Aşkı ilk yaşamak, denizi ilk görmek gibi, Dostoyevski'yi de keşfetmek insanın hayatında çok önemli bir tarihtir. Bu genellikle ilk gençlik çağında olur; yaşlılıkta daha huzurlu yazarları okuruz. 1915'te Cenevre'de Suç ve Ceza'yı okudum. Kahramanları bir katil ve bir orospu olan bu roman bana çevremizdeki savaştan da yıkıcı ve etkileyici geldi...Dostoyevski'yi okumak bilmediğimiz büyük bir şehrin içinde ya da bir savaşın gölgesine girmek gibidir.
Çıkılan yerden inmek olanaksız değildir.
Kargaları bir düşünün, ne ekerler ne biçerler, ne kilerleri vardır, ne tahıl ambarları; fakat Tanrı onları besler. Siz kargalardan daha az mı değerlisiniz?
Zaten önemli olan okumak değil, yeniden okumaktır.