Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Keşfet
Bilimdeki Son Gelişmeler
Akış
İçerikler
Gündem
Ekosistem
Şempanzeler
Hominidae
Ağrı
Veri
Gazetecilik
Cinsellik
Kuyrukluyıldız
Travma
Elektromanyetizma
Araştırma
Avcı
Higgs Bozonu (Parçacığı)
Bitkiler
Bir
Hızlı
Analiz
Yapay Seçilim
Sahtebilim
Kemik
Asit
Canlı Cansız
Karanlık Madde
Mers
Fotoğraf
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Rastgele Soru
Ece Müker
Ece Müker
510K UP
34 dakika önce
Moğolistan’da bulunan 86 milyon yıllık iki fosil, T. rex’in evrimsel geçmişine ışık tutan yeni bir dinozor türünün keşfini sağladı. Khankhuuluu mongoliensis adı verilen bu tür, küçük boyutlarına rağmen güçlü çene yapısının erken izlerini taşıyor ve tiranozorların nasıl dev yırtıcılara dönüştüğünü anlamamıza yardımcı oluyor. Araştırma, tiranozor soy ağacının yeniden yazılmasına neden olacak nitelikte.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
510K UP
40 dakika önce
Georgia Üniversitesi’nin yaptığı yeni bir araştırma, Okefenokee Bataklığı, Jekyll Adası ve Yawkey Vahşi Yaşam Merkezi’ndeki Amerikan timsahlarında yüksek seviyede cıva tespit etti. Özellikle Okefenokee’deki timsahların cıva oranı diğer bölgelere kıyasla sekiz kat daha fazla çıktı. Cıva, timsahların yaşına ve beslenme şekline bağlı olarak birikirken, anne timsahlar bu toksini yavrularına da yumurta yoluyla aktarabiliyor. Bu durum sadece timsahlar için değil, bölgede yaşayan diğer hayvanlar ve hatta insan sağlığı için de risk oluşturuyor. Araştırmacılar, cıvanın kaynağı ve ekosistemdeki etkileri üzerine daha fazla çalışılması gerektiğini vurguluyor.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
510K UP
1 gün önce
Beyaz Saray’ın 2026 mali yılı için önerdiği NASA bütçesi, enflasyona göre ayarlandığında 1961'den bu yana en düşük seviyeyi temsil ediyor. Yaklaşık %25 oranında bir kesinti öngören teklif, NASA’nın bilim programlarının yarıya indirilmesini, 19 aktif bilim misyonunun iptal edilmesini ve iş gücünün 1960 seviyelerine çekilmesini öneriyor. İnsanlı uzay keşifleri hariç tüm alanlarda ciddi kısıntılar öngörülürken, Kongre’nin bu teklifi reddetme yetkisi hâlâ mevcut.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
510K UP
1 gün önce
Bilim insanları, Hubble Uzay Teleskobu verilerini kullanarak Uranüs'ün beş büyük uydusunda (Miranda, Ariel, Umbriel, Titania ve Oberon) yeraltı okyanusları bulunabileceğine dair yeni kanıtlar elde etti.
Uydulardan yansıyan belirli miktarda ultraviyole ışık, yüzey altı sıvı su ihtimalini destekliyor.
Bu bulgular, Uranüs sisteminin astrobiyolojik potansiyelini yeniden gündeme taşıyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
510K UP
1 gün önce
Antropologlar, gelişmiş bilgisayar simülasyonları kullanarak Neandertallerin on binlerce yıl önce Avrupa ve Asya arasındaki gizemli göç yollarını ortaya çıkardı. Araştırma, Neandertallerin daha önce düşünülenden çok daha hızlı bir şekilde, yaklaşık 3.250 kilometrelik mesafeyi 2.000 yıldan daha kısa bir sürede kat edebildiklerini gösteriyor.

New York Üniversitesi'nden araştırmacıların yürüttüğü çalışma, bu hızlı yayılımın sırrının nehir yatakları olduğunu ortaya koydu. Neandertallerin, dağlar gibi doğal engelleri aşmak için nehir koridorlarını bir tür "doğal otoyol" olarak kullandıkları anlaşıldı. Simülasyonlar, bu büyük göçlerin iklimin daha sıcak ve elverişli olduğu iki ana dönemde (yaklaşık 125.000 yıl önce ve 60.000 yıl önce) gerçekleştiğini gösteriyor. Bu bulgular, Avrupa'daki ve Sibirya'daki Neandertal arkeolojik alanları arasındaki boşluğu doldurarak, insan türünün bu eski akrabasının ne kadar dayanıklı ve gezgin olduğunu gözler önüne seriyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
366K UP
Aktaran 2 gün önce 3 dk.

Fosillerin keşfedilmesini konu alan filmlerde ya da hikayelerde genellikle birilerinin arka bahçesinde bütün bir dinozor kemiği bulduğu gösterilse de paleontologlar gerçekte, çoğunlukla bir iskeletin ufak tefek parçalarıyla uğraşır. Bu resim çoğu zaman eksik olsa bile, küçücük bir kemik parçası dahi yepyeni bilgiler ortaya çıkarabilir.

