Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Miller-Urey Deneyi ile Geçen Bir Ömür: Jeffrey L. Bada

Miller-Urey Deneyi ile Geçen Bir Ömür: Jeffrey L. Bada
6 dakika
2,847
Tarihi Geçmiş Haber

Bu haber 10 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.

Tüm Reklamları Kapat

Jeffrey L. Bada, San Diego’daki Kaliforniya Üniversitesi’nde (UCSD) deniz kimyası ayrıcalıklı profesörüdür. Yaşamı oluşturacak temel organik moleküllerin, tamamen doğal süreçlerle ilkin Dünya'da oluşabileceğini, dolayısıyla Abiyogenez Teorisi'nin geçerli olduğunu ispatlayan Miller-Urey Deneyi'ne ismini veren iki kişiden biri olan Stanley Miller'ın öğrencisidir. Bugüne kadar yaptığı çalışmalar sayesinde, Abiyogenez Teorisi'ne önemli veriler sunmuştur ve halen Dünya'da yaşamın nasıl başladığını aydınlatmaya yönelik araştırmalarını sürdürmektedir.

Jeffrey Bada Röportajı

Kendisiyle yapılan 2 ayrı söyleşinin düzenlenmiş hâlini aşağıda sunuyoruz:

Soru: Canlı kimyası her zaman ilginizi çekmiş miydi?

Cevap: Hayır. 1965’te lisansüstü eğitime başladığımda teorik kimyager olmayı, kuantum mekaniğini kimyaya uygulamayı düşünüyordum. UCSD’ye geldiğimde bir zamanlar Nobel ödüllü kimyager Harold Urey’in öğrencisi olmuş Stanley Miller’la tanıştım. 1953’te ikisi, yaşamın kimyasal kökeni üzerine klasik deneyi tamamlamışlardı. Metan, amonyak ve hidrojen gibi Dünya’nın İlk Millyarında (Early Earth) var olan gazları aldılar ve onlara, yıldırımı taklit etmek için, kıvılcım şeklinde boşalma (spark discharge) uyguladılar. Buradan amino asit ürettiler, bütün canlı organizmalarda proteini oluşturan bileşiği. Bu, müthiş bir buluştu. Bu nedenle Stanley’le tanıştığımda onunla çalışmak için tezimi değiştirdim. Ph. D. için düşüncem, amino asit kararlılığı üzerinde çalışarak kıvılcım şeklinde boşalma deneyini bir adım ileri taşımaktı.

Tüm Reklamları Kapat

Soru: Kararlılığı anlamak neden önemliydi?

Cevap: Çünkü Dünya’nın İlk Milyarındaki çalkantılı ortamda, eğer amino asit çok kararsız olsaydı ayrışırdı. “İlkel çorba” dediğimiz yaşamın moleküler içeriğini oluşturacak miktarda yeterli amino asit olmazdı. Bu nedenle ayrışmalarını engelleyebilecek bir reaksiyonlar dizisi önerdim ve sonra laboratuvarda bir deney yaptık, deney ilk denemede başarılı oldu. Amino asitlerin daha uzun süre boyunca var olacağı koşulların bazılarını gösterebildik. Ve bu bizim, bebeklik çağındaki Dünya’da hangi tip amino asitler bulunabileceğini anlamamızı sağladı.

Soru: Onların yaşama nasıl dönüştüğünü biliyor muyuz?

Cevap: Bu soruya cevap bulmakla uğraşıyoruz. Dünya, suyun ortaya çıkmasını sağlayacak kadar soğumalıydı. Su, moleküllerin çözülmesini ve reaksiyona girmesini sağlar, bu nedenle yaşam için zorunludur. Basit moleküllerden daha karmaşık moleküllere, sonunda RNA’ya, onun evrimleşmesiyle de DNA’ya gittiğimizi kesin olarak biliyoruz. Bunların olması, bir milyar kadar yıl aldı.

Bulmacanın kayıp parçası, amino asitlerle RNA fazı arasındaki o ara fazdır. RNA’nın, ilkel çorbanın basit moleküllerinden ortaya çıkamayacak kadar karmaşık olduğunu biliyoruz. Bu ara formun, bir sonraki kuşağa geçirmek için kendisini kopyaladığını tahmin ediyoruz. Zamanla mutasyonlar oluştu ve bu mutantlar hayatta kalma avantajlarını kullanarak iyice gelişti, böylece sonunda karmaşık RNA dünyasına gelindi.

