Oyun Oynamanın Evrimsel Avantajı Nedir?
İlk hamileliklerinden önce dişi şempanzeler ağaç kütükleriyle oyun oynarlar ve onlara küçük bebekleriymiş gibi sarılırlar; tıpkı çocukların oyuncak bebeklerle oynadığı gibi... Kedi yavruları birbirleriyle mücadele ederler, sıçanlar gıdıklarlar ve yunuslar ise bilindiği kadarıyla en az 37 tane değişik oyun oynayabilirler.
Oyun oynamak, memelilerde olduğu gibi, kuşlarda da gözlenmiştir. Ancak keyif verici olduğu belli olan bu "amaçsız eğlenceyi" tam olarak açıklayan hiçbir bilimsel teori şimdiye kadar geliştirilemedi. Yaralanma riski ve kalori kaybını göz önünde bulundurursak, oyun oynamanın var olmasının "öylesine" olmadığı aşikardır. Oyunun gerçekten önemli bir yararı var olmalı; yoksa doğal seçilim ile elenmeye karşı koyamazdı.
Bu konu hakkında bir çok hipotez var. Örneğin yunusların oyun oynaması sosyal ilişkilerini geliştirdiği düşünülürken, kedilerin oyun oynaması ise avlarını yakalamak için kendilerini çevikleştirdiğini düşünülüyor (en azından "kedi mamaları" icat edilmeseydi bu işi görmeye devam edebilirdi...).
Bu hipotezler üzerinde çok durmayan Patrick Bateson ve Paul Martin “Oyun, Oyunculuk, Yaratıcılık ve Yenilik” isimli kitaplarında belki de son derece bariz olan bir teoriyi ileri sürüyorlar:
Oyunun, doğal dünya ve insan toplumu da dahil inovasyonun (yaratıcı girişimlerin) olduğu her alanda kolaylaştırıcı hareketlerin temelindeki en önemli şey olduğunu iddia ediyoruz.
Hayvan ve insan davranışlarının hevesli birer gözlemcisi olarak yazarlar, bu teoriye benzer sorunlarla boğuşan mühendisler gibi yaklaşıyorlar: Daha az erişilebilir ama daha iyi olan çözümler arayışında basit yama-çözümlerden nasıl vazgeçeriz?
Bunu yapabilmek için yaratıcılık gerekir. Yaratıcılık ise orijinalliği (yeni fikirler geliştirebilmeyi), akıcılığı (çok sayıda fikir geliştirebilmeyi) ve esnekliği (fikirler arasında geçiş yapabilmeyi) kapsar. Bateson ve Martine göre bunların hepsi oyun oynamanın bir parçasıdır. Oyunun özel niteliklerini anlamak için onu keşfetmek ile karşılaştırmak mümkündür:
Bir şeyleri keşfetme davranışları da ehemmiyetli başlar ve kişi giderek kendine güven kazandıkça, keşif davranışı da daha kapsayıcı ve şiddetli hale gelir. Oyun davranışı ise, dikkatli olmaktan çok uzaktır. Zaten bu ehemmiyetsiz doğası sayesinde kişiyi yepyeni yollara yönlendirir.
Yunuslarda Oyun Oynama
Yunuslar bu konuda net bir örnek sunuyorlar. Beslenirken sergiledikleri en yaratıcı davranışlarından birisi, kendi hava deliklerinden üfledikleri kabarcıklarla oynamalarıdır. Suyun derinliklerinde ürettikleri baloncuklar yüzeye doğru çıkarken, balıklar da bu baloncuklarla birlikte yüzeye ulaşırlar - ki burada yunusların onları yakalaması çok daha kolay olmaktadır. Oyuncu doğaları sırasında tesadüfen keşfetmeleri haricinde, yunusların bu davranışı nasıl keşfettiğinin pek bir açıklaması yoktur.
Hawaii'deki iki ayrı noktada, bilim insanları yunusların kambur balinaların kafasına oturup onları "sürdüklerini" gözlediler: balinalar yunusları havaya kaldırıyorlar ve yunuslar da yavaşça geri kayıyorlar. İki tür de bu süreçte birbiriyle ortaklaşa çalışıyor gibi gözüküyordu ve iki taraf da ne stres, ne de öfke belirtisi gösterdi. Üstelik iki taraf da bundan keyif alıyormuş gibiydi. Bu sebeple, bilim insanları bu gözlemlerinin iki tür arasındaki bir çeşit oyun olduğunu düşünüyorlar.
Hawaii sularındaki balinalar ve yunuslar sık sık etkileşime geçerler; ancak bunun gibi oyun temelli etkileşimler aşırı nadirdir. Dolayısıyla böyle bir etkileşimi kamerayla yakalamak da büyük başarıdır diyebiliriz.
İnsanlarda Oyun Oynama
Yunuslar için nasılsa insanlar için de öyledir. Bateson ve Martin bu konu hakkında bir çok örnek veriyorlar ve bazı büyük keşifleri, kaşiflerinin oyuncu doğalarına atfediyorlar. Bunlar arasında Nobel Ödüllü bilim insanları Richard Feynman ve Alexander Fleming de var. Gerçekten de Fleming, kendisinden mesleğini tanımlaması istendiğinde "Ben mikroplarla oyun oynayan biriyim." demiştir.
Oyun oynamanın çocuklar üzerindeki yaratıcı yararı da gösterilmiştir. 2006 yılındaki bir araştırmada, oyun-temelli sanat derslerine kaydedilen 10-11 yaşındaki öğrencilerin kontrol grubuna nazaran yenilik, akıcılık ve esneklik özellikleri bakımından daha yüksek değerler aldıkları görülmüştür. Bu açıdan bakılacak olursa, Bateson ve Martin'in oyunun azalan rolü üzerinde kaygılanmakta neden haklı oldukları anlaşılabilir. Çok korumacı aileler ve yüksek rekabetçi okulların katılığı, serbest oyuna çok az şans bırakıyor. Araştırma sonuçlarında ise 1966 – 2008 yılları arasında okul çocuklarının yaratıcı düşünme puanlarının düştüğü görülüyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 7
- 5
- 3
- 3
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: New Scientist | Arşiv Bağlantısı
- D. Andrew. Dolphins Spotted Riding Whales Off The Coast Of Hawaii. (16 Temmuz 2015). Alındığı Tarih: 1 Haziran 2021. Alındığı Yer: IFLScience | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 19:49:30 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1386
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.