İnsan ile Köpek Bağının Evrimi: Köpekler Kalplerimizi Nasıl Çaldı?
Bu haber 8 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Eğer ki köpeğinizin “küçük yavrunuz” olduğunu düşünüyorsanız, deli falan değilsiniz. Hissettiğiniz duyguların tamamen bilimsel ve özellikle de evrimsel nedenleri var.
Yapılan bir araştırma, insanlar ve köpekler birbirlerinin gözlerinin içerisine baktıklarında, ikisinde de oksitosin salgısının arttığını ortaya koydu.[2] Oksitosin, anne ile bebekler arasındaki güven ve bağın oluşumu ve sürdürülmesi ile ilişkilendirilen bir hormondur.
İşin daha da ilginç yanı, anneler ve bebekler de birbirlerinin gözlerine baktıklarında oksitosin salgılarlar. Dolayısıyla vahşi kurtlardan uzun süreli Doğal ve Yapay Seçilim ile evrimleşmiş olan köpekler, insan anneleri ve bebekleri arasındaki bağ kurma mekanizmasını, bu evrimsel süreçleri boyunca "çalmış" olabilirler. Dünya’nın en önde gelen üniversitelerinden Duke Üniversitesi’nden köpek algısı uzmanı Brian Hare, bu çıkarımı aynen destekliyor:
Yaptığımız akıl almaz keşif köpeklerin, insanlar arası bağlanma mekanizmasını adeta ‘kaçırdığını’ veya ‘çaldığını’ gösteriyor. Bu keşif sayesinde köpeklerin otizm veya travma sonrası stres bozukluğu gibi hastalıklarda insanlara nasıl bu kadar fazla yardım sağlayabildiklerini anlamamız mümkün oluyor.
Köpekler zaten uzun bir süredir insanlar ile çok yakından etkileşime geçebilme becerileriyle bilinmektedirler. Sadece yanınızda yürüyüp top yakalamaları nedeniyle değil, aynı zamanda bir insanın ne yaptığını ve onu neden yaptığını “anlayabiliyor” olduklarının düşünülmesi, köpekleri evrimsel süreçte ama hayatlarımızda bambaşka bir noktaya koymaktadır. Örneğin bir yeri ya da bir şeyi işaret parmağınızla işaret etmeniz sonrasında köpeğin kolaylıkla “Oradaki şeye veya o yöne bakmamı istiyor.” diye düşünebilmesi ve istediğinizi yapması, en yakın kuzenlerimiz şempanzelerin bile kafasını karıştıran bir davranıştır. Bu nedenle köpeklerin bizimle nasıl bu kadar kolay anlaşabildiğinin anlaşılması, hem köpek-insan ilişkilerinin geliştirilmesinde, hem de evrimsel süreci anlamamızda önem arz ediyor.
Köpeklerin nerede evrimleştiği, ne zaman evrimleştiği gibi kavramlar halen uzmanlar arasında tartışmalara neden olmaktadır. Ancak bütün evrimsel biyologların ve köpek uzmanlarının ortaklaşa kabul ettiği bir gerçek vardır: Köpekler, vahşi kurtlardan evrimleşmiştir ve bu evrimi tetikleyen ana unsur insanlarla etkileşimleri olmuştur.
Bu etkileşimin büyük ihtimalle atalarımızın kurdukları kamplar etrafına bıraktıkları kullanılmamış etlerle başladığı düşünülmektedir. Bu etlere, dolayısıyla insan kamplarına yanaşıp onları yiyebilecek kadar cesur ve uysal olan kurtlar, olmayanlara göre yiyecek bulma konusunda avantaj sağlamış, daha kolay hayatta kalmış, daha fazla üremiş ve kendilerini uysal, ağırbaşlı, cesur yapan genleri yavrularına daha fazla aktarmıştır. Böylece yüzlerce ve binlerce yıl içerisinde Doğal Seçilim nedeniyle kurtların içerisinden bir soy hattı giderek ağırbaşlı ve uysal olacak şekilde evrimleşmiştir.
İşte bu süreçte ve devamında, ana-yavru arasındaki bağı taklit edebilecek sinir sistemi yapısına ve hormonal özelliklere sahip olanlar, çok daha avantajlı konuma geçmiş olabilirler. Ana-yavru bağını “çalmak”tan kasıt aslında budur. Evrimsel olarak taklit etmek veya bu niteliklere sahip olanların seçilmesi gibi düşünülebilir.
Ancak sonradan insanlar, özellikle kızak çekme, yük taşıma, sürüleri gütme, koruyuculuk yapma gibi özellikleri en ön planda olanları seçip, onları daha fazla korumaya, beslemeye, çiftleştirmeye başlamışlar, diğerlerini ise elemişlerdir.
İşte böylece kurtların evriminde ikinci bir evre başlamıştır: Yapay Seçilim yoluyla evrim. Böylece binlerce yıl içerisinde, vahşi kurtlardan evcil köpeklerin ilk ataları evrimleşmiştir ve bu evrim belki de, insanların yaşamış en yakın kuzenleri ve rakipleri olan Neandertaller’e karşı evrimsel rekabette üstün gelmelerini sağlamıştır. Sonrasında Dünya’nın dört bir yanına yayılan insanlar, köpekleri farklı özelliklerine göre seçip çiftleştirmek yoluyla bugün bildiğimiz yüzlerce çeşidi yaratmıştır.
Yani evlerimizdeki en yakın dostlarımız, evrim tarihinin de canlı kanlı örneklerinden birisidir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 23
- 15
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- D. Grimm. How Dogs Stole Our Hearts. (16 Nisan 2015). Alındığı Tarih: 25 Temmuz 2019. Alındığı Yer: Science | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Nagasawa, et al. (2015). Oxytocin-Gaze Positive Loop And The Coevolution Of Human-Dog Bonds. American Association for the Advancement of Science (AAAS), sf: 333-336. doi: 10.1126/science.1261022. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 16/11/2024 11:46:15 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/4094
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.