Çok güzel soru ve evet, olabiliriz. Ancak bu "mem"de gösterildiği kadar değil. Çünkü bu kemikleri alan bir anatomist (veya anatomi sanatçısı), o kemikleri 2. fotoğraftaki gibi giydirmezdi. Zira zaten bu et giydirme (veya Hasan Bey'in söz ettiği kafatası yüzlendirme) gibi yöntemler, karşılaştırmalı anatomi denen bir sahadan gücünü alıyor. Yani canlandırmak istediğimiz bir türün (ve hatta türlerin) günümüzdeki iskeletinin nasıl etlendiğine bakıyoruz ve bundan yola çıkarak dinozorları ve diğer türleri de etlendiriyoruz. Örneğin günümüzde doğrudan yaşayan dinozorlar var (kuşlar), dinozorların yakın akrabaları da var (timsahgiller) ve bunlar bize dinozorların nasıl etlendiği konusunda birçok önemli bilgi veriyor.
Ama hatalar nerelerde yapılıyor? Günümüzde karşılaştırmamızın zor olduğu özelliklerde oluyor. Mesela sırt plakaları, yüz boynuzları gibi şeylerde... Benzer şekilde, deri rengi, (varsa) tüylerin dağılımı, bunların renkleri vb. detayları kesin olarak bilemiyoruz (böyle sıra dışı örnekler olsa da). Bunlar birazcık bilimsel tahmine ("eğitimli tahmin"), biraz da hayal gücüne kalıyor. Benzer şekilde, çok değişmiş anatomik özellikler (mesela ses kutusu gibi) ve çok iyi fosilleşmeyen parçalar (mesela tendonlar veya yumuşak dokular) da mecburen tahmine kalıyor.
Bunlar, bizi gerçekten ne kadar uzaklaştırıyor? Bilemiyoruz ve bilmek çok zor. Ama yakın akraba türleri keşfedip, onlardan yapbozun bazı diğer parçalarını edindikçe, daha isabetli rekonstrüksiyonlara erişiyoruz. Bundan daha iyisini yapan bir metot yok şu anda, dolayısıyla yetinmek ve iyileştirmeye çabalamak zorundayız.
Bu konuda şu yazımızı okumanızı önerebilirim.