Ömrün şu biten neşvesi tam olsun erenler
Son meclisi câm üstüne câm olsun erenler
Şükranla vedâ ettiğimiz câm-ı fenâya
Son pendimiz ahlâfa devâm olsun erenler
Dünyada bu iksir ile mes'ûd olan ervah
Ukbâda da sermest-i müdâm olsun erenler
Câizse harâbât-ı İlâhîde de her şeb
Yârân yine rindan-ı kirâm olsun erenler
Tekrar mülâki oluruz bezm-i ezelde
Evvel giden ahbâba selâm olsun erenler
Dönülmez akşamın ufkundayız. Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece.
Guruba karşı bu son bahçelerde, keyfince,
Ya şevk içinde harab ol, ya aşk içinde gönül!
Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahud gül.