3 sayısının mitolojide önemli bir yere sahip olması, birçok mitolojik metinde bu sayının kullanılma sıklığıyla doğru orantılıdır. Özellikle yaratılış destanlarında, Tanrı’nın isteğiyle toprak getirmek için Şeytan’ın denize üç kere daldığı gibi; Verbiskiy’nin derlediği Altay yaratılış destanında da Tanrı Ülgen, dünyayı yaratırken üç balık da yaratmış; bu büyük balıkların üzerine dünyayı kurmuştur (Ögel, 1998, 433). Yine aynı destanda, “Sanma ki bizim dünya, dünyalar içinde tektir, Otuz üç katlı gökte dünya çok çok yüksektir” (Ögel, 1998, 435) denilerek üç sayısı ön plana çıkarılmıştır. Burada da görüldüğü gibi, üçün katları da mitolojide önemli bir yere sahiptir. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.
İncelenen hikâyelerin çoğunda da 3 sayısının kullanıldığı görülmektedir. Hikâyelerde özellikle 3 gün 3 gece, 3 bade motifleri yaygın olarak görülür.
Hikâyelerde bir yerden bir yere gitmek için genellikle üç gün üç gece yol almak gerekir. Mesafeler genellikle 3 gün 3 gecede asılmaktadır. Örneğin “Kirmenşah” hikâyesinde Kirmenşah, Davutoğlu Süleyman’ın sarayına varmak için 3 gün 3 gece yol alır. Yine “Davutoğlu Süleyman” hikâyesinde hüthüt kuşu, 3 gün 3 gece yol gider. Halk hikâyelerinde bir şeyin kaç günde yapıldığını belirtmek için de 3 gün 3 gece motifi kullanılır.
İncelenen hikâyelerden “Tahir ile Zühre” hikâyesinde, Tahir’in sandıkta 3 gün 3 gece aç susuz kalması; “Han Mahmut” hikâyesinde, çocuğu olmayan 3 padişahın 3 gün ziyaret yerinde kalması; “Yaralı Mahmut” hikâyesinde, Mahmut’un 3 gün 3 gece mühlet istemesi örnek olarak verilebilir. Mitolojide Şeytan’ın üç kere denize dalması gibi, hikâyelerde de bir şeyin kaç kere yapıldığını belirtmek için de 3 sayısı kullanılır. Örnek olarak “Tahir ile Zühre” hikâyesinde Zühre’nin Tahir’in toprağını 3 kere koklayıp ruhunu teslim etmesi, “Yaralı Mahmut” hikâyesinde Hızır’ın Mahmut’un göğsünü 3 defa sıvaması, “Yusuf ile Züleyha” hikâyesinde devlet kuşunun 3 kere Yusuf’un basına konması verilebilir.
Görüldüğü gibi bir şeyin üç kere olması, o şeye kutsallık kazandırmaktadır. Üç kere yapılmadan istenilen şey yerine gelmemektedir. Bu inanç çok yaygındır. Ayrıca hikâyelerde bir canlının kaç tane olduğunu belirtmek için de 3 sayısı kullanılır: “Şah İsmail” hikâyesinde 3 güvercin; Kirmenşah” hikâyesinde 3 cariye; “Aşık Verga” hikâyesinde 3 kepenek ruh, 3 çoban, 3 106 kız; “Leyla ile Mecnun” hikâyesinde 3 yıllık kısır koyun örnek olarak verilebilir. İncelenen hikâyelerde de görüldüğü gibi, mitolojide önemli bir yere sahip olan 3 sayısı halk hikâyelerinde; bir yerden bir yere kaç günde gidildiğini, bir şeyin kaç kerede olduğunu ve bir canlının kaç tane olduğunu belirtirken kullanıldığı, dolayısıyla bu sayıya hikâyelerde oldukça fazla yer verildiği söylenebilir.
Yukarıdaki metni koyduğum yeri kaynaklar kısmından bulabilirsin. Bu konuyu biraz daha araştırınca vardığım nokta farklı dinler ve kültürlerdeki kutsal kabul edilen kişiler tarafından büyük ihtimalle rastgele olarak kullanılmış olan üç sayısının bir noktadan sonra halk tarafından kutsallaştırıldığı. Durumu sana örnekleyeceğim. Benim halk tarafından kutsal biri kabul edildiğimi düşün mesela bir lider ben bir gün yanımdakilerden 3 sopa getirmelerini istiyorum onlarda benim kutsal olduğuma inandıkları için 3 sayısına odaklanıyorlar ve kutsal olduğunu varsayıyorlar.
Aklıma gelen bir diğer olasılık ise bu kişilerden (kutsal kabul edilen kişilerin) herhangi biri 3 sayısına takıntılı olabilir bu yüzden her şeyi 3 sayısına göre ayarlıyorsa bu da çevresindekilerin dikkatini çekmiştir ve 3 sayısının kutsal olduğunu düşünmüşlerdir. Örneğin her gün 3 bardak çay içiyordur. Çevresindekilerde 2, 4 veya diğer sayılar değil 3 diyorlar demek ki 3 kutsalmış diye düşünüyorlar.
Zamanla da halk arasında yayılıp yaygınlaşmıştır.
Ayrıca şunu da unutmamak lazım kutsal kabul edilen tek sayı 3 değil. 3 dışında 7, 9, 40 sayıları da bazı kültür ve inançlarda kutsal kabul ediliyor.
Not: Anlattığım şeyler sadece birer örnek. Bunlar yaşanmıştır demiyorum, sadece varsayımlarda bulunuyorum.
Kaynaklar
- eMİNE aydoğan, et al. Halk Hikâyelerinde Mitolojik Sayilar Ve Renkler. Alındığı Tarih: 15 Kasım 2022. Alındığı Yer: Edebi Medeniyet : Ebedi Medeniyet | Arşiv Bağlantısı