Sinek Mantarı (Amanita muscaria)
- Bilimsel Adı Amanita muscariaAlternatif: A. muscaria var. alba, A. muscaria subsp. flavivolvata Singer, A. muscaria var. inzengae Neville & Poumarat
- Halk Arasındaki Türkçe Adı Sinek Mantarı
- Halk Arasındaki İngilizce Adı Fly agaricAlternatif: Fly amanita
- Üst Alan (Superdomain) Neomura
- Tip (Type) Ökaryotlar (Eukaryota)
- Alem (Kingdom) Mantarlar (Fungi)
- Bölük (Division) Basidiomycota
- Sınıf (Class) Agaricomycetes
- Takım (Order) Lamelli Mantarlar (Agaricales)
- Aile (Family) Amanitaceae
- Cins (Genus) Amanita
- Tür (Species) Sinek Mantarı (Amanita muscaria)
- Bu içerik, Evrim Ağacı'nın tür gözlemleri ve türlere dair bilgileri barındıran Yaşam Ağacı projesinin bir parçası olarak hazırlanmıştır.
- Gözlem Ekle
Yaygın olarak sinek mantarı (İng: "fly agaric" veya "fly amanita") olarak bilinen Amanita muscaria, Amanita cinsi içindeki bazitli/topuzlu mantarlardan biridir. Türe "sinek mantarı" denmesinin nedeni, 13. yüzyılda süt içine katılarak sinekleri öldürmekte kullanılmış olmasıdır.
A. muscaria türünün şapka çapı 25-30 santimetreye kadar büyüyebilir. Belki de yeryüzündeki en meşhur mantar türü olan Amanita cinsinin çok sayıda türü ve varyetesi vardır. İçerisinde yenebilen türler bulunmasına karşın Amanita muscaria oldukça zehirli ve psikoaktif bir mantardır. Mantarın bünyesinde çeşitli mikotoksik maddeler bulunmakla birlikte, bunlardan en çok çalışılanları ibotenik asit ve müskimoldür.
A. muscaria diğer şapkalı mantarlardan daha kolay ayırt edilir ve çoğu kişi aslında bu mantarı hayatlarının bir evresinde mutlaka görmüşlerdir. A. muscaria türüne çocuk masallarında, Şirinler gibi çeşitli çizgi filmlerde, birçok sinema yapıtında ve hatta Mario gibi video oyunlarında da yer verilmiştir.
Bu mantarın en ayırt edici özellikleri şapka yapısının kırmızı renkli olması (beta-ksantin ve muscapurpurin türe kırmızı rengi veren pigmentlerdendir) ve bu kırmızı şapka yapısının üzerinde düzensiz/asimetrik dağılmış beyaz "lekeler" bulunmasıdır. Bu beyaz lekeler şapka yapısının oluşmaya başladığı sap bölgesinden orijinlenmektedir.
Şapka yapısı ilk başta pigmentsiz ve düz olarak yumurta biçimindeki bir kapsülden (volva) çıkar. Bu kapsülün dış kısmı yırtılarak ilerleyen safhalarda kırmızı şapkayı oluşturur. İşte bu kapsül zarının kalıntıları şapka üstündeki beyaz noktaları meydana getirir. Bu gelişime "hemiangiokarpik gelişim" adı verilir ve çoğu basidiomisetik şapkalı mantarlar bu gelişim tipine sahiptirler. Amanita genusu diğer şapkalı mantarlarda olduğu gibi hem eşeyli hem de eşeysiz yolla üreyebilmektedir.
Bir A. muscaria, aslında tipik bir şapkalı mantar anatomisini basitçe kavramak açısından güzel bir örnektir. Mantarın anatomisi boydan baz alınarak en altından en üstüne kadar ki anatomik yapıları sıralanacak olursa; miselyum ve hifler, volva kalıntısı, annulus (yüzük), sap, şapka yapısını oluşturan uzunlamasına giller ve son olarak tepede bulunan volva kalıntılarından meydana gelmişlerdir. Giller burada mantarın yeni jenerasyonu oluşturması açısından kritik öneme sahip bir anatomik yapıdır. Burada şapkanın altında basidiosporlar oluşturulur ve çevresel etmenlere ek olarak şapka yaşlanıp ölene kadar bu sporları çevreye yayar.
A.muscaria’daki diğer anatomik yapılar ise farklı taksonlarda benzerlikler göstermektedir. Fakat mantar üzerindeki volva kalıntıları çevresel sebeplerden dolayı dökülürse veyahut mikroorganizmalar tarafından tüketilirse A.caesarea’ya ile oldukça benzer görünür. Bundan dolayı bilinçsiz tüketiciler ve deneyimsiz mantar avcıları sezonsal olarak bu mantarları karıştırabilmekte ve tüketerek zehirlenebilmektedirler. Unutulmamalıdır ki doğadaki mantarların toplanması ve tüketilmesi deneyimli mantar avcıları ve uzman mikologlar tarafından mutlaka teftiş edilmelidir.
