İslam Alimleri: Modern Gökbilimin Kurucuları
Bin yıldan fazla zamandır katkıları öyle çok ki, sadece birkaç tanesini saymak mümkün değil.
Gök bilimi dünyanın en eski doğal bilimi olabilir. İnsanlar gökyüzünü sistematik bir biçimde incelemeye başlamadan önce bile, başımızı havaya kaldırıyor, bazı parlak ışık noktalarının ilginç hareketlerini ve diğerlerinin hareketsizliğini gözlemliyorduk. Dünya çapında medeniyetler gökbilimi gözlemlerini, mimarilerinden anlattıkları hikayelere kadar her şeye dahil ettiler; ve her ne kadar bilimin zirve noktası genellikle Rönesans dönemi olarak kabul edilse de, aslında başlangıcı bin yıl kadar önceye ve yaklaşık 8000 km Doğu’ya dayanmaktadır.
Milattan sonra 6. yüzyıl civarlarında, Avrupa Karanlık Çağ olarak bilinen döneme girdi. Yaklaşık M.S. 500’den 13. yüzyıla kadar süren bu zaman dilimi, aydın düşünce ve bilimin; kilisenin dini görüşleriyle çelişmesi sebebiyle kıta çapında baskılanmasına tanıklık etti. Bu süre boyunca yazı çok nadirleşirken araştırma ve gözlemler durağan kaldı.
Avrupa entelektüel bir komada iken, İspanya’da Emevilerden Mısır’a ve hatta Çin’e kadar uzanan İslam İmparatorluğu Altın Çağı’nı yaşıyordu. Gök bilimi, bu zamanlardan milattan sonra 800’lere kadar İran ve Irak’ta İslam biliminin ilgi alanlarından biriydi, milattan sonra yaklaşık 100 yılında Yunanistan’da yazılmış olan Batlamyus’un Almagest’i yazılmış tek gök bilimi kitabıydı. Bu kıymetli kitap bugün dahi akademik olarak eski gök biliminin ana kaynağı olarak kullanılmaktadır. Müslüman bilim insanları bu önemli Yunanca kitabın Arapça’ya çevrilmesi için 700 yıl beklediler, ve çevrildiği zaman içeriğini anlamak için çalışmaya başladılar.
Mısırlı İbn Yunus gibi gök bilimciler, Batlamyus’un gezegen hareketleri ve dış merkezlilik hesaplamalarında hatalar buldu. Batlamyus bu cisimlerin gökyüzünde nasıl yörüngede kaldığı ve Dünya’nın da bu değişkenler ile nasıl hareket ettiği ile ilgili bir açıklama bulmaya çalışıyordu. Batlamyus Dünya’nın yalpalaması, ya da bildiğimiz adıyla deviniminin her 100 yılda 1 derece değiştiğini hesaplamıştı. Sonrasında Ibn Yunus Batlamyus’un çokça yanılmış olduğunu, aslında bu değerin 70 yılda bir 1 derece olduğunu buldu. Ancak, bunun Dünya’nın yalpalaması sebebiyle meydana geldiğini bilmiyorlardı, zira 10. yüzyılda halâ Dünya’nın evrenin merkezinde olduğuna inanılıyordu. Ibn Yunus ve Ibn al-Shatir gibi diğerleri tarafından yapılan bu keşif, gök bilimin doğasını sonsuza kadar değiştirdi. Nihayet Kopernik’in 16. yüzyılda güneş merkezli modeli sunması da bu çalışmalar bütünü üzerinde kurulmuştur.
Gök bilimi için gerekli olan matematik de geniş ölçüde İslam bilim insanlarından faydalanmıştır. Yıldızların net olarak hesaplanmasında temel iki matematik formu olan küresel trigonometri ve cebiri İslam bilim insanları geliştirmişlerdir. McGill Üniversitesinde İslam Çalışmaları Profesörü olan Jamil Ragep, Astronomy dergisine: "Bin yıldan fazla zamandır katkıları öyle çok ki, sadece birkaç tanesini saymak mümkün değil." diye konuştu.
8. yüzyılda, Halife al-Mamun al-Rashid yönetiminde Bağdat’ta ilk gözlem evi kuruldu ve bunu Irak ve İran civarında kurulanlar takip etti. Bunun, teleskop geliştirilmeden önce gerçekleşmiş olmasından dolayı, zamanın gök bilimcileri gözlemsel sekstantlar icat ettiler. Kimisi 40 metre uzunluğunda olan bu aletler, güneşin açısı, yıldızların hareketi ve gezegenlerin bir yörünge takip etmesini inceleyebilmek için hassas derecede önemliydi.
Yaklaşık bu zamanlarda, 964’te, daha çok gözlemler yapıldıktan sonra, İran’ın en ünlü gök bilimcilerinden Abd al-Rahman al-Sufi gökteki takımyıldızlar ile ilgili en kapsamlı metinlerden biri olan‘Sabit Yıldızlar Kitabı’nı yayımladı. Abd al-Rahman al-Sufi aynı zamanda Andromeda Gökadasını ve Büyük Macellan Bulutu’nu ilk gözlemleyen gökbilimci oldu. Bu gözlemler teleskop henüz icat edilmediğinden çıplak gözle yapılacaktı. Elbette kendisi o sırada bunun bir gökada olduğunu bilmiyordu, ancak bunu bir ‘bulut’ olarak notlarına ekledi. Sonradan bu çalışmanın yararlılığı Danimarkalı ünlü gökbilimci Tyco Brahe tarafından kanıtlanacaktı.
