Merhaba,
Öncelikle soruya insan beyninin sinir bağlantıları arasındaki ilişkiyi anlatarak başlamak istiyorum. İnsan beyni, doğumdan itibaren beyninin farklı bölgelerinde belirli işleri yaparak özelleşmeye başlar. Örneğin prefrontal korteks; karar verme, mantık kurma, plan yapma gibi işlevlerin kazanıldığı bölgedir. Beynimizi güçlü kılmak, özellikle uç beyin konusunda yapabileceğimiz bir şeydir. Ancak beynimizin eğitimini etkileyen faktörler vardır: Kara maddedeki dopamin miktarı, her bir bölgeyi eğitirkenki odak süremiz, beynimizin yorulma ve enerji faktörleri, pekiştirme kaynağının somut mu soyut mu olduğu gibi. Bu tür faktörler, beynin gelişmesinde etkilidir.
Peki beyin nasıl gelişir? Beynin temel politikası: "Kullanmazsan kaybedersin." Eğer beynimiz bir bölgede belirli işlevleri kullanmazsa, aynı bölgede işlenen diğer kavramlar daha çok güç kazanır. Örnek: Parietal lob; 3 boyutlu uzay algısından ve santral sulkus ile parietal-oksipital sulkus arasında yer alan acı işleme merkezinden sorumludur diyebiliriz. Eğer birey, parietal lobunu uzay algısı veya dokunma gibi girdilerle uyarmazsa, beyinde o bölgenin yeri zamanla acıya kalır (kronik ağrılar için kötü bir durum).
Peki ders çalışmakta ustalaşmak isteyen biri, beyninin hangi bölgelerini nasıl geliştirebilir? Öncelik verilmesi gereken ilk konu okumadır. Bu kabiliyet, oksipital lob ve temporal lob arasında bir bölgede kazanılır. Kitap okuyarak ve bazen de sesli okuma yaparak (görme oksipital lobda işlenirken işitme temporal lobda işlenir; bu yüzden sesli okuma o bölgeyi aktif kılmada önemli rol oynar) o bölgeyi geliştirebilirsiniz. İkinci öncelik ise hafızadır. Hafıza için genellikle hafıza kartları önerilse de bana kalırsa, ders çalışan birinin bilgilerini kalıcı hafızaya geçirmekle hafızasını geliştirmesi daha uygun olur. Peki kalıcı hafızaya bilgiler ne koşullarda yerleşir? Öncelikle öğrenilen bilginin yarısı ilk saat içinde unutulur. Birey, bir bilgiyi kalıcı hafızaya yerleştirmek istiyorsa 1-3-7-15 gibi artan aralıklı gün metoduyla bilgilerini tekrar etmelidir. (2n+1 metodu hesaplamayı kolaylaştırır.) Bu şekilde bilgi daha uzun süre hafızada kalır.
Ayrıca satranç hakkındaki düşüncem, ders çalışan biri için pek olumlu olduğunu söyleyemem. Çünkü eğer işin içinde dopamin varsa evet, bu iş daha fazla kavranır. Ancak kavradığınız şey mantık yürütmeden çok satranç oynama arzusudur. Bu yüzden eğlenceli aktiviteler, ders çalışmaktan daha çok isteneceği için pek verimli değildir. (Dopamin detoksunun temel sebebi budur. Dopamin kaynakları bireyi farkında olmadan yönlendirir.)
Bu tür işleri yaptıktan sonra size en önemli tavsiyem: odaklanma ve az stres. Çünkü stres durumunda beyin, pekiştirme işlerini askıya alıp savaş ya da kaç durumuna giriyor. Bu nedenle kaygıyı azaltmalı ve yeterli uyku almalısınız. En püf noktaya gelirsek: odaklanma. Odaklanma, beynin diğer uyaranlardan soyutlanıp sadece tek işe yönlendirilmesidir. Bu sayede maksimum verimde işlem yapılır. Örneğin müzik dinlemek, eğer sözleri olan bir şarkıysa dikkati çok dağıtır ve verimi düşürür. Odak toplamak için en yaygın yöntem meditasyondur (dini bir eylem olarak yapılmasını söylemiyorum). 5-10 dakika arası zihni boşaltıp hiçbir şey düşünmemek bile odağınızı toparlamanızı sağlar.