Samimi bir soru. Hepimizde olan, ancak dışa vurmakta zorlandığımız bir durum.
Hatta bunun kitlesel hali de, Biz türkler diye başlayan, bitmez tükenmez yanlışlarımızın sıralandığı cümleler silsilesi.
Burada yetersizlikten çok, kişinin sürekli olarak kendi eksiklikleri, kusurlarıyla muhatap olduğu aşina olması nedenli bir -tanıklık- aslında. Kendi eksikliklerinin farkındalığını yaşayan kişi, yaptığı iyi bir şeyin de süreçlerini izlediği için, izleyen kadar hayran olamayabilir sonuca.
Bir başkasının sıradan bir işi bile bize güzel gelebilir, çünkü o kişinin hatalarını kusurlarını eksikliklerine hiç tanıklık etmemişizdir. Karşımızda gördüğümüz haliyle vardır bizim için. Bu nedenle hayran olma eğilimi içine girebiliriz.
Tabii ki bunlar, yeterli olduğumuz bir konuda geçerli. Yoksa yetersiz, kendimizi geliştirmemiş olduğumuz konuda başka birinin en basit çıkarımı bile bize etkileyici görünecektir, çünkü kendi yetersizliğimize yakından hakimizdir. Oysa izlediğimiz kişi için basit ve sıradandır büyük ihtimalle.
Aslında farklı konularda farklı düzeylerde yeterliliğimiz olması, birbirimizi tamamlıyor olmamızla alakalı. Entropi ve sosyalliğin iyice karıştığı bir tencerede toplum yemeği oluşuyor en lezzetli haliyle. Kimse eksik ya da yetersiz değil, sadece her konuda süper olmamasıyla karşılaşmakta sürekli olarak.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Adolescents' Self-Efficacy And Psychological Symptoms. (10 Aralık 2019). Alındığı Tarih: 10 Aralık 2019. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı