Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Hayat Hikayeniz Sadece Bir Damla Kanınızda Yazıyor ve Bunu Okumak Mümkün!

10 dakika
9,257
Hayat Hikayeniz Sadece Bir Damla Kanınızda Yazıyor ve Bunu Okumak Mümkün! Houston Chronicle
Tüm Reklamları Kapat

İşçi sınıfı bir ailede doğan “Olivia”, çocukken taciz edilmişti. Ebeveynleri duygusal yönden soğuktu ve onu fazla cesaretlendirmemişlerdi. Şimdi 56 yaşında olan Olivia, işlek bir yolun yakınında yaşıyor. Kendisi fakir, sigara içiyor, faydalı olandan daha fazla alkol kullanıyor ve panik atağı var.

Eğer Olivia gerçekten yaşasaydı, muhtemelen çoğu insanın hayatının bütün bu ayrıntılarını bilmesini istemezdi – fakat kanının küçük bir damlası bunun hepsini ortaya çıkarabilir. Yukarıda açıklanan bütün bilgi türlerini ve daha fazlasını kanımızdan okuyacak teknoloji şu an mevcut. Böyle testler diğer insanlara zihinsel durumumuz, sosyoekonomik durumumuz, sağlığımız ve alışkanlıklarımız hakkında çok şey söyleyebilir. Ayrıca tıpkı çocukluğumuzun en uzak girintilerindeki deneyimler gibi, geçmiş on yıllardaki ayrıntıları ortaya çıkarabilir.

Bu mümkün, çünkü yaşadığımız dünya ve sahip olduğumuz deneyimler DNA’mızda ustaca yapılmış izler bırakıyor ve şimdi bu izleri nasıl yorumlayacağımızı öğreniyoruz. Olumlu yönden bakarsak bu güçlü araç, doktorlara tüm hastalık ve bozukluk çeşitlerini görmelerinde yardımcı olabilir. Ayrıca polislere, olay yerindeki bir şüphelinin bir damla kanından onun kapsamlı görüntüsünü oluşturmalarına yardım edebilir.

Tüm Reklamları Kapat

Fakat kanunun desteklediği üzere, böyle testlerin ahlaksız sigortacılar, işverenler hatta gazeteciler tarafından kullanılmasını önleyecek hiçbir şey yok. Olasılıkla bir kan testi yaptırdığınız veya kanlı bir peçeteyi çöp kutusuna fırlattığınız zaman ele verdiğiniz hayat hikâyenizi birisinin okuyabilmesini ister miydiniz?

Bir insanın tek damla kanından, DNA’larının dizilişine bakarak hakkında kayda değer miktarda şey öğrenmek zaten mümkün. Bu sizin cinsiyetinizi ve etnik geçmişinizi ortaya çıkarabilir ve saç renginiz, göz renginiz hatta ten renginiz hakkında gayet iyi bir fikir verebilir. Ayrıca, tehlikeyi göze alan birisi olup olmadığınız, erken kalkıp kalkmadığınız veya ADHD tarzı davranışsal bir bozukluğunuz olup olmadığı gibi daha kişisel şeyler hakkında ipucu verebilir.

Fakat kim olduğumuz genlerimizde yazılı değildir. Gerçekten önemli olan şey, yaşam şekillerimizin, deneyimlerimizin ve çevremizin sonucudur. Bunun DNA’mız ile ilgisinin olmadığını düşünebilirsiniz. Aslında, biz yaşamı deneyimledikçe etiketlerin tüm çeşitleri hücrelerimizdeki DNA’ya ekleniyor.

Etiketlemenin en yaygın şekli, DNA harflerinden birisine bir metil takımı eklemeyi içeriyor. Metilleme esas diziyi değiştirmiyor fakat yakındaki genleri kapatabiliyor. Eğer DNA’mızı insan yapmak için bir yemek tarifi kitabı olarak düşünürseniz, o halde metil takımları “bunu yapma” diyen yapışkan notlar gibidir. Bazı tariflerin üzerinde yapışkan not bulunmazken diğerleri onlarla sıvanmış hale gelir.

