Paylaşım Yap

Marie Curie Kimdir? Ne Yapmıştır? Kendi Ağzından Yaşam Öyküsü...

Marie Curie Kimdir? Ne Yapmıştır? Kendi Ağzından Yaşam Öyküsü...
7 dakika
55,234
Evrim Ağacı Akademi: Bilim İnsanları ve Biyografileri Yazı Dizisi

Bu yazı, Bilim İnsanları ve Biyografileri yazı dizisinin 22. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Charles Darwin'in Dini İnancı Neydi? Din ve Tanrı ile İlgili Görüşleri Nelerdi?" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
Podcast
10:48
Demet Çetin
Demet Çetin Seslendiren
33
  • İndir
  • Dış Sitelerde Paylaş
Tüm Reklamları Kapat

Ben Maria Skolodowska… 7 Kasım 1867’de Rusya İmparatorluğu’nun Varşova şehrinde doğdum… şaşırdınız mı? Haklısınız, beni Marie Curie adında bir Fransız bilim kadını olarak tanıdınız, okudunuz ama 1867’de memleketim Polonya, Rus İmparatorluğu toprakları içindeydi. Maria nasıl Marie oldu peki? Hadi gelin hikayemi anlatayım size…   

Babam fizik öğretmeniydi. Onurlu ve yurtsever biriydi. O nedenle çok yetenekli ve bilgili olmasına rağmen, Rus işgali altındaki ülkemizde sıradan ve yoksul bir öğretmen olarak yaşadı. Annem ise bir kız okulunda yöneticiydi, ben doğduktan sonra işini bırakmak zorunda kalmıştı ve ne yazık ki kısa bir süre sonra da verem hastalığından vefat etti. Babamın yönlendirmeleri ve bizlere öğrettikleriyle bilime büyük ilgi duymaya başladım. Fakat o yıllarda birçok ülkede olduğu gibi Rusların yönetimi altındaki Polonya’da da kızların bilimsel alanlarda eğitim almaları olanaksızdı. Ne büyük saçmalık değil mi? Düşünebiliyor musunuz? Bundan 130 yıl önce kadınlar Avrupa’nın birçok ülkesinde fizik, kimya, biyoloji, tıp gibi alanlarda eğitim alamıyorlardı.

Erkek kardeşim Joseph Varşova’da tıp fakültesine başladı. Ben de ablam Bronya ile bir anlaşma yaptım… önce Bronya Paris’e gidip Tıp okuyacak, okulunu bitirip çalışmaya başlayınca da benim Paris’te okumam için yardım edecekti. Hemen iş bulup çocuk bakıcılığı yapmaya başladım. Bakıcılıktan kazandığım paranın bir kısmını ablama gönderiyor, artırabildiğim kadarıyla da Paris’te yapmayı planladığım eğitimim için birikim yapıyordum. Geçinebileceğim kadar para biriktirince Paris’e gittim. Ve ancak 24 yaşındayken Sorbonne Üniversitesinde eğitimime başladım. Paris’de yaşamınım pek kolay olmadı. Savaşlar ve iç kargaşalar nedeniyle sıradan insanlar için yoksulluk ve açlık hakimdi. Sonunda, soğuktan donmadan ve açlıktan ölmeden, fakülteyi birincilikle bitirmeyi başardım.

Tüm Reklamları Kapat

Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kopyalanamaz.
Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kopyalanamaz.
Dr. Feza Köylüoğlu

Kısa bir süre sonra da onunla tanıştım, Pierre… çok değerli buluşların sahibi bir bilim adamı, ayrıca o zamanki Fizik ve Kimya Okulu Laboratuvar başkanı Pierre Curie! Öyle çok ortak yönümüz vardı ki onunla… Fizik ve kimya işte! Fiziği mükemmeldi ve kimyamız tutuyordu diyeyim, siz anlayın.

Nikah, düğün, eğlence, gelinlik, takı ve süs eşyaları için kısıtlı varlıklarımızı tüketemezdik. Zaten bizi pek de sevdiklerini sanmadığımız kilise papazlarının karşısında görkemli bir tören yapmak yerine belediye dairesinde sade bir şekilde evleniverdik. Fransız vatandaşı oldum ve Marie Curie adını aldım. Balayını ise İspanya’nın ünlü bir tatil beldesinde geçirdik desem… elbette inanmayacaksınız. Elimizdeki parayla ne yaptık dersiniz? Fakülteye rahat gidip gelmek için ihtiyacımız olan iki bisikleti aldık.

