlar bu gibi süreçler için “Tamamlanmamış İşler” ifadesini kullanır ve bunun yaratacağı ağırlığı, sırtımızda sürekli taşıdığımız taş dolu bir çuvala benzetir. Öyle ki her adımımızda üstüne biraz daha ve yapay olarak taş ekleyip belimizi kıran ağırlığa vesile bir çuval…
Dünyanın çözülmesi en zor ikinci sorunudur bana göre. İlki ise çözmek istemediğimiz sorun.
Anlam verilemeyen önemli ya da önemsiz olayların nedeni kanımca asıl sorunun-olayın gölgede kalıp ortaya serebilme ve tartışabilme cesaretinin eksikliği.
Bunu belirleyen şey ise ya kendine güvensizlik ya da haklı olunduğuna inanmamaktır.
Böyle durumlarda karşılıklı olarak veya tek taraflı bir açık kollama süreci başlar. Bu öylesine sıkıntılı bir süreçtir ki halk dili ile “osuruktan nem kapma” misali , olur olmadık yerde önemli-önemsiz her şey asıl fakat cesurca ortaya konamayan sorunun yerine ve onun mezesi olur.
Sonra sürekli tırmanan, tırmandırılan düşük yoğunluklu çatışma ve bir süre sonra asıl sorunu unutacak denli yeni ve kesintisiz sorunlar yumağı ve kısır döngü.
Bu döngüden çıkabilmenin tek yolu cesurca asıl sorunun ortaya konmasıdır. Yani anlaşılamayanın anlaşılır kılınması süreci. Hem de hiç etrafından dolanmadan, doğrudan, neyse o şeklinde…
Ancak burada da karşımıza aşılması çok zor bir barikat çıkar. O da iki tarafın da bu konuda uzlaşısına dayanması sorunu. Şayet bu uzlaşı tek tarafın tercihine kalır ve diğeri buna yanaşmaz ise bir adım yol alınamaz.
Geriye çok seçenek kalmaz. İki tarafın da saygı duyduğu ve kabul ettiği aracıları devreye sokmak, o da işe yaramıyorsa, karşı taraftan da ortamdan da uzaklaşmak ve zamana bırakmak. Sevgiyle…
Kaynaklar
- Prof. Dr. Üstün Dökmen. (2016). Küçük Şeyler 1 / Deniz Kabukları. Yayınevi: Remzi Kitabevi. sf: 168.
- Prof. Dr. Üstün Dökmen. (2011). Küçük Şeyler 2 / Suflörlü Yaşamlar, Tulumbacı Sendromu, Psikolojik Düğümler. Yayınevi: Remzi Kitabevi. sf: 160.