Ayrıca A.muscaria türleri diğer pek çok mantarda da olduğu gibi ağaçlarla kurdukları mikorizal ağ sistemi gibi birlikte evrim ilişkileriyle de ekosistemde önemli bir rol oynarlar. Özellikle A.muscaria ağaçlarla ve diğer çok yıllık bitkilerle birlikte ektomikorizal bağlar kurarak çevrede bulunan diğer bitkiler ile biyokimyasal iletişimi sağlayabilir. Bu mikorizal bağlantıya sahip olan bitkiler diğerlerine göre çeşitli avantajlara sahiptirler. Kabaca bitki kökleri fungus hifleri tarafından sarmalanırlar ve bu sayede su tutma kapasitelerinde artışa, topraktaki fiziksel, kimyasal ve biyolojik zararlı etmenlere karşı korumada iş birliği yaparlar.
Evrimsel Tarih ve Taksonomi
Amanita muscaria’nın Avrasya'dan orijinlendiği ve tüm dünyaya buradan yayıldığı düşünülmektedir. Türe ait herhangi bir fosil kayıt bulunmamaktadır.
Yapılan çalışmalar, Amanita evriminin organik malzemeyi parçalayan türlerden uzak durup, ağaçlar ve kökleriyle simbiyotik bir ilişki içinde olan türlere yanaşacak biçimde olmuştur. Ağaçlarla olan bu simbiyotik ilişkisi, evrimsel bir maliyetle gelmiştir: Amanita cinsi, selülozu parçalayabilmesini sağlayan genleri yitirmiştir.
Ekolojik Dağılım ve Habitat
A. muscaria kozmopolit bir dağılım göstererek tüm dünyada varlığını sürdürmektedir. Özellikle iğne yapraklı ile yaprak döken ağaçların oluşturduğu ormanlar, ılıman ve yağışlı ormanlar ve kuzey ormanlarında bulunma sıklıkları yüksektir. Bu mantarlar sadece belli rakım seviyelerinde değil çeşitli yüksekliklerde bulunan orman biyomlarında ve hatta bahçelerde bile bulunurlar. Ülkemizde Belgrad ormanında, Kaz Dağları eteklerinde ve Karadeniz ormanlarında Amanita muscaria ve alt türlerine rastlamak muhtemeldir. A. muscaria türünün doğal avcıları arasında sincaplar, sümüklü böcekler ve mantar sivri sinekleri (Sciaridae familyasına ait bireyler) yer alır.
Popülasyon ve Koruma Statüsü
Amanita genusuna ait 1000'i aşkın tür bilinmektedir. Bu türler arasında literatürde insan kaynaklı orman tahribatlarından dolayı belli bölgelerde birey sayısı azalırken, genele bakıldığında soyu tükenme tehlikesi altında olan bir tür henüz bildirilmemiştir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Davranış ve Üreme
A. muscaria için bahsedilebilecek önemli davranışlar arasında ektomikorizal ilişki ön plandadır. Mikorizal bağlantılar sayesinde toprak ekosisteminde bulunan ve kilometrelerce ağ hattı boyunca farklı istasyonlara- yani canlılara -çeşitli biyoaktif moleküller, besin, su, mineral ve daha fazlasını iletebilir veyahut bünyesine alabilirler.
Bu funguslar için bir diğer enteresan özellik de Fairy Ring (Tür: "Peri Çemberi") adı verilen ve mantarların merkezi boş bırakacak şekilde çoğunlukla kusursuz bir çember oluşturarak olgun mantarları vermesi olayıdır. Peri Çemberi oluşumunun aslında çok basit bir mekanizması vardır. Bu mekanizmayı anlayabilmek için bir hifin nasıl büyüdüğünü ve yaşlı ile genç kısımlarının nasıl dağıldığını anlamak yeterlidir.
Fungi hifleri, daima dairesel olarak büyür. Hifin merkezi kısmı daima yaşlı hiflerden oluşur ve dairenin etrafındaki yani merkeze uzak olan genç hifler her zaman "meyve" vermeye daha müsaittirler. Bu yüzden bir spor çimlenmeye başladığı andan itibaren oluşturduğu hif yaşlandıkça yeni gelişen genç hifler dairesel olarak uzamaya başlar. Aslında hifal büyüme için en güzel örneği günlük hayatımızdan küflerde görebiliriz. Bir ekmek üzerinde ya da peynir üzerinde büyüyen bir küfün daima yuvarlak/dairesel olarak büyüdüğünü görmüşüzdür. İşte bunlar da yine şapkalı mantarlarda olduğu gibi hiflerin nasıl büyüdüğüne bir örnektir. Bu sebeple merkezden uzak olan genç hifler şapkalı mantarları oluşturacağından halk tarafından peri halkası ya da peri yüzüğü olarak bilinen oluşumun meydana gelmesi çok da şaşırtıcı değildir.