Tüm Reklamları Kapat

Bu etiketlerin büyük çoğunluğu biz annemizin karnında tembellik ederken ve bunun hemen ardından eklenir. Bu sırada hücreler özel roller edinirler ve metilleme, gerekli olmayan genleri kapatmaya yardımcı olarak, mesela bir karaciğer hücresinin sinir hücresi genlerini ifade etmediğini garantiye alır.

Sonuç şu ki, eğer farklı bireylerden aynı tür hücreleri alırsanız ve DNA’daki etiket örneklerini (epigenom) karşılaştırırsanız, birçok benzerlikler olacaktır. Çoğu epigenetik değişimler genetik olarak tasarlanmıştır. Fakat genom içinde metillemenin meydana gelebileceği on milyonlarca yer vardır ve iki birey tamamen aynı örneğe sahip olamaz. Bireyler arasındaki bu çeşitlilik en azından kısmen yaşam şekillerimiz ile ilişkilidir ve bu yüzden hayat hikâyemiz hakkında çok şeyi açığa vurur. Londra King’s College’den Tim Spector, “Epigenom, hayatınızdaki önemli olayların bir fotoğrafıdır.” diyor.

Spector, epigenetik işaretlere bakarak birinin sigara içtiğini, eskiden sigara içtiğini veya binde bir olarak içtiğini söyleyebilir. Birisinin şimdi veya daha önce kanser olup olmadığını söyleyebilir. “Ne yedikleri hakkında bir fikir bile edinebilirsiniz” diyor. Ve yaşam boyunca epigenetik değişimleri çoğalttığımız için, işaretler ayrıca yaşımızı belli edebilir (Molecular Cell, vol 49, s 1).

Ayrıca dizel dumanları, böcek zehirleri ve arsenik gibi maddelere maruz kalmak farklı örnekler üretiyor. Epigenomu çözümledikten sonra, bir insanın hangi kimyasallara maruz kaldığını ve belki nerelerde bulunduklarını bile çözebilirsiniz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Bu daha birkaç yıl önce akla bile gelmezdi çünkü metilleme örneklerini tespit etmek zor ve pahalıydı. Fakat teknoloji inanılmaz bir hızda gelişti. Bu şimdi mümkün, mesela genomdaki 450.000 yerden hangisinin metillendiğini gösteren 200 dolarlık satışa hazır bir “çip” alabilirsiniz.

Geçmişinize Açılan Pencere

Araştırmacılar, bu gibi araçların yardımıyla metilleme örnekleri ve belli çevre veya deneyimler arasındaki ilişkileri aramaya başladılar. Tüm hücre türlerine bakılıyor fakat kan hücreleri, elde edilmesi kolay oldukları için en yaygın olanları. Son birkaç yılda, intihardan beslenme başarısına kadar her şeyle alakalı örneklere dikkat çeken çalışmalar sel gibiydi.

Geçenlerde ABD’de yapılan bir çalışma, 1000 kadar katılımcıya sahip oldukları dört mülkten birini (araba, ev, arazi veya mali yatırımlar) işaretleyerek servetlerini değerlendirmelerini istedi. En zengin insanlar en fakirlere göre farklı metilleme örneklerine sahipti (PLoS One, S e54018). Epigenetik farklılıklar İngiltere’nin Glasgow şehrindeki sosyal bakımdan en fazla ve en az ayrıcalıklı olanlar arasında da görüldü. ABD’deki çalışmanın eş yazarı Ann Arbor’daki Michigan Üniversitesi’nden Ana Diez-Roux, “Epigenomun, sosyal olarak örneklenmiş değişkenler tarafından etkileniyor olduğunun açık belirtileri var.” diyor.

Epigenom bizim uzak geçmişimizdeki olaylara bir pencere bile olabilir. Örneğin soykırım gazileri, ağır travmatik bir deneyim geçirmemiş olan insanlara göre çok farklı metilleme örneklerine sahip. Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) bulunan yetişkinler de olağandışı görünümler taşıyor. Travmatik hayat tecrübelerinin fiziksel yaralar geçtikten çok sonra epigenetik izler bıraktığı görünüyor.

Yakın zaman önce yapılan bir çalışmada bulunduğuna göre, TSSB’li insanlar arasında çocukken suiistimal edilmiş insanlarda bulunan izlerin değişimi, yetişkin olarak travma geçirmiş insanlardakinden daha belirgindi. Almanya Münih'teki Max-Planck Psikoloji Enstitüsü'nde yapılan çalışmanın yazarı Elisabeth Binder, “Çocukluk sırasında bir travma yatkınlığı olabilir.” diyor. 

İnsanların bu farklı örneklere tam olarak nasıl vardığı belli değil. Eğer varsa, etkileri de bilinmiyor. Metillemedeki bazı çeşitlilikler, DNA’nın önemli bir şey yapmayan bölgelerinde olabilir. Diğer çeşitlilikler ise önemli genleri etkileyebilir.

Tüm Reklamları Kapat

Örnek olarak Binder, çocukluk dönemindeki travmalar ile ilişkilendirilmiş epigenetik değişimlerin bazılarının, gerginlik tepkisine katılan ve glukokortikoit adı verilen hormonların seviyelerini yükselttiğinden kuşkulanıyor. Bu durum, suistimal edilmiş çocukların hayatlarının ileri döneminde gerginlik ile başa çıkmalarını muhtemelen zorlaştırıyor ve yetişkin oldukları zaman, onları TSSB ile şizofreni gibi durumlara karşı daha savunmasız yapıyor.

Ancak epigenetik örnekleri sadece birinin hayat geçmişini ortaya çıkarmak amacıyla kullanmak istiyorsanız, çeşitliliklerin nasıl meydana geldiğini ve bir insanı nasıl etkilediğini anlamak gerekli değildir. Bütün mesele, örneklerin mevcut olmasıdır. İngiltere Edinburgh’daki Wellcome Trust Hücre Biyolojisi Merkezi’nden Adrian Bird, epigenetik izlerin biyo işaretçiler gibi birçok vaat sunduğunu söylüyor. Mesele, onların ne kadar güvenilir olduğu. Şimdiye kadar yapılmış çalışmalar sadece ufak bir miktar insanı kapsamış ve tamamen farklı yöntemler kullanmıştı. Bird’e göre, şu an bunlar hakkında tahminsel bilim yapmak zor.

Bu durum, ufak çaplı çalışmaların tek DNA harf değişimlerine dayanan on binlerce olası biyo işaretçiye dikkat çektiği, ucuz DNA testinin ilk günlerini anımsatıyor. O zamanlar çoğu sonuç tekrarlanamıyordu. Fakat daha geniş, daha iyi yapılmış çalışmalar, güvenilir biyo işaretçileri ortaya çıkarmıştı. Londra Kanser Enstitüsü Üniversitesi’nden Stephan Beck şöyle diyor:

Tüm Reklamları Kapat

Bundan bir şeyler öğrenmemiz lazım. Çalışmaların çoğalması gerekiyor. Ancak o zaman işaretçilerin ne kadar güvenilir olduğunu görürüz.

Yine de epigenetikçiler, şimdiye kadar keşfedilmiş örneklerin çoğu ilerleyemese bile, bazılarının kendini çabuk toparlayacağını ve çok daha fazlasının keşfedileceğini umuyorlar.

İçinizdeki Hayat Hikâyesi

Bu örneklerde bulunan şifrelenmiş detay seviyeleri de belirsizliğini sürdürüyor. Epigenetik bir test, bir otobiyografideki bölüm başlıkları gibi hayat hikâyemizin sadece bir özetini mi verecek, yoksa bize daha fazlasını söyleyebilir mi? Örneğin, bir insanın metilleme görünümü bir çocukken çok stresli bir şey yaşadığını gösterse bile, bize onun ne olduğunu söyleyemez; en azından şimdilik. Daha fazla şey öğrendikçe, daha ince detayları okuyabileceğiz. Binder, hangi ortamların hangi işaretleri bıraktığını daha iyi anlamamız gerektiğini söylüyor.