Soru: Bu sürecin aynısı şu anda evrenin bir yerinde oluyor mu?

Cevap: Laboratuvarda gördüğümüz kimya evrenseldir. Aynı içerik ve koşulların bulunduğu herhangi bir yerde gerçekleşir. Dünya’ya ulaşan bazı göktaşlarında, kısmen de olsa, bu sürecin gerçekleştiğini biliyoruz. Bazılarının içinde amino asit bulunmuştur.

Tüm Reklamları Kapat

Soru: Yani büyük olasılıkla yalnız değiliz?

Cevap: “Biz” demek istemiyorum, çünkü insanlar hemen insanoğluna benzer bir şey düşünüyorlar. Fakat bildiğimiz hâliyle yaşam, ki kendi kendini tekrarlayan bir sistemdir, büyük olasılıkla sadece Dünya’ya özgü değildir. Doğru koşullar altında, doğru kimyayla oluşabilir. Satürn’ün uydusu Titan’da benzer bir kimya oluşuyor olabilir. Bazı insanlar Jüpiter’in uydularında olabileceğini düşünüyorlar. Mars’ın erken zamanlarında nemli olduğuna ve yaşam için gerekli hammaddeleri muhtemelen barındırdığına dair güçlü nedenler var. Ancak sürecin ne kadar ilerlediğini bilmiyoruz.

Soru: Önceki başkan George W. Bush'un Mars'a insanlı yolculuk planlarını destekliyor musunuz?

Cevap: Obama yönetiminin bu yolculuğu iptal etmesine sevindim. Mars’ta yaşamın var olup olmadığını öğrenene kadar oraya insan göndermek vakitsiz olurdu. Gezegeni kirletirdik. Bütün göreceğimiz insan mikropları ve artıkları olurdu.

Soru: Öteki taraftan Stephen Hawking uzaylı yaşama maruz kalmanın Dünyalılar için tehlike yaratabileceğini düşünüyor. Dr. Hawking son zamanlarda şöyle bir uyarıda bulundu: "Uzaylılar bizi ziyaret ederse, sonuç Kolomb'un Amerika'ya ayak bastığı zamanki gibi olabilir. Nitekim o zaman sonuç Amerikan yerlileri için hiç de iyi olmamıştı." Bir şey mi biliyor? 

Cevap: Dr. Hawking ilgi çekici bir olasılıktan bahsediyor, tabii alternatif senaryolar da var. Uzaylılar Dünya’ya beraberlerinde yabancı birtakım organizmalar getirebilir, fakat bizim oksijen açısından zengin ortamımızda insanlara veya ekosisteme zarar verebilecek kadar uzun süre hayatta kalabilecekler mi? Geçmişte Mars’tan Dünya’ya göktaşları geldi, eğer onların içinde Marslı organizmalar kaçak yolcu olarak geldilerse bile, henüz bizi öldürmediler.

Soru: Üç yıl önce kıvılcım boşalım deneyini (Miller-Urey Deneyi'ni) yeniden yaptınız. Neden?

Cevap: Aslında yeniden yapmadık, yeniden analiz ettik. Stanley 1999’da felç geçirdiğinde ofisindeki her şeyi laboratuvarıma bağışladı. Bundan sekiz yıl sonra Teksas’ta bir konuşma yaparken oradakilerden biri, bir zamanlar Stanley’in laboratuvarında bir mukavva kutunun içinde 1953 deneyinin özütlerini (ekstratlarını) gördüğünü söyledi. Stanley bütün o yıllar boyunca o özütleri muhafaza etmişti. Çok yakın olduğumuz hâlde bana onlarla ilgili hiçbir şey söylememişti. Sanırım onun için artık eskide kalmışlardı. Fakat San Diego’ya döndüğümde personelime, “Stanley’in ofisindekileri getirdiğimizde aralarında küçük bir mukavva kutu var mıydı?” diye sordum. Biri, “Evet, işte orada.” dedi.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Gerçekten oradaydı! İçinde özenle etiketlenmiş bütün o küçük cam şişeler duruyordu, üzerinde Stanley’in ilgili laboratuvar notlarının sayfa numaralarıyla. Dilim tutulmuştu. Tarihe bakıyorduk. Stanley deneyi yaptığı zaman analitik araçların henüz çok ama çok ilkel olduğu, bir anda kafama dank etti. Bugün o zamankinden milyar kere daha iyi cihazlara sahibiz. Bu nedenle orijinal malzemeleri günümüz araçlarıyla yeniden analiz ettik. Ne çıksa beğenirsiniz, kıvılcım şeklinde boşalma deneyinin aslında 30 kadar bileşik oluşturduğunu gördük. Stanley, sadece beş tane oluşturduklarını kanıtlamıştı!

