Mantarlar Hakkındaki En Yaygın 5 Mit ve Gerçekler
Mantarlarla ilgili internette çok fazla yanlış bilgi bulunuyor. Bunların hepsini tek bir yazıda temizlemek imkansız; ancak kritik olduğunu düşündüğümüz birkaç tanesini ele almak istiyoruz:
Mantarlarla İlgili Yalanlar ve Gerçekler
Mit-1: "Mantarların türlerini, fiziksel özelliklerinden (renk, boy, şekil, koku) yola çıkarak tespit edebiliriz, bu mantarları toplayıp yiyecek olarak kullanabiliriz."
Bilimsel bir çalışmayla tanımlanarak, kullanılabilirliği güncel kaynaklardan teyit edilmeyen her mantar tehlikelidir! Teyit edilmeyen bu mantarlar zehirlenmenize, hatta ölümünüze yol açabilir. Yenilebilir, zehirli ve öldürücü mantarları ayırt etmek için (bilimsel yöntemlerin dışında) güvenilir hiçbir teknik yoktur. Ülkemizde ve dünyada, mantarlar, kendileriyle ilgili yanlış inanışlardan dolayı her yıl çok sayıda kişinin zehirlenmesine hatta ölümüne neden olabilmektedir. Örneğin, ana görseldeki mantar Gyromitra esculenta (halk arasında "kuzu göbeği ebesi" olarak bilinir), eski kaynaklarda yenilebilir bir mantar olarak gösterilmektedir. Fakat son derece tehlikeli hatta ölümcül etkilere sahip bir mantar olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Tekrar belirtiyoruz. Yalnızca fotoğraftan benzetmek yöntemiyle mantar yemek, son derece tehlikelidir; mantarlar, yetiştikleri ortam koşullarına bağlı olarak koku, şekil, renk ve boy gibi özelliklerinde farklılıklar gösterebilmektedir. Kimi zamanlar ise mantarlar çevre koşullarından etkilenerek, türünün biçimsel özelliklerine uymayan görünüşler alırlar, bu nedenle tanım konusunda zorluklar ve karışıklıklar yaşanabilir.
Uyarı-1: Cinsi ve tazeliği konusunda en ufak kuşku duyduğunuz hiçbir mantarı yemeyiniz. Az yiyerek ve yedikten sonra etkilerini görmek gibi deneylere asla girişmeyiniz. Bu tür deneyler zehirlenmenize hatta ölümünüze neden olabilir.
Uyarı-2: Mantarların yenilebilirliği konusundaki hiçbir genellemeye veya yöresel inanışa itibar etmeyiniz!
Mantarlar, insanlar ve diğer bazı hayvanlar tarafından çağlar boyunca yiyecek olarak tüketilmiştir. İnsanlığın mantar serüveni boyunca edinilen tecrübeler, nesilden nesile iletilirken birçok yanlış inanışın oluşmasına neden olmuştur. Günümüzde mikologların (mantarbilimciler) çalışmaları, bize bu yanlış inanışların öldürücü sonuçlar verebileceğini göstermektedir.
Mit-2: "İlkbaharda zehirli mantar olmaz."
Mit-3: "Bir mantarı diğer hayvanlar yiyebiliyorsa, biz de yiyebiliriz."
Uyarı: Kedi ve köpeklerin ormanlık alanlarda ve bahçelerde bazen mantar yediği görülür. İstatistiksel olarak, bu mantarların çoğu evcil hayvanınıza zarar verecek toksik maddeler barındırmıyor olsa da bir kısmı evcil hayvanınızın zehirlenmesine yol açabilir. Evcil hayvanınızın mantar yediğinden şüphelendiğinizde yapabileceğiniz en doğru hareket, mantarın bulunduğu yeri not alıp, kişisel sağlığınıza da özen göstererek yediği mantardan bir örnek alıp veterinerinize götürmek olacaktır.
Mit-4: "Çayırda çıkan mantarlar yenilebilir."
Pek çok küçük Lepitota türü, çayırlık bölgelerde, hatta park ve bahçelerimizde çıkar. Bu ailenin tamamı öldürücü kabul edilmelidir.
Mit-5: "Ağaçların üzerinde çıkan mantarlar yenilebilir."
Diğer Yaygın Mitler
- “Mantar pişirirken gümüş kaşıkla karıştırılır, kaşık kararmazsa mantar yenilebilir.”
- “Beyaz mantarlar zehirsizdir, iyice pişirilince zehri gider.”
- “Sirke mantar zehrini alır.”
- “Sütü akan mantarlar yenilebilir.”
Bu gibi pek çok inanış, tamamıyla yanlıştır. Bu listeye yüzlerce örnek eklemek mümkündür. “Eskiler bilir, onlar diyorsa doğrudur” mantığı ise tamamen yanlış ve bilim dışıdır. Bilimsel araştırmalar ilerledikçe, eskiden yenilebilir mantarların günümüzde yenilemez oldukları bile görülmektedir. Bu sonuçların ‘eskiler’ tarafından takip edilmesi oldukça zor olduğundan, ‘eskiler bilir’ mantığından vazgeçilmelidir.
Kanayan Diş Mantarı
Yerine göre "Şeytan Dişi" veya "Çilekler ve Krema" olarak da bilinen bu mantar, isimlerini tahmin edilebileceği üzere, yüzeyinden salgıladığı kan kırmızısı salgıdan alıyor. Kuzeydoğu Amerika ve Orta Avrupa'da bulunan bu mantar türünün yüzeyindeki bu salgı, ironik bir biçimde pıhtılaşma önleyici bir kimyasal olan "atromentrin" içeriyor.
Bu mantarlar her ne kadar zehirli olmasalar da, aşırı acı olmalarından ötürü yenilebilir değiller. Bu acılığı azaltmak için kullanılan kurutma işlemleri bile pek işe yaramıyor. Türün, birçok kozalaklı ağaç ile mutualistik ilişki içerisinde evrimleştiği biliniyor.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Sonuç
Mantarlar dünyası çok ilginç ve eğlencelidir. Mantar toplamak (mevcut mantar popülasyonuna ve ekosisteme verilecek zarar gözetildiği sürece) zevkli bir doğa uğraşıdır. Fakat Evrim Ağacı ekibi olarak size önerimiz, mantar toplamaya veya bir besin maddesi olarak tüketmeye başlamadan önce mantarlar hakkında bilgi edinmeniz ve özellikle besin maddesi olarak tüketiminde çok dikkatli olmanızdır. Yöresel inanışlara ve mitlere kulak asmayınız.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 20
- 8
- 6
- 4
- 2
- 2
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- J. Barutçiyan. (2012). Türkiye'nin Mantarları. ISBN: 9789753297677. Yayınevi: Oğlak Yayıncılık.
- T. Volk. Tom Volk's Fungus Of The Month For May 2002. (1 Mayıs 2002). Alındığı Tarih: 22 Haziran 2018. Alındığı Yer: University of Wisconsin | Arşiv Bağlantısı
- NAMA. Mushroom Poisonings In Dogs And Cats. (22 Haziran 2018). Alındığı Tarih: 22 Haziran 2018. Alındığı Yer: North American Mycological Association | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 21:55:22 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/4232
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.