Ayrıca içerikler hakkında düşünmeye başlamamız lazım. Şimdilik kimse aynı kişide çoklu epigenetik örnekleri aramadı, fakat bunun olmaması için bir sebep yok. Bir kan örneği ve bir çip, binlerce metilleme mührünü taramak için yeterli bilgi sağlayabilir ve kişinin mevcut hayat şekli ile geçmişi hakkında bol miktarda bilgi meydana çıkarabilir.

Bir kişiyi sadece bir suç mahallindeki kana dayanarak belirlemeye çalışan dedektiflere göre bunun büyük önemi olacak. Örneğin bazı ülkelerde polis saç ve göz rengini bildiren genetik testleri zaten kullanıyor. Dedektifler, kişinin yaşı, sosyal durumu ve hatta nerede yaşadığına dair ilave epigenetik ipuçları ile birlikte, aradıkları kişi hakkında daha iyi bir fikir elde edebilir.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Yeme İçme Kültürü (4 Kitap)

Beslenme Hakkında Doğru Bildiğimiz Yanlışlar

Marcello Ticca

Sağlığımız için büyük önem taşıyan gıda ve beslenmeyle alakalı sayısız önyargı, klişe, yanlış inanış ve yalan mevcut. Köhnemiş yanlış bilgilerin yanı sıra özellikle günümüzde internet ve basın yoluyla hiçbir kontrole tabi tutulmadan, bilimsel kanıtlara dayanıp dayanmadığı önemsenmeden hızla dolaşıma giren haberler birçoğumuzu sağlığımızı tehlikeye sokabilecek tercihler yapmaya itiyor.

İtalya’nın önde gelen gıda ve beslenme uzmanlarından Marcello Ticca bu kitabında insanların zihninde kök salmış yanlış inanışların en yaygınlarını bilimsel zeminde inceleyip çürütürken temel besinlerimizin bileşenlerine, tavsiye edilen tüketim miktarlarına ve besinlerden en fazla faydayı sağlamak için yapılması gerekenlere dair pratik bilgi ve önerilerle bilinçli bir beslenme düzenini nasıl benimseyebileceğimizi anlatıyor.

“… beslenme konusundaki yanlış bilgilerin günümüzde de çok kolay doğduğu, kök saldığı ve yayıldığı bir gerçek. Yoksa ‘özellikle’ günümüzde mi demeliyiz? Çünkü 2000’lerde internetle beraber bazı haberlerin kurgulanıp ‘viral’ hale gelmesi, beslenme konusundaki ‘sahte haberlerin’ azalmak yerine çarpıcı şekilde çoğalmasına ve günbegün yenilerinin ortaya çıkmasına neden oldu. Tek başına bu gözlem bile durumu değerlendirmenin ve son yirmi yılda hazırlanan en geçerli derlemeleri dahi güncelleştirmenin gerekliliğini ortaya koymaya yeter.”

Bira

Rick Kempen

Biranın öyle düşünmeden kafaya dikip susuzluğunuzu gidereceğiniz bir içki olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Yapımında sadece su, tahıl, maya ve şerbetçiotu kullanılmasına rağmen sayısız türde üretilebilen bu halk içkisi insan medeniyetiyle neredeyse yaşıt, şaraptan ise bin yıl daha eski. Sanayi Devrimi’ne kadar tarihin her döneminde ve coğrafyasında kadınlar tarafından üretilen bira uzun yıllar halkların beslenme rejiminin önemli bir parçası olmuş. “Bu kitabın konusu da işte bu halk içeceği olan biradır.”

Elinizdeki kitap, otuz yılını bu içkiye adamış bir “bira militanının” biranın çevresini kuşatan alan olarak tanımladığı “Bira Diyarı”na yapacağınız yolculukta kullanışlı bir rehber niteliğinde. Bira yapımından biranın tarihteki yerine, bira türlerinden tadıma, ambalajından saklanmasına, hangi yemeklerle ne tür bira içilebileceğinden sağlıkla ilişkisine, bira ülkelerinden bira festivallerine ve dünyanın önemli tadım merkezlerine dek her şeyi bu kitapta bulabilirsiniz.

