Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Anonim
Anonim Üye
1

Aksan/Şive ses telleri tarafından mi, yoksa dil (organ olarak) tarafından mi belirleniyor ?

4,425 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
2 Cevap
Emircan Üye
Emircan Üye
6K UP
Dilbilim Öğrencisi

Merhaba Uzay,

Öncelikle aksan ve şive kavramlarının farkını açıklayarak başlayalım. Aksan, farklı bir dili konuşurken hedef dildeki telaffuzunun kendi ana diline benzemesidir. Örneğin Türkiye'nin doğu bölgesinde konuşulan Türkçe, anadili Kürtçe olan insanlar sebebiyle aksanlı konuşulmaktadır. Şive ise, bir dilin, konuşulanların birbirlerinden uzak bölgelerde yaşaması sonucu geliştirdiği, ses ve anlam, kimi zaman ise kelime ve dilbilgisi kuralları açısından değişmiş sürümleridir. Örnek vermek gerekirse, Türkçe, Azerice, Kazakça gibi diller aslında aynı dilin şiveleridir. Günümüzde şive kelimesini kullanırken anlatmaya çalıştığımız şey ise aslında ağızdır. Ağız, bir dilin, farklı bölgelerde, yalnızca ses değişimine uğrayarak kullanılan sürümleridir. Örneğin Karadeniz bölgesinde konuşulan Türkçe, Türkçe'nin bir ağızıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi dili Türkçe, resmi ağzı ise İstanbul Ağzı'dır.

Anlattığım şeylerden de anlaşılacağı üzere, bir kişinin aksan, şive ve ağzı, biyolojik özelliklerden ziyade doğup büyüdüğü, ana dilini veya dillerini edindiği çevre ile alakalıdır. Konuşma bozukluklarını saymazsak, ağız, aksan ve şive anatomiden ziyade dilin edinilme şekli ile alakalı bir süreçtir.

Tüm Reklamları Kapat

Diğer cevapta verilen bazı bilgilere karşı eleştirilerimi de dile getirmek isterim.

  1. Konuşma sırasında kullanılan organların anatomisi deneyime göre şekillenmez, az çok tüm insanlarda aynı olan organlara sahibiz ve bu organların şekli genetik faktörlerle belirlenir, deneyim ile değil.
  2. İnsanlar küçük yaşta dil öğrenmezler, dil edinirler. Öğrenme süreci bilinçli bir süreçtir, edinme süreci ise bilinçli bir süreç değildir. Kendiliğinden, tüm insan bebeklerinde aynı zamanlarda başlayan ve aynı aşamalardan geçen bir süreçtir.
  3. Anatomi, edinilen dile göre şekillenmez. Zihnimizde yer alan, gerçek hayattaki sesleri (phone) üretmemizi sağlayan phoneme'ler, dil edinimi sürecinde şekillenir. Dolayısıyla kişilerin farklı aksanlara sahip olmasının sebebi anatomileri değil, zihinlerindeki phoneme'lerin kendi ana dillerine uygun olarak şekillenmesidir.
  4. Dil merkezi diye bir bölge yoktur. Beyinde dil ile çok yakından ilişkili olduğunu bildiğimiz temel iki bölge vardır. Brocha's Area ve Wenicke's Area. Bu bölgeler asla kapanmaz fakat ergenliğin başlangıcına denk gelen dönemde eskiden sahip olduğu esnekliğin çoğunu kaybetmiş olur.

Sevgilerimle.

Son olarak konunun Dilbilim kategorisine taşınmasının daha iyi olacağını düşünüyorum.

1,346 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Chomsky'S Language Acquisition Device. (27 Aralık 2019). Alındığı Tarih: 27 Aralık 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Ersals Krononot
Ersals Krononot
252K UP
Krononot

Konuşma biçimi, aksan, deneyim yoluyla anatominin şekillenmesinin sonucu oluşur. Kişi gırtlak, ses telleri dil gibi organlarını kullanmaya başladığında, etrafındaki konuşma biçimini kopyalar aslında yüksek oranda. Bu kullanma ile biçimlenen yapılar, yetişkinliğe geçerken artık biçimlenmeleri neredeyse tamamlanmıştır. Nasıl karadenizde büyümüş kişi, ya da doğu anadoluda büyümüş birinin konuşmasından çok hızlı bir şekilde memleketini tahmin edebiliyorsak, aslında diyoruz ki, ses anatomisinin geliştiği yer şurasıdır. Kişinin farklı dilleri küçük yaşta öğrenmesi, ve MARUZ KALMASI bu nedenle önemli. Tek bir ana dile göre şekillenen anatomi, diğer dillere ait artikülasyon, aksana uyumlanmakta zorlanır. Bunu ne kadar erken kullanmaya başlarsa, o derece ana dili gibi doğal kullanabilir. Dil merkezi çok küçük yaşta kapandığı için, sonradan öğrenilen diller, beynin diğer kısımları tarafından tutulur, bu nedenle de zor elde edilir. Yeni araştırmalar, çok uzun ve yoğun kullanımda nöronal yapının dil merkezine kaydığını göstermiştir hayret verici biçimde. Beyin nöroplastisitesi, buna izin verecek kadar geniş bir potansiyele sahip. Ancak anatomik oluşumun değişimi için evrimsel mekanizmaları da düşünürsek, bireyin göremeyeceği zaman aralıklarında oluşur değişim. Tabii ki kişi bunu aşamaz demek değil bu. Sadece hayata hazır hale gelmenin geleneksel yöntemleri dışında da olasılıklar olabileceğine açık olmamız gerekir.

620 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Ses Fizyolojisi. (27 Aralık 2019). Alındığı Tarih: 27 Aralık 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close