Diyet ve Metabolizma
Amanita genusundaki bireyler heterotrofik olup özelde ise saprofitik canlılardır. Beslenme ortamda bulunan makromoleküllerin ekstraselüller enzimler sayesinde parçalanarak hiflerle hücre içine alınması sayesinde gerçekleştirilir. Ekstrasellüler enzimler ortamdaki organik maddeyi parçalayarak monomerleri ve hücre içine alınabilecek çeşitli besin maddelerini meydana getirir. Bu esnada fungus çürütme işlemi gerçekleştirerek madde döngüsüne de katkı sağlamış olur. Şapkada bulunan pigmentler sayesinde maruz kalınacak potansiyel zararlı ışınlara karşı bariyer oluşturulur. Ayrıca pigmentasyon bazı canlıları kendine çekerek sporların yayılmasını ve av-avcı ilişkilerini de etkilemektedir. Üstelik son yıllarda yapılan çalışmalar Amanita muscaria ve diğer Amanita türlerinin toprakta bulunan jeojenik ağır metalleri depolayabildiği de ortaya konmuştur.
İnsanlarla Etkileşim ve Kültürel Referanslar
Amanita muscaria sitotoksik etki göstermesinin yanında İbotenik asit ve muscimol toksinleri sayesinde halüsinojenik bir mantardır ve bu özelliğinden dolayı insanlar tarafından farklı amaçlarla kullanılmaktadır. Tüketildiği takdirde psikoaktif semptomları 1 saat içerisinde göstermeye başlarken toksik etkiler 24 saat sonra kendisini çeşitli şiddetli akut semptomlarla gösterir.
Barındırdığı şapkalı mantar toksinlerinden dolayı Pantherina Sendromu adı verilen Mycetismus (şapkalı mantar toksininden dolayı zehirlenme) olgusuna yol açar. Bu sendromun ilk akut belirtisi kusma, baş dönmesi ve afazi benzeri olgulardır. Daha sonra mantarı tüketen kişi sanrılar görmeye başlar ve bilişsel fonksiyonların kontrolü toksinlerin merkezi sinir sistemini etkilemesiyle zorlaşır. En son aşamada kişi "aşırı doz" almamışsa ve toksinler kişiyi öldürmediyse delirium meydana gelir.
Psikoaktif olması ve öldürücülüğünün diğer şapkalı mantar toksinlerine nazaran daha düşük seyretmesi sebebiyle tarih boyunca çeşitli medeniyetler A.muscaria’yı sinek öldürücü, uyuşturucu, cesaretlendirici ve dini ayin ve ritüellerde bir araç olarak kullanmışlardır. Fungusun bünyesinde bulunan bu psikoaktif maddeler genelde halüsinasyon görme, hipersensitivite ve sinestezik etkiler, ani duygu durum değişimleri, algısal bozukluklar vd. yol açarlar. Bu yüzden de bu tarz mantarlara halk arasında "Magic Mushroom" yani Sihirli Mantar da denmektedir. Bu tarz biyoaktif maddeler çeşitli antidepresan, odak düzenleyiciler vb. psikolojik rahatsızlıklarda kullanılan ilaçların üretimi ve ham madde potansiyellerinin bulunması bakımından umut vaat etmektedir.
Ancak unutulmamalıdır ki psikoaktif madde içeren mantarların üretilmesi ve alım-satımı ülkemiz sınırları dahil olmak üzere birçok ülkede de yasal değildir. Daha önce bahsettiğimiz peri halkası oluşumu birçok toplumda uğursuzluk sembolü olarak anılmakta ve halkanın içine giren kişi başka bir boyuttan gelen canavarlar ve kötü niyetli yaratıkların etkisi altında kalıp çemberden bir daha hiç çıkamayacağı gibi folklorik hikayelerin konusu da olmuştur.
Etimoloji
Amanita genus adı Latince’de Amanitai (detaysız mantar) olarak Türkçeye geçmişken, musca ise sinek anlamına gelmektedir. Halk arasında "Fly Agaric" yani "Sinek mantarı" olarak anılmaktadır. Bunun da sebebi uzun yıllardır bu mantarın sinek öldürücü olarak sütlere katılması ve içeriğindeki şapkalı mantar toksinleriyle sineklerin boğulmasından kaynaklanmaktadır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 13
- 8
- 7
- 4
- 3
- 3
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Florian Stintzing, et al. (2007). Pigments Of Fly Agaric (Amanita Muscaria). PubMed. doi: 10.1515/znc-2007-11-1201. | Arşiv Bağlantısı
- József Geml, et al. (2005). Beringian Origins And Cryptic Speciation Events In The Fly Agaric (Amanita Muscaria). Molecular Ecology. doi: 10.1111/j.1365-294X.2005.02799.x. | Arşiv Bağlantısı
- Andreja Vendramin, et al. (2014). Amanita Muscaria And Amanita Pantherina Poisoning: Two Syndromes. Elsevier. doi: 10.1016/j.toxicon.2014.08.067. | Arşiv Bağlantısı
- Tamas R. Peredy, et al. (2014). Mushrooms, Ibotenic Acid.. ISBN: 978-0-12-386455-0. Yayınevi: Elsevier.
- Jerzy Falandysz, et al. (2018). Bio-Concentration Potential And Associations Of Heavy Metals In Amanita Muscaria (L.) Lam. From Northern Regions Of Poland. Springer. doi: 10.1007/s11356-018-2603-0. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 15:11:37 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12172
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.