“Uygar şarapla avam bira karşılaştırmasına son vermenin zamanı geldi de geçiyor.”

“Rick Kempen birayı ilgilendiren her konunun önemli bir temsilcisi. Bol miktardaki bira bilgisini ustalıkla, hevesle ve mizahi bir dille genel okur için bir araya getiriyor.”

– Thérèse Boer

“Kalbi birayla dolu bir adam. Her ne kadar günümüzde küçük bira üreticilerinin yenilikçi biralarına övgü düzmek moda olsa da Rick iyi yapılmış geleneksel bir Pilsen’in kalitesini de sonuna kadar destekliyor.”

– Michel Ordeman

“Mizahi yanı kuvvetli bu kitap aynı zamanda bira dünyasını ciddiyetle inceliyor. Zevk alarak okudum.”

– Menno Olivier

Dolce Vegan: Kolay, Geleneksel ve Sağlıklı Vegan Tatlılar

Virginia Elena Patrone

Adil bir mutfak için “tatlı” bir başlangıç

“Bu kitaptaki tarifler size basit, sağlıklı vegan tatlıları evde üreteceğiniz malzemelerle nasıl yapacağınız konusunda yol gösterecek. Bu tariflerle madalyonun en tatlı yüzüyle işe başlayabilir ve bunu tatlı devrimi olarak adlandırabiliriz.”

Virginia Elena Patrone beden sağlığıyla toplum sağlığı arasındaki ilişkiden hareket ederek okurları hem kendi malzemelerinin üreticileri olmaya hem de “iyi tüketimin politikasına” katılmaya davet ediyor. Bunu yaparken malzemelerimizi evde nasıl üretebileceğimize, besinlerin bedenimize faydalarına, tüketiciler olarak tercihlerimizin önemine odaklanıyor.

Dolce Vegan’da yer alan yaklaşık 90 tatlı tarifi, “hayvansal ürün içermeyen sağlıklı malzemelerle ve sadece üç basit malzemeyle sonsuz sayıda lezzetler yaratabilen anneanne ve babaannelerimizin zamanından” esinleniyor.

Tütün
Kristof Kolomb’un Amerika’yı keşfiyle dünyanın tamamını etkisi altına alan bir bitkinin, tütünün toplumsal yaşam üzerindeki muazzam etkisinin izini sürüyor Berlinli yazar Detlef Bluhm. Edgar Allan Poe, Arthur Conan Doyle, Sigmund Freud, Walter Benjamin, Robert Musil, Albert Einstein, Jean Paul Sartre, Albert Camus, Ernesto Che Guevara gibi pek çok önemli isim ise düşünceleri, eserleri, yaşamlarıyla eşlik ediyor tütünün kültürel tarihine.

“Divana uzanmış keyif çatıyorsunuz, kendinizi düşüncelerinizin akışına bırakıyor, içmeden sarhoş oluyorsunuz; tiksinmeden, Champagne şaraplarının şurup benzeri tadını ağzınızda hissetmeden, kahvenin verdiği sinirli yorgunluğu duymadan. Beyniniz hiç bilmediğiniz beceriler geliştiriyor, kafatasınızın ağırlığını hissetmiyorsunuz artık, hafif kanatlarla hayaller diyarına uçuyorsunuz, etrafta pır pır eden hezeyanlarınızı, muhteşem bir çayırda kızböceklerini kovalayan bir çocuk gibi hayal meyal algılıyorsunuz ve kendinizi olmak istediğiniz yerde, en ideal halinizle görüyorsunuz. En güzel umutlar geçiyor yanınızdan, artık yalnızca birer hayal değil bunlar, ete kemiğe bürünmüşler ve Taglioni gibi büyük bir zarafetle süzülüyorlar. Tütün tiryakileri, siz bu duyguyu bilirsiniz!”

