Okyanus Nedir? Okyanuslarımızın Sağlığı Ne Durumda?
Bu haber 12 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Türkiye'de yaşıyor olmamızdan ötürü okyanuslarla pek aramız yok; ancak bildiğiniz üzere okyanuslar, Dünya üzerinde bulunan en geniş su birikintileridir ve büyük kara parçalarını birbirinden ayırırlar. Maalesef okyanuslara kıyıları olan ülkeler de, bizlerin denizlerimizi umursamamamız gibi, okyanusları umursamadıkları için insanın her doğal unsur gibi okyanuslar üzerindeki etkisi de gün geçtikçe artmaktadır.
Ne yazık ki okyanuslar, bir köpekbalığı saldırısı veya bir tsunami olmadığı sürece haber kanallarına taşınmazlar. Ancak okyanuslar, içlerinde bunlardan çok daha fazlasını barındırırlar. Ve barındırdıkları içerisinde insanın ölümcül ve yok edici etkisi de giderek artmaktadır. Bir deniz biyoloğu olan Callum Roberts, Newsweek'te şöyle bir açıklama yapıyor:
İnsanın okyanuslar üzerindeki etkisi her geçen gün daha da artıyor. Öyle ki okyanuslar üzerinde sadece son 30 yılda yaptığımız olumsuz etkiler, 6 milyon yıllık insanlık tarihinde okyanusların başına gelenlerden çok daha fazla. Birçok yerde okyanuslarımız, içerisinde barındırdığı hayatın %75'inden fazlasını çoktan kaybetti. Avlanma ve balıkçılık kontrol altında tutulmadığından balinalar, yunuslar, köpekbalıkları, vatozlar ve kaplumbağalar yok olma tehlikesi altındalar.
Okyanuslar Hakkında Gerçekler!
Bu nedenle okyauslarımızı daha iyi tanımak, onları korumak adına bizi motive edebilir. Sizlerle, okyanuslara dair 10 önemli gerçeği paylaşmak istiyoruz:
Okyanuslar Asitleniyor!
Okyanuslar, her geçen gün daha fazla asitlenmektedir. Columbia University'den araştırmacıların yaptıkları bir çalışmaya göre, okyanuslardaki asitlenmenin artışı, son 300 milyon yılda tespit edilen en yüksek değerlere ulaşmıştır. Bu 300 milyon yıl içerisinde toplamda 4 kitlesel yok oluş yaşandığını belirtmekte fayda var. Atmosferdeki karbondioksiti arttırmamızın tek etkisinin küresel ısınma olduğunu sanmakta insanlar... Halbuki bu artan karbondioksit sürekli olarak okyanuslar tarafından emiliyor. Okyanuslar içerisinde karbon asidine dönüşen bu zehirli gaz, okyanus yaşamını yok edici bir etkiye sahip!
Büyük Pasifik Çöp Kutusu Büyüyor!
"Büyük Pasifik Çöp Kutusu" çok daha büyüdü. Kuzey Pasifik'te bütün ülkelerin çöplerinin biriktiğini biliyor muydunuz? Bu çöplerin miktarı, sanılandan çok, çok daha fazla! Eskiden, okyanus içerisinde biriktirdiğimiz çöplerin oluşturduğu yüzey alanının Texas Eyaleti kadar bir büyüklükte (yaklaşık 700.000 kilometre kare; hemen hemen Türkiye büyüklüğünde) olduğunu sanıyorduk. Ancak çöplerin suyun ne kadar altına inebildiğini bilmiyorduk. Yapılan bir araştırma, okyanus üzerindeki çöp kalınlığının, suyun 30 metre altına kadar ulaştığını gösterdi. Bu da, biriken çöp miktarının sandığımızdan 2.5 ila 27 kat daha fazla olabileceğini göstermektedir!
Derin Deniz Madenciliği Yolda!
Çok yakında: Derin deniz madenciliği! Robotik bilimi, bilgisayar haritalandırma teknikleri ve denizaltı sondajcılığındaki bilimsel gelişmeler sayesinde yakında okyanus tabanlarında da madenler için mücadele verilecek. Hatta Haziran 2012 sonlarında 3 farklı Çin madencilik firması, Dünya'nın en derin noktası olan Mariana Çukuru'na dalış yaparak madencilik için uygunluk analizleri yapacak! Bu da okyanusları tehdit edecek.
Kışlarımızın Sertleşme Nedeni Okyanuslar!
Kutupların erimesi kışların giderek sertleşmesine neden oluyor. İlk duyuşta kulağa garip gelebilir ve "Küresel ısınma nasıl daha sert kışlar yaratabilir?" diyebilirsiniz. Ancak yapılan araştırmalar, küresel ısınmanın zincirleme etkilerini net bir şekilde ortaya koyuyor: Kışlar giderek sertleşecek. Ki geçen kışın, Avrupa tarihinin gördüğü en sert kışlardan biri olması, bunun habercilerinden biri olsa gerek...