Soru: Analiziniz deneyin geçerliliğini doğruladı mı? Hala şüphe eden bazı kişiler var?

Cevap: Evet. Fazlasıyla. Çok sayıda bileşik yapmanın ne kadar kolay olduğunu gösterdi. İlginç olan şu ki 1969’da Dünya’ya düşen Murchison göktaşının başlangıçta belki 75 amino asit içerdiği düşünülüyordu. Üç yıl önce boşalma deneyindeki amino asit dağılımını karşılaştırdığımızda göktaşındakilere esrarengiz bir şekilde benziyordu.

Bunu Stanley’e söylemek isterdim. Fakat biz örnekleri bulmadan önce üzücü bir şekilde tamamıyla hareket edemez bir hâl almıştı. Ondan kısa bir süre sonra öldü. Ona, “Bak Stanley, yaptığın deney Murchison’da oluşanın aynısını tekrarlamış ve bunu bilmiyordun.” demek isterdim.

Soru: Diğer bilim insanlarının eski deneyleri yeniden değerlendirmesinin işe yarayacağını düşünüyor musunuz?

Cevap: Bakın, ben deney malzemelerini muhafaza etme öngörüsüne sahip bir danışmanım olduğu için çok şanslıydım. Yine de o, günümüz analitik kimyasının getirdiği değişikliklerin olacağını bilmiyordu. Günümüzde, yeni teknolojiler sayesinde bir bilgi patlaması yaşıyoruz. Onları kullanmalıyız.

PNAS dergisinde, yeni yöntemlerin Murchison’da daha fazla bileşik saptadığına dair bir makale vardı. Bu zamana dek, içinde yüzlerce bileşik olduğunu biliyorduk. Ancak yeni teknikler sayesinde on binlerce bileşik buldular. Ve bu benim, evet, kıvılcım şeklindeki boşalma deneyini yeniden yapmamız gerekli, diye düşünmeme neden oldu. Sanırım ilkel çorbanın içinde de on binlerce molekül bulurduk. Bu da, umarım, peşinde koşacağımız bir sonraki proje olur.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Bilim Budur! 4
  • Muhteşem! 2
  • Tebrikler! 1
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 1
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 24/04/2024 11:42:13 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1961

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Matematik
Gazetecilik
Diyabet
Aile
2019-Ncov
Zehir
Deniz
İklim Değişikliği
Kedigiller
Mikrobiyota
Popülasyon
Ekonomi
Malzeme
Evrimsel Tarih
Hayvanlar
Mavi
Hücreler
İspat
Köpekler
İnsan Sağlığı
Adaptasyon
Amerika Birleşik Devletleri
Yer
Kitap
Oksijen
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Kafana takılan neler var?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
C. Dreifus, et al. Miller-Urey Deneyi ile Geçen Bir Ömür: Jeffrey L. Bada. (14 Şubat 2014). Alındığı Tarih: 24 Nisan 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/1961
Dreifus, C., Ölez, Ş., Bakırcı, Ç. M. (2014, February 14). Miller-Urey Deneyi ile Geçen Bir Ömür: Jeffrey L. Bada. Evrim Ağacı. Retrieved April 24, 2024. from https://evrimagaci.org/s/1961
C. Dreifus, et al. “Miller-Urey Deneyi ile Geçen Bir Ömür: Jeffrey L. Bada.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Şule Ölez, Evrim Ağacı, 14 Feb. 2014, https://evrimagaci.org/s/1961.
Dreifus, Claudia. Ölez, Şule. Bakırcı, Çağrı Mert. “Miller-Urey Deneyi ile Geçen Bir Ömür: Jeffrey L. Bada.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Şule Ölez. Evrim Ağacı, February 14, 2014. https://evrimagaci.org/s/1961.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close