Daha sonra, 13. yüzyılda, bilim insanı ve filozof Nasir al-Din al-Tusi ünlü Tusi çiftini yarattı. UC Berkeley’de İslam çalışmaları ve bilim tarihi profesörü Asad Ahmed: "Bu çiftin amacı, dairesel hareket temelinde belli gök cisimlerinin göreli doğrusal hareketlerini açıklamaktı." dedi. Artık biliyoruz ki, gökcisimlerinin hareketleri devamlılık gösterir ve sabit değildir. Batlamyus, bu görüngüyü açıklamada zorluk yaşamıştı, Tusi çifti geniş bir çemberin içine daha küçük bir çember yerleştirerek ters yönlere ait çizgisel hareketleri göstermeyi başardı. Tusi çifti, sonradan Rönesans dönemindeki çalışmalarında Kopernik’in bu hareketleri anlamasında son derece önem arz etti.
En önemli İslam gök bilimcisi ve bilimsel düşünürlerinden İbn-i Heysem, ışığı nasıl algıladığımızla ilgili kuralı keşfeden ilk insan olduğundan ‘optiğin babası’ olarak bilinir. İbn-i Heysem ışığın gözlerimize doğrusal bir çizgi halinde girdiğini ancak aynı şekilde dışarı çıkmadığını fark etti. Yüzyıllar boyunca Batlamyus gibi insanlar gözlerimizin dahili bir fenermiş gibi ışık yaydığını düşünmüştü. İbn-i Heysem’in çalışmaları karanlık oda (obskura)’nın icadını ve bunun teleskopun icadına yol açmasını sağladı.
Muhtemelen İbn-i Heysem’in dünyaya sunduğu en büyük katkı ise, artık bilimsel yöntem olarak bilinen ve bugünkü bilimin temellerini oluşturan, bir teoriyi test etmek için tekrarlayan deneyler yapmanın yöntem bilimsel bir yoluydu. Araştırmasında: "Bilim insanlarının çalışmalarını araştıran kişinin, eğer ki amacı doğruyu bulmak ise, görevi; kendini okuduğu her şeyin düşmanı addetmek ve ona her yandan saldırmaktır.Aynı zamanda kendisinin de hassas bir sınama yapıp yapmadığı ile ilgili şüphe duymalı, böylece ön yargılı ya da hoşgörülü olmaktan kaçınabilmelidir." diye belirtmiştir.
Bu zaman içinde, Altın Çağ’ın başlangıcından erken Rönesans dönemine kadar, İslam imparatorluğunda birçok üniversite ve medrese, ya da okul kuruluyordu. M.S. 859’da ilk üniversite Fas’ın Fez şehrinde kuruldu. Varlıklı bir tüccarın kızı olan Fatima El-Fihri tarafından tasarlanmış ve kurulmuştur. Hıristiyan ve Musevi bilim insanları da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanından bilginler oraya gök bilimi, matematik ve felsefe çalışmak için seyahat ettiler.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Bu dönemde birçok okul ve cami; edebiyattan, matematiğin yine İslam ile mükemmelleştirilmiş olan bir şekli olan cebire kadar birçok konuda kendileri de eğitim almış bulunan Müslüman kadınlar tarafından denetlenip yönetilirdi.
En çok bilinen gök bilim aletlerinden olan usturlab, Yunan düşünür Hiparkos tarafından icat edilmiş, ancak İslam bilginleri, özellikle kadınlar tarafından mükemmelleştirilmiştir. Meryem el Usturlabi, 10. yüzyıldan Suriyeli kadın bir usturlabçıydı. Meryem el Usturlabi gök cisimlerinin yüksekliğinin hesaplanmasına yarayan bu aletlerin üretilmesini mükemmelleştirmesi ile tanındı. Onun onuruna, Henry E. Holt 1990’da bir ana kuşak asteroidine onun adını verdi.
Bunlar Müslüman gök bilimcileri, filozofları ve bilim insanları tarafından binlerce yıl boyunca yapılmış çalışmaların bazılarından örneklerdir; ve İslam ülkelerinde gök bilimi hiçbir şekilde sona ermedi. 2016’da Katar’da biliminsanları Katar Öte Gezegen Araştırması’nda başka yıldızlar yörüngesinde üç yeni öte gezegenin keşfini duyurdu.
Yıldızlardan gelen ışığın kendisi bir tarih barındırıyor: Bazı durumlarda bu ışıkların hikayelerinin uzayda seyahat edip gözlerimize ve teleskop aynalarımıza ulaşması on binlerce yıl sürüyor. Bir milenyum sonra, yaklaşık 200 yıldız bu alanda önemli katkılar sağlamış olan Arap gök bilimcilerinin isimlerini taşıyor. Ay’ın yüzeyinde modern bilim ve gök biliminin önünü açan Müslüman gök bilimcilerin isimlerini taşıyan 24 krater mevcut.
Evren araştırmaları, uluslararası kültürde göze göründüğünden daha köklüdür. Eğer Orion kuşağını ya da Büyük Ayı’daki ikili yıldızlar Alkor-Mizar çiftini seyrettiyseniz, dünya çapında Müslüman bilim insanlarının yarattığı mirasa bir göz atmışsınız demektir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 4
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- S. Stirone. How Islamic Scholarship Birthed Modern Astronomy. (9 Temmuz 2020). Alındığı Tarih: 9 Temmuz 2020. Alındığı Yer: Astronomy | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 26/12/2024 18:51:05 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/5156
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.