Çizimdeki şempanze kara kara bir şeyler düşünüyor. Bir elinde Charles Darwin’in İnsanın Türeyişi adlı kitabı, masasının altında ise Pisagor’un Ruh Göçü Kuramı yer alıyor. Diğer eli çenesinde; sanki bu kitapları okuyarak bir şeyler çözmeye çalışıyor. Ne düşündüğünü tahmin etmeden önce, diğer detaylara da göz atmak gerekiyor. Bulunduğu ortam oldukça mütevazı: ahşap bir zemin, sade tuğla duvarlar... Masa örtüsü ve kitaplar özenle değil, rastgele konmuş gibi duruyor; gösterişten çok rahatlığa ve düşünmeye odaklı bir atmosfer yaratılmış. Kullanılan renkler ise boğuk değil; mavi ve kırmızı gibi zıt ama canlı tonlarla tabloya hayat verilmiş. Bu renk seçimi, resme ciddi bir hava yerine düşünsel bir canlılık ve olumlu bir hava kazandırıyor. Tabloda iki adet kafatası dikkat çekiyor. Masada, yani yüksekte duran büyük ihtimalle bir şempanze kafatası; yerde, daha alçakta olan ise bir insan kafatası. Bu kompozisyon, evrimsel düşünceyi ters yüz ediyor gibi: Artık şempanze düşünen, insan ise inceleme nesnesi olan konumda. Belki de şempanzemiz evrim, ölüm ve yaşamın anlamı üzerine kafa yoruyor. Tablonun ismi olan "It Is Very Queer, Isn’t It?" (Çok garip, değil mi?) de bu düşünsel derinliğe parmak basıyor. Hem şempanze, düşündüğü şeylere şaşırıyor; hem de biz, tabloya bakarken bu sahnenin garipliğine şaşırıyoruz.[1]
Bu tür resimler, yani maymunların insan gibi betimlendiği sanat yapıtları, Singerie ( maymun oyunları) adı verilen bir akıma aittir.