Henri Becquerel uranyum tuzlarında radyasyon olduğunu keşfetmişti ve bunu duyduğumda müthiş heyecanlanmıştım. Öğrenme ve araştırma tutkumu kamçılamıştı bu haber. Daha ileri bir çalışma ile bu alanda bilgilerimizi geliştirebileceğimiz bir konu arıyordum. Wilhelm Conrad Röntgen’in X ışınlarını keşfinden sonra Becquerel’in bazı maddelerin sürekli ışıma yaptığını bulması ilgimi çekmişti. (röntgen çekmek, günümüzden örnek verilebilir)  

Yeni gözlenen bu olguya sürekli ışıma anlamında “radyoaktivite” adını verdim. Uranyum denen bu muazzam maddenin ışıma özelliğini inceliyordum. Alfa, beta, gama diye adlandırılan üç tür ışın saptayan Becquerel ile benzer bulguları elde ettim ancak bir gariplik vardı… ışın yayan sadece uranyum değildi. Mesela Toryum elementi de ışın yayıyordu. Artık birlikte çalıştığımız sevgili kocam Pierre’in buluşu olan “basınç elektriği” yöntemini ışıma miktarını ölçmek için kullanmaya başladık. Bu esnada hayatımızda daha önce olmayan bir mucize gerçekleşti ve kızımız İrene doğdu.

Tüm Reklamları Kapat

İrene henüz 1 yaşındayken, bu sefer insanlık adına başka mucize gerçekleşti; uranyumdan daha radyoaktif olan iki element keşfettik! Doğduğum ülkenin adını verdim birine; Polonyum. Ve gelecekte birçok hastalığa şifa vereceğini umduğum, şimdi halen kullanılan; Radyum… Bu element sayesinde geliştirilen radyoterapi ile kanser hastaları halen iyileştirilebiliyor!

Işıma havayı iyonlaştırıyor, artı ve eksi yüklü parçacıklar oluşturduğu için elektrik akımını geçiriyordu. Işıma ne kadar yoğun ise, elektrik akımı da o kadar artıyordu. Bu akım, galvanometre ile ölçülebiliyordu. Işımalar içlerindeki uranyum ile orantılı olarak gerçekleşiyordu. Böylece, ışınların kaynağı olan elementin atomlarına kadar ayırım yapabiliyordu. Ama elle tutulur, gözle görülür saf Radyum elde etmek zor bir işti. Nasıl ki bir insan yavrusuna dokunmak onun gözlerinin içine bakmak ister, bulduğum radyoaktif elementi de görmek arzusundaydım… 

Radyum’un özelliklerini inceleyerek ve yeni bir element oluşu hakkındaki tartışmalara son vermemiz gerekiyordu. Bunun için çok büyük miktarda maden filizi bulmamız lazımdı. Yüzyıllardan beri gümüş elde etmek için işletilen Bohemya’daki maden yataklarında işe yaramaz atık kabul edilen uranyum yüklü toprak yığınları olduğunu öğrendik. Madenciler, taşıma giderlerini ödersek bu “pislik yığınlarını” bize parasız vermeyi kabul ettiler! Hatta bu deli bilginlerin, işletmeyi temizlik giderlerinden kurtarmalarından ötürü seviniyorlardı bile. Ne kadar paramız varsa, bu çöp-atık ve toprak yığınını alarak fizik okulunda bize verilen tabanı döşemesiz, ısıtılması olanaksız ve tavanı akan eski, tahta bir kulübeye taşımak için harcadık.  

Tonlarca atık yığını içinden kilo kilo alarak arıtma yapmaya uğraşıyorduk ve ışıması çok yüksek olan Radyum ancak miligram miligram birikiyordu. Bu süre zarfında ben ise 10 kilo zayıflamıştım. Yine de kimseye radyoaktiviteye maruz kalarak diyet yapmasını önermem… 

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bıkmadan usanmadan birkaç bin kez tekrar ettiğimiz kristalleştirme işleminden sonra, sadece 100 miligram radyum biriktirebildik. Bu 8 ton artıktan 1 gram radyuma ulaşmak demekti. 100 miligramlık bebeğimizin Niton adını verdiğimiz bir gaz yaydığını ve bunun içinde de helyum gazı bulunduğunu keşfettik! Helyum bilinen bir elementti. Demek ki yüzyıllardır kimyacıların düşündükleri “bir maddenin diğerine dönüştürülmesi” hayal değildi. Fakat bunu yapan büyücülerin “eliksir”i değil, atom çekirdeğindeki enerjiydi! 

1903 yılında bir bilim insanının alabileceği en değerli ödüle layık görüldük... Nobel ödülü! Pierre Curie ve Henri Becquerel ile birlikte Nobel Ödülü’nü paylaştık. Fakat ödül töreni için yolculuk yapamayacak kadar hastaydık ve yol parası için harcayacak beş kuruşumuz yoktu. Radyoaktif elementlerin zararlarının ve insan bedeninde yaratacağı etkilerin henüz farkında değildik. 

Yine de bir kadın olarak benim için Nobel’den daha büyük olan ödül 1904'te doğan kızım Eva idi. 