Canlıları Zorluyoruz!
Denizlerdeki canlılar hayatta kalabilmek için daha uzaklara yüzmek zorunda. University of Queensland'den araştırmacıların yaptığı çalışmaya göre okyanuslar, küresel ısınmadan, karalardan çok daha hızlı etkileniyor. Dolayısıyla okyanus sıcaklıkları sürekli artıyor. Bu da canlılara iki opsiyon bırakıyor: ya evrimsel süreçlerde farklılaşıp yeni sıcaklıklara adapte olacaklar ya da çok uzak mesafelere göç edecekler. Sıcaklıklar o kadar hızlı artıyor ki, evrimsel değişimlerin gerçekleşebilmesi için gerekli zaman yok. Bu da, canlıların çok daha fazla göç etmesine ve çok daha zor üremelerine neden oluyor. Sonuç belli: tükeniş.
Bazı Türler Milyonlarca Yıl Direndikten Sonra Yok Olmanın Eşiğinde!
Deri sırtlı denizkaplumbağaları için zor günler kapıda. 100 milyon yıldır varlıklarını sürdürmeyi başaran bu türler, okyanuslarda yaşayan en büyük kaplumbağa türleridir. Ancak ne yazık ki sayılarındaki hızlı azalış üzerinde yapılan çalışmalar, bu kaplumbağaların 100 milyon yıldır dayanabilmelerine rağmen, önümüzdeki 100 yıl içerisinde yok olacaklarını göstermektedir.
Büyük Bariyer Kayalıkları Yok Oluyor!
Büyük Bariyer Kayalıkları için hiç hoş bir son gözükmüyor. Avusturalya'daki endüstriyel büyüme, mercanları da vurmuş durumda. Dünya'nın doğal kaynaklarının en önemlileri arasında bulunan bu mercanları koruma adına da pek bir adım atılmıyor gibi. Avusturalya, Çin'den toplamda 400 milyar dolar değerinde aldığı yatırımlarla, daha da fazla kömür ve doğal gaz üsleri kurmayı planlıyor.
Nükleer Felaketler Türleri Tehdit Ediyor!
Fukushima Patlaması, California sahillerindeki ton balıklarına ulaştı. Amerika'nın batı yakasında yaşayan ton balıklarında yüksek radyasyon düzeylerine rastlandı. Neyse ki yapılan tüm analizler, bu radyoaktivitenin halen insanlar için zararsız olduğunu gösteriyor. Ancak ton balıkları, bu radyasyonun etkisiyle yok olabilir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Buz Kütleleri, Küresel Sellere Neden Olabilir!
Buz kütlelerinin erimesi daha önce küresel bir sele neden olmuştu. Yapılan analizler, günümüzden 14.000 yıl kadar önce sona eren "kartopu dünya" sonucunda Dünya'nın büyük bir kısmının sular altında kaldığını göstermektedir. Bu sel sırasında sular 15 metre kadar yükseldi. Şimdi bilim insanları, muhtemel bir diğer mega-selin bilgisayar modellemesini yapmayı umuyorlar.
Yine de Umut Var!
Son olarak, halen bazı canlılar hayatta kalmayı başarıyor. Bilim insanları, bazı bakterilerin ve arkelerin okyanus tabanlarında milyonlarca yıldır hayatlarını sürdürdüklerini biliyorlar. Fakat nasıl başardıklarını bilemiyorlardı. Artık onu da biliyorlar. Danimarka'da yapılan bir araştırma sayesinde bu bakterilerin oksijeni inanılmaz yavaş bir şekilde tükettikleri tespit edildi. Öyle ki, şu anda orada bulunan bakterilerin tükettiği kimyasal materyal, atalarının bünyelerine girdiğinde, Dünya'da halen dinozorlar vardı! Bir diğer deyişle, amitozla bölünen bu canlılar, bünyelerindeki besini de yavrularına aktarmaktadırlar. Ancak metabolizmaları o kadar yavaştır ki, günümüzden 100 milyon yıl kadar önce bünyelerine aldıkları besini halen torun bireyler sindirmektedir!
Sonuç
İşte böyle... Bunlar, sadece 1 yıl içerisnde yapılan okyanus araştırmalarının sonucudur. Kim bilir oralarda daha bilmediğimiz neler bulunuyor.
Ancak kesin olarak bildiğimiz tek bir şey var: İnsan, doğayı katletmeyi sürdürüyor ve bu şekilde devam ederse, doğanın hiçbir kısmında yaşam bırakmayacağız. Çünkü evrimleşme hızından çok daha hızlı bir yok oluş yaşanıyor ve bu böyle giderse, doğal süreçler insanın yapaylığına engel olamayacak.
Doğanıza sahip çıkın.
Ondan başka eviniz olmadığını unutmayın.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 6
- 3
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: Smithsonian Magazine | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:36:44 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/733
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.