Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Emre Evrim
Emre Evrim
46K UP
Üye
2

AIDS nedir ne değildir ne tür etkileri var?

679 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
1 Cevap
Volkan Demirci
Bilimsever ve meraklı birisi

"AIDS" aslında bir hastalık "dönemi" ismi. Yani immün sistemin artık çöktüğü son evre. Yani "edinsel bağışıklık yetmezliği" evresi. HIV enfeksiyonundan sonra aşama aşama AIDS dönemine ilerler. Her HIV enfeksiyonu da illa AIDS dönemine girecek diye bir şey yoktur! HIV (+) olmasına rağmen gayet kaliteli hayatlar süren insanlar mevcuttur. Günümüzde AZT (Zidovudine) ilaçlar gibi virüsün çoğalmasını engelleyen ilaçlar mevcut. Fakat virüsü vücuttan tamamen uzaklaştıran (tam kür/cure) tedavi henüz yok. Bu sebepten ötürü AIDS, eskisi gibi gündemde değil.

Tüm bunlar sonucunda ne olur? Öncelikle, HIV'in bulaşmasından ilk 2-4 hafta içerisinde tıpkı gribe benzeyen bazı hastalıklar gelişebilir. Bu süreçte, bireyin şüphelenmeyeceği belirtiler gözlenir. Örneğin ateş çıkar, lenf düğümleri aşırı aktivite sonucu şişmeye başlar, boğaz şişer, döküntüler oluşabilir, baş ağrıları ve boğaz ağrıları görülebilir, ağız ve cinsel organlar çevresinde yaralar oluşabilir. Özellikle ateşle birlikte görülen bu döküntü ve yaralar AIDS'ten şüphelenmek için yeterlidir; ancak daha detaylı analizler yapılmalıdır. Ayrıca bu süreçte, HIV'in yarattığı boşluktan yararlanan bazı diğer mikroorganizmalar, vücutta yayılmaya başlayabilirler. Bunun sonucunda kusma, ishal, mide bulantısı, vs. görülebilir. Tüm bu belirtiler, yaklaşık 2 hafta içerisinde seyrelir ve yok olur. Bu süreçte doktora giden birçok AIDS döneminin teşhisi yanlış konulmaktadır, çünkü belirtiler oldukça çakışıktır ve ayırt etmesi çok güçtür. Bu ilk evreye akut (kısa süreli) enfeksiyon adı verilir.

Bu süreçten sonra AIDS, klinik gecikme ismi verilen ikinci evresine girer. İşte bu süreç, HIV'in sistemi ele geçirmesi için geçen süredir. Kimi insanda 2 yıl kadar kısa bir sürede oluşurken, kimi insanda 20 yılı aşabilir. Dünya çapındaki ortalaması 8 yıl kadardır. Bu evrede pek fazla belirti görülmez. Sadece bireyde kilo kaybı, sindirim sorunları ve zaman zaman ateş gözükür, ancak bunlar oldukça kısa süreli ve sürece dağılmış halde olduğundan teşhis edilmesi güçtür. Bu evrede, hastaların %60 civarında, sebebi anlaşılamaz bir şekilde farklı lenf düğümleri şişmeye başlar. Bu şişkinlik 3-6 ay arası sürebilir. Vücuttaki HIV yükünün en kolay tespit edilebildiği evre bu evredir. Kimi bireyde bu evre oldukça farklı işler. HIV-1 ile enfekte olmasına rağmen bireyin Yardımcı T Hücreleri ciddi şekilde HIV'e direnebilir ve uzun süre sayılarını koruyabilirler. Kimi bireyin savunma sistemi ise kısa sürede pes eder. Bu süreci hızlandırmak için, HIV'in tespitinden sonra antiretroviral terapi uygulanır. Bu terapi, HIV'i yok etmese de, mekanizmasını rahatsız ederek yavaşlamasına neden olur.

Tüm Reklamları Kapat

Sonunda, bu evrenin de aşılmasıyla birlikte Kazanılmış Bağışıklık Yetmezliği Sendromu (AIDS) gelir. Hastalığın asıl kritik evresi budur. CD4+ T Hücreleri'nin mikrolitre başına sayısı 200'ün altına düştüğü anda, AIDS evresine girilmiş sayılır. HIV bulaşan insanların yarısından fazlası, 10 yıl içerisinde bu evreye ulaşır. Bu süreçte lenf nodları ölmeye başlar, akciğerler iflas etmeye başlar, kilo kaybı hızlanır, kaslar erimeye başlar, yorgunluk ve bitkinlik oluşur, iştah kaybı görülür, yutak şişmeye başlar. Bu evrede, kansere yakalanma riski de bir hayli artar. Özellikle Kaposi sendromu, Burkitt lenfoması, birincil merkezi sinir sistemi lenfoması ve serviks kanseri riski artar. Kanser, AIDS sonucundaki ölümlerin en sık olan ikinci sebebidir. Birinci sebep ise, çökmüş savunma sistemini fırsat bilen bakteriler, parazitler, virüsler ve mantarlar vücudu işgal etmesidir. Savunma, bunlara cevap veremediği için giderek artan bir ivmeyle vücut sistemleri iflas etmeye başlar.

Bu korkutucu senaryo, tıbbın gelişimiyle birlikte biraz daha kolay hale gelmiştir. Artık bu belirtilerin birçoğu kontrol edilebilmekte ve yok edilebilmektedir. Henüz AIDS'in işe yarar bir çözümü olmasa da, bu hastalığa sahip bireylerin yaşamlarını diğer insanlar gibi, normal ve uzun süre sağlıklı geçirebilmeleri için çok başarılı terapiler bulunmaktadır. Bu sebeple, HIV+ olmak, teknik olarak ürkütücü bir durum olsa da, pratik olarak korkulacak neredeyse hiçbir yanı yoktur. Bu terapiler sayesinde, AIDS'e yakalandıktan sonra 25-30 sene boyunca sağlıklı bir yaşam süren birçok insan bulunmaktadır. Elbette, öleceğini bilmek hiçbir insan için kolay olmasa da, HIV'e yakalanmak da Dünya'nın sonu değildir. Tabii ki her zaman dikkatli olmak ve bu hastalıktan ciddi bir şekilde korunmak gerekmektedir.

HIV (+) bireylerin toplumdan dışlanmaması adına bulaş yollarını bilmek gerekiyor.[1]

182 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Çağrı Mert Bakırcı, et al. İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü (Hiv) Ve Sebep Olduğu Hastalık (Aids) Hakkında Bilmeniz Gerekenler!. (2 Aralık 2012). Alındığı Tarih: 13 Şubat 2022. Alındığı Yer: Evrim Ağacı doi: 10.47023/ea.bilim.343. | Arşiv Bağlantısı
3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close