Balzac

Devamını Göster
₺800.00
Yeme İçme Kültürü (4 Kitap)

Epigenetik testler ayrıca kişinin yasadışı ilaçlar alıp almadığını veya bir içki yasağını ihlal edip etmediğini de söyleyebilir. Bazı ülkelerde, yasadışı ilaç kullanımını gözlemlemek veya itaati güçlendirmek için, kandaki alkolü ölçen soketler gibi çeşitli test türleri zaten kullanılıyor. Bu tür kanıtların mahkemede kabul edilmesi yakın zamanda mümkün olmasa da, eğer epigenetik testlerin güvenilir oldukları kanıtlanırsa, bu aracın parçası olabilirler.

Metilleme örnekleri, diyabetten depresyon gibi ruhsal hastalıklara kadar çok sayıda hastalığa da bağımlı. Kuramsal olarak tek ve ucuz bir kan testi sadece sağlık durumunuzu değil, aynı zamanda tıbbi geçmişinizi ve belki tıbbi geleceğinizi de açığa çıkarır. Örneğin Spector, yapabildiği kadarıyla 400 kadar bölgeyi kapsayan bir metilleme görüntüsü saptadı ve iddiasına göre bu, meme kanseri başlangıcını kapsayan beş yılın uyarısını veriyor (Carcinogenesis, say 34, s 102).

Epigenetik görüntüleme, suçluları yakalamak ve hayatları kurtarmak için güçlü bir araç olabilirse de, olabildiğince muhtemel tehlikeler var. Ya geçmişinizde gizlemek istediğiniz bölümler varsa? Doktorunuzun epigenomunuza erişim sağlaması konusunda endişelenmeyebilirsiniz, fakat ya hayat sigortası şirketiniz? Epigenetik görüntünüzün ortaya çıkardığına dayalı olarak, sizi sigortalamayı reddedebilir veya priminizi artırabilirler mi? İşvereniniz veya okulunuzun bu bilgiye ulaşmasını ister miydiniz? Kentucky’deki Louisville Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden biyoetikçi Mark Rothstein şöyle diyor:

Epigenetiği çevreleyen tam bir etik ve yasal unsur kalabalığı var. Fakat insanlar, anlayamadığım bir şekilde bunları görmezden geliyor.

İngiltere ve bazı ABD eyaletlerinde, kişinin rızası olmadan DNA’sını çözümlemek kanun dışı, fakat epigenom çözümlemesini durduran bir şey yok. Bu durum, işveren ve sigortacıların ilgisine benzer bir hikâye. Avustralya’dan farklı olarak İngiltere ve ABD, genetik ilgiye hitap eden yasalara sahipler. Rothstein, epigenetik için özel kanunlar olmadığını ve bunun çok korkutucu olduğunu söylüyor.

Rothstein’e göre rıza dışı epigenetik test yasaklanmalı. Bu yapıldıktan sonra bu testlerin yararlı kullanımları hakkında düşünmeye ve etraflarında yasal düzenlemeler yapmaya başlayabiliriz. Yapılması gereken sağlam bir tartışma var. “Bunu başlatmalıyız.”

Tahtayı Silmek

DNA’nızdaki gizli izler, yaşamınız boyunca size ne olduğunu ortaya çıkarabilir. Çalışmaların çoğunluğu, çocukluk suistimali gibi olumsuz hayat deneyimlerine odaklandıysa da, bu test türü hep azaplı ve sıkıntılı olmak zorunda değil. Olumlu deneyimler de epigenomumuzu değiştiriyor. New York, Mount Sinai Hastanesi’nde bir tıbbi sinirbilimci olan Rachel Yehuda, olumlu olayların sizi tam olarak olumsuz olanlar kadar çok değiştirdiğini söylüyor; “Biyoloji, ikisi arasında ayrım yapmıyor.”

En azından epigenomdaki bazı değişimler tersine çevrilebilir. Bu yüzden epigenetik izlerin, bilindikleri üzere istenmeyen izlere sahip oldukları ortaya çıktığı zaman, onları değiştirmeye çalışabiliriz. DNA metillemesini etkileyen bir miktar ilaç zaten mevcut ve hatalı gen etiketlemesinin rol oynadığı kanserleri tedavi etmede kullanılıyorlar. Fakat beslenme, düşünceye dalma, akıl verme gibi basit şeyler bile epigenomu değiştirir.