Bilim insanları bu parçaların nereden geldiğini anlamak için fosil içinde korunmuş antik kemikleri incelemek için kullanılan görece yeni bir yöntem olan palaeoproteomik yöntemini kullanıyor. Frontiers in Mammal Science dergisinde yayınlanan bir çalışma, bu tekniğin Avustralya’nın nesli tükenmiş keseli dev hayvanlarına (İng: "Megafauna") ait kemiklerde ilk kez başarıyla kullanıldığını ortaya koyuyor.[1] Bu türler, günümüz Avustralya keseli hayvanlarının dev ataları olarak biliniyor.

3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 2 gün önce 3 dk.

Balıklar cilt bakımı yaptırmak istediklerinde nereye giderler dersiniz? Mercan resifleri, balıklar için doğal "güzellik salonları" gibidir. Bu güzellik salonları, küçük "temizlikçi" balıkların kendilerine hizmet etmesini bekleyen balık "müşteriler" ile dolu, hareketli sosyal aktivite alanlarıdır.

Tıpkı bir araba yıkama ekibinin Buick marka bir arabanın her köşesini temizlemesi gibi bu küçük balıklar da müşterilerinin etrafında ve bazen ağzının içinde özenle çalışıp müşterilerinin pullarındaki bakterileri ve parazitleri özenle temizliyor. Hatta bazen bu minik temizlikçiler, müşterilerine sürtünerek rahatlatıcı bir masaj bile yapıyor. Peki acaba bu güzellik salonlarını temizlik dışında resif boyunca mikropların ve bakterilerin yayılmasında da iyi veya kötü bir rol oynuyor olabilir mi? Örneğin tıpkı yoğun sağlık klinikleri gibi hastalık taşıyan mikropların yayılmasına neden oluyorlar? Yoksa faydalı mikroorganizmaların resif sakinleri arasında paylaşılmasını mı sağlıyorlar? Bu soruların cevabı, mercan resiflerini koruma ve yeniden canlandırma çabaları açısından büyük önem taşıyor.

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
366K UP
Aktaran 1 hafta önce 3 dk.

Yahudi bir peygamberin adını taşıyan özel tasarlanmış bir yapay zeka programı, Kutsal Kitap arkeolojisinin en büyük buluntularından birinin yeniden incelenmesi gerektiğini öne sürüyor. "Enoch" adlı bu programla çalışan uluslararası bir araştırma ekibi, PLOS One dergisinde yayınladıkları yeni bir araştırmada Ölü Deniz Parşömenleri'nin bazılarının sandığımızdan daha eski olabileceğini düşündüğünü belirtiyor.[1]

Ölü Deniz Parşömenleri, şimdiye kadar yapılmış en dikkat çekici ve devrim niteliğindeki arkeolojik keşifler arasında yer alıyor. İlk belgeler 1946’da, Batı Şeria’daki Kumran Mağaraları’nda bulundu. Sonraki 10 yıl içinde araştırmacılar yaklaşık 15.000 parşömen ve parça topladı. Tarihçiler ve din bilimciler, M.Ö. 516 ila M.S. 70 tarihleri arasına tarihlenen İkinci Tapınak Dönemi’ne ait olduğu düşünülen bu belgeler üzerinde yıllarca çalışmaları sonucunda antik Yahudi ile erken Hristiyan yaşantısına dair değerli bilgiler öğrendiler.

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 1 hafta önce 4 dk.

Probiyotikler hayatımızın her alanında kendilerine yer buluyor. Sindirimimize yardımcı oluyor, bağırsak floramızı düzenliyor ve bize daha pek çok fayda sağlıyorlar. Bunların yanı sıra, tehdit altındaki mercan resiflerini kurtarmak için kullanılabiliyorlar. Haziranda Frontiers in Marine Science dergisinde yayınlanan bir çalışmada bakteriyel bir probiyotik, Florida açıklarındaki doğal ortamda zaten taş mercan doku kaybı hastalığına yakalanmış mercan kolonilerindeki hastalığın yayılmasını yavaşlatmayı başardı.[1] Çalışma, yeni probiyotik tedavisinin mercan kolonilerine uygulanmasının daha fazla doku kaybını önlemeye yardımcı olduğunu gösteriyor.

Taş Mercan Doku Kaybı Hastalığı ilk olarak 2014 yılında Florida'da ortaya çıktı. Aradan geçen 11 yıl içinde bu hastalık Karayipler'e hızla yayıldı. Bu gizemli hastalığın, en az 20 diğer ülke ve bölgede de tespit edildiği bildiriliyor.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
366K UP
Aktaran 1 hafta önce 3 dk.

PLOS ONE dergisinde yayınlanan yeni bir araştırma, evcil kedilerin sahiplerinin kokusu ile bir yabancının kokusu arasındaki farkı anlayabildiğini öne sürüyor.[1] Tokyo Tarım Üniversitesi tarafından yapılan çalışma, kedilerin tanımadıkları insanların kokularını içeren tüpleri, sahiplerinin kokusunu içeren tüplere kıyasla belirgin şekilde daha uzun süre kokladığını ortaya koydu.

Araştırmacılar, bu durumun kedilerin kokularına dayanarak tanıdık ve tanımadık insanları ayırt edebildiğini gösterdiğini, ancak kendi sahipleri gibi belirli kişileri bu yolla tanıyıp tanıyamadıklarının henüz net olmadığını belirtiyor.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close