Haller Organı Nedir? Keneler, Konaklarının Kokusunu Nasıl Alır?
Keneler, kanla beslenen parazit araknidlerdir. Halk arasında genellikle "böcek" olarak bahsedilseler de aslında böcek değildirler. Arachnomorpha kladında örümcekler, akrepler ve böğüler gibi canlılarla birlikte yer almaktadırlar. Hayatları boyunca birden fazla konak değiştirebilirler. Yumurtadan çıktıklarında yani larva evrelerinde böcekler gibi üç çift bacağa sahiptirler. Nimf evresine geldiklerinde araknidlerde olduğu gibi dördüncü çift bacakları da çıkmış olur. Nimf evresinden sonra yetişkinliğe ulaşırlar ve üremeye hazır hale gelirler.
Keneler Uçamaz veya Zıplayamaz!
Keneleri biz fark etmeden bir anda üstümüzde veya evcil hayvanlarımıza tutunmuş şekilde bulmamız, halk arasında kenelerin uçtuğuna veya pireler gibi zıplayabildiğine dair yanlış inanışlara sebep olmuştur. Ancak keneler, yaşamlarının hiçbir evresinde kanatlara sahip değildirler ve dolayısıyla uçamazlar. Bacak anatomileri de zıplayabilmek için uygun değildir; ama küçük bir hayvana göre oldukça hızlı hareket edebilirler.
Peki keneler size veya evcil dostlarınıza nasıl tutunur? Doğada çalıların ya da otların üzerinde bir kene görenler; kenenin yüksek bir ota veya dal parçasına çıkıp, ön bacaklarını yukarı-öne kaldırarak sanki sarılmak istercesine beklediğini fark etmişlerdir. İşte bu davranışa "arama davranışı" (İng: "questing") adı verilmektedir. Keneler, potansiyel bir konak fark ettiklerinde, ona doğru yönelerek arama pozisyonunda beklerler.
Ancak Hyalomma sp. cinsinin üyeleri gibi bazı keneler konağın yakınlarından geçtiğini fark ettikleri anda konağa doğru hızla koşmaya başlayabilirler. Buradaki en önemli soru ise şu: Keneler, konağı nasıl fark ediyorlar?
Kene Radarı: Haller Organı
Dünya üzerinde, keneler dışında başka hiçbir canlıda bulunmayan bu organ, kenelerin birinci çift (ön) bacaklarının tarsuslarının (en sonuncu bacak eklemi) dorsal (yukarı) yüzünde bulunmaktadır: 1881'de George Haller tarafından hatalı bir şekilde "işitsel sensör" olarak tanımlanan bu organın, sonradan yapılan çalışmalarla koku sensörü olduğu anlaşıldı.
Haller Organı böceklerde bulunan antenlere kemosensasyon (kimyasal algılama) fonksiyonu bakımından benzese de morfolojik olarak çok farklı bir organdır. Ön bacakların tarsuslarının dorsal yüzeyindeki ufak çukurlukta bir kapsül içerisine yerleşmiş mikroskobik boyutta bir duyu kılından oluşmaktadır. Özellikle çevresindeki nem, sıcaklık ve karbondioksit değişimini algılayabilen bu çok hassas organ, bunlara ek olarak genellikle memelilerin terinden ve nefesinden gelen yağ asitlerinin (bütirik asit, oleik asit, asetik asit) ve amonyağın kokusunu da çok iyi bir şekilde algılayabilmektedir.
Konağının yerini tespit etme konusunda hayati öneme sahip olan bu organ; konak bulma görevi dışında, eş bulmak gibi feromonlara dayalı kimyasal olaylarda ve meteorolojik değişimler gibi çevre olaylarında da önemli rol oynamaktadır.
Kenelerin periferik duyusal sisteminin doğrudan ve çok önemli bir bileşeni olmasına ve sadece kenelerde bulunmasına rağmen Haller Organı, hakkında genetik olarak ve moleküler fonksiyonu bakımından çok az şey bilinen bir organdır.
Kene Radarından Gizlenmek Mümkün Mü?
Kenelerin yaşadığı doğal bir ortama çıkıyorsanız, ne kadar iyi duş almış olsanız da parfüm ve deodorant benzeri kokularla kendinizi ne kadar iyi kamufle etseniz de kenelerin sizi "koklayamama" ihtimali çok düşüktür. Çevresindeki havadaki karbondioksit yoğunluğunun %1-8 oranında değişimini bile algılayabilen Haller Organı'ndan saklanmak pek de mümkün görünmüyor.
Evcil hayvan dostlarımız, yere yakın oldukları ve etrafı koklayarak gezdikleri için, keneler nefeslerini rahatlıkla fark edebiliyorlar. İnsanlarda ise özellikle kenelerin de çok sık görüldüğü sıcak havalarda terlemeden hareket etmek neredeyse imkansız. Terinizdeki özellikle amonyak ve bütirik asit kokusu, keneleri ciddi anlamda cezbediyor.
Ancak akarisit amaçlı ilaç, zehir veya kovucu ürünler kullanılırsa, kenelerden korunmak mümkün olabilir. Bunun yanında doğal ortamlarda uzun paçalı kıyafetler giymek ve vücudunuzda minimum çıplak alan bırakmak sadece kene değil diğer birçok ektoparazitten korunmak için de önemlidir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Bir kene tarafından ısırılma durumunda ise tecrübeli birinin keneyi derhal tutunduğu yerden çıkartması ve sonrasında uygun zaman aralıkları içerisinde kenelerin taşıyabildiği ve bulaşmasından şüphelenilen etkenler için test yapılması gerekmektedir. Bunun da en iyi yolu en kısa zamanda hastaneye gitmektir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 36
- 18
- 11
- 10
- 7
- 5
- 4
- 3
- 2
- 2
- 1
- 1
- A. L. Carr. (2017). Tick Haller’s Organ, A New Paradigm For Arthropod Olfaction: How Ticks Differ From Insects. MDPI. | Arşiv Bağlantısı
- D. A. Haggart, et al. (1980). Ammonia-Sensitive Neurones On The First Tarsi Of Tick, Rhipicephalus Sanguineus. Pergamon. | Arşiv Bağlantısı
- D. Hadley. How Ticks Get On You. (30 Temmuz 2019). Alındığı Tarih: 1 Eylül 2021. Alındığı Yer: ThoughtCo. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 18:49:44 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10936
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.