Aslında körlük biraz da bu, hiçbir umudun kalmadığı bir dünyada yaşamak.
Askerlik hizmetini yapmamış bir sivil yurttaş olan savunma bakanı, olağanüstü hal ilanını içine hiç sindirememişti.
Umut tuz gibidir, insanı doyurmaz ama ekmeğe tat verir.
Burada söz konusu olan insanoğludur, onun yalan söyleyebilen tek hayvan olduğu da evrensel olarak bilinen bir gerçektir.
İnsanın bir başkasından iyi bir öğüt aldığı gün, asla yitirilmiş bir gün sayılmaz.
Kariyerinde müthiş bir ilerlemeydi bu, şefin içine işediği klozetin içine o da işeyecekti.
Dünyaya gözümüzü açıyoruz ve o anda, tüm yaşamımızı bağlayacak bir sözleşme imzalamış gibi oluyoruz, ne var ki günün birinde bir an gelir bu imzayı benim yerime kim attı diye sorabiliriz.