Serdar Çeliktaş

2 çocukla beraber yaşamak ve bir yandan da ticari kaygı gütmeden bilimsel araştırmalar yapmak bizi ekonomik olarak oldukça yıpratmıştı. Keşfettiğimiz elementlerin bize ait olmadığını ve tüm insanlığın yararına kullanılması gerektiğini düşünüyorduk. Bu nedenle patent almadık. Çoğu zaman gerekli malzemeleri alabilmek için kendi paramızı harcıyorduk. Ama bu durum çalışma azmimizi kıramıyordu.

Okumak için ülkemi terk etmek ve ailemden ayrılmak zorunda kalmam, parasızlık ve zor çalışma koşulları, 2 küçük çocuk ile birlikte bilim yapmaya uğraşmak ya da bir kadın olarak erkeklerin egemen olduğu bir dünyada kendi ayakları üzerinde durmaya çalışmak… Hiçbiri ama hiçbiri bana 19 Nisan 1906 günü yaşadığım acıyı vermemişti. Eşimi, bilim yolundaki yoldaşımı, sevdiğim adamı Pierre’i kaybettim. Ona çarpan bir atlı arabanın altında kaldığını… söylediler…

Pierre’in profesörlük unvanını bana verdiler. Ancak buna itiraz eden eski kafalı ve tutucu bilim çevreleri, ki tamamı erkeklerden oluşuyordu, buna hep bir ağızdan itiraz ettiler. Tabii ki mücadelemden bir an bile geri adım atmadım. Ve tam 2 yıllık çabadan sonra ister istemez kabul etmek zorunda kaldılar. Fakat bilimsel çalışmalarım ve bilgimle sonuna kadar hak etsem de kadın olduğum için akademi üyeliği seçimini kaybettim. 

Tüm Reklamları Kapat

Hakkımda çıkarılan; gerici, cinsiyetçi ve acımasız kötü söylentilere en güzel yanıtı Nobel Akademisi verdi. 2 yeni element bulduğum için insanlığa ve dünyayı anlama çabasına katkılarımdan dolayı 1911 yılı Nobel Kimya Ödülü ile onurlandırıldım. Böylece iki kez Nobel Ödülü alan ilk kişi oldum.

Merak edip, sorgulayarak ve yılmadan mücadele ederek sürdüğüm hayatımda o çok sevdiğim ve keşfetmek uğruna iç içe yaşadığım radyoaktif elementlerin bedenimi etkilemesi ve yavaş yavaş beni esir alarak hasta etmesi sonucunda bir senatoryumda hayata gözlerimi yumdum… 

Hayatta korkacak hiçbir şey yoktur, yalnızca anlaşılması gereken şeyler vardır.
Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Evrim Ağacı Akademi: Bilim İnsanları ve Biyografileri Yazı Dizisi

Bu yazı, Bilim İnsanları ve Biyografileri yazı dizisinin 22. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Charles Darwin'in Dini İnancı Neydi? Din ve Tanrı ile İlgili Görüşleri Nelerdi?" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
98
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 62
  • Tebrikler! 31
  • Bilim Budur! 27
  • Umut Verici! 18
  • Merak Uyandırıcı! 17
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 12
  • İnanılmaz 6
  • Üzücü! 6
  • Güldürdü 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 25/04/2024 03:12:56 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/8120

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
İmmünoloji
Carl Sagan
Tümör
Siyah
Saldırı
Antibiyotik
Astronot
Dağılım
Ornitoloji
Film
Basınç
İnsan Türü
Araç
Mit
Molekül
Müzik
Isı
Damar
Savaş
Obezite
Sinir Hücresi
Viral Enfeksiyon
Hukuk
Entomoloji
Adaptasyon
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Kafana takılan neler var?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
O. Ö. Cinemre, et al. Marie Curie Kimdir? Ne Yapmıştır? Kendi Ağzından Yaşam Öyküsü.... (12 Aralık 2019). Alındığı Tarih: 25 Nisan 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/8120
Cinemre, O. Ö., Bakırcı, Ç. M. (2019, December 12). Marie Curie Kimdir? Ne Yapmıştır? Kendi Ağzından Yaşam Öyküsü.... Evrim Ağacı. Retrieved April 25, 2024. from https://evrimagaci.org/s/8120
O. Ö. Cinemre, et al. “Marie Curie Kimdir? Ne Yapmıştır? Kendi Ağzından Yaşam Öyküsü....” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 12 Dec. 2019, https://evrimagaci.org/s/8120.
Cinemre, Okan Ö.. Bakırcı, Çağrı Mert. “Marie Curie Kimdir? Ne Yapmıştır? Kendi Ağzından Yaşam Öyküsü....” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, December 12, 2019. https://evrimagaci.org/s/8120.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close