Yehuda, TSSB sahibi savaş gazilerine bakıyordu. Küçük bir başlangıç çalışmasında, TSSB tedavisinin ilk sırası olan psikoterapinin, DNA’nın belirli bir bölgesindeki metillemeyi değiştirerek bir stres hormonunun etkinliğini değiştirdiğini gösterdi. Dahası, başka bir bölgedeki metilleme durumunun, kişinin psikoterapiye cevap verip vermeyeceğini önceden bildirdiği görülüyor (Frontiers in Psychiatry, sayı 4, s 118). Bu yüzden epigenetik bize kişinin sorununu göstermekte yardımcı olmanın yanısıra, onları tedavi etmenin en iyi yolunu ve bu tedavinin ne kadar verimli olduğunu denetlemeyi de sağlayabilir.

Şimdilik, epigenomun ne ölçüde tekrar yazılabileceği belirsiz. Önemli hayat olaylarının ispiyoncu izleri, ölüme kadar sürer mi? Ya da tüm değişimler geri alınabilir ve epigenetik testlerinin insanların geçmişleri hakkında söyleyebileceklerinin bir sınırı olabilir mi?

Cevabı henüz bilmiyoruz, fakat zaten açık olan bir şey varsa, o da epigenetik hikâyelerimizin geniş ölçüde taş döküm olmadığı. Epigenetik tarihimizi sadece yazmıyoruz, onu değiştirecek güce de sahibiz.

Evrim Ağacı, sizlerin sayesinde bağımsız bir bilim iletişim platformu olmaya devam edecek!

Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz gibi Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...

O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...

O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.

Avantajlarımız
"Maddi Destekçi" Rozeti
Reklamsız Deneyim
%10 Daha Fazla UP Kazanımı
Özel İçeriklere Erişim
+5 Quiz Oluşturma Hakkı
Özel Profil Görünümü
+1 İçerik Boostlama Hakkı
ve Daha Fazlası İçin...
Aylık
Tek Sefer
Destek Ol
₺50/Aylık
Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Özetini Oku
24
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu Makale Sana Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 17
  • Merak Uyandırıcı! 11
  • Tebrikler! 7
  • Bilim Budur! 5
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 4
  • Korkutucu! 4
  • İnanılmaz 3
  • Güldürdü 2
  • Umut Verici! 2
  • Üzücü! 1
  • Grrr... *@$# 1
  • İğrenç! 1
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Çeviri Kaynağı: New Scientist | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 18/10/2025 04:22:07 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/5199

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Geçmiş ve Notlar
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
İşaretle
Göz Attım
Site Ayarları

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.

[Site ayalarına git...]
Bu Yazıdaki Hareketleri
Daha Fazla göster
Tüm Okuma Geçmişin
Daha Fazla göster
0/10000
Kaydet
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
H. Pilcher, et al. Hayat Hikayeniz Sadece Bir Damla Kanınızda Yazıyor ve Bunu Okumak Mümkün!. (12 Ağustos 2017). Alındığı Tarih: 18 Ekim 2025. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/5199
Pilcher, H., Zaloğlu, O., Bakırcı, Ç. M. (2017, August 12). Hayat Hikayeniz Sadece Bir Damla Kanınızda Yazıyor ve Bunu Okumak Mümkün!. Evrim Ağacı. Retrieved October 18, 2025. from https://evrimagaci.org/s/5199
H. Pilcher, et al. “Hayat Hikayeniz Sadece Bir Damla Kanınızda Yazıyor ve Bunu Okumak Mümkün!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Ozan Zaloğlu, Evrim Ağacı, 12 Aug. 2017, https://evrimagaci.org/s/5199.
Pilcher, Helen. Zaloğlu, Ozan. Bakırcı, Çağrı Mert. “Hayat Hikayeniz Sadece Bir Damla Kanınızda Yazıyor ve Bunu Okumak Mümkün!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Ozan Zaloğlu. Evrim Ağacı, August 12, 2017. https://evrimagaci.org/s/5199.
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close