Ölüm de tıpkı evlilik gibi, yaşamımızı tümüyle değiştiren, hayatın anlamını bir kez daha düşünmeye çağıran olaylardan biridir. Hele bu ölüm, cinayet sonucunda gerçekleşmişse insanın kendine şunu sorması kaçınılmazdır: Neden? Katilin kurbanı hangi sebeple öldürdüğü değildir sadece merak edilen? Bir insanın başka bir insanı öldürmesi, öldürebilmesidir daha çok. Katil iyi biri olsun, ister kötü, fark etmez, sorgulama insanın analizine kadar varır. İnsanı iyi bir varlık olarak kabul edenler genellikle cinayet karşısında şaşkınlığa düşerler, İnsanlık bitmiş, gibilerden cümlelerle yazıklanır dururlar. İnsanı kötü bir varlık olarak görenler içinse durum daha basittir, onlar hiç yadırgamazlar. Onlar için yapılacak tek eylem vardır: Katil ve suçluları acımasızca cezalandırmak. Katilllerden daha acımasız , daha vahşi olunursa suçun azalacağını sanırlar. Çözüm için katilin yöntemlerini önerirler. Bazıları ise, iyiyle kötü arasındaki bu savaşta iyinin kazanacağını umar. Bu hayal kırıklığı olur.
Bu şehrin insanları çok vicdansız, çok vefasız, çok cahil. Bugünü kurtarsınlar yeter. Lafa geldimi herkes şikayetçi. Fakat bir şeyler yapalım dediğinizde, önce kendi çıkarlarına bakıyorlar.
Hayatın 4 temel zevki vardır: Bilgi edinme, sanat, yemek ve sevişme. İnsan yaşamı bu temel zevk üzerine kuruludur. Gerisi fasa fiso
İnsan her şeye alışır diyorlar ya, öyle değil aslında. Başka çaren olmadığı için katlanıyorsun ama alışamıyorsun.