Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Keşfet
Bilimdeki Son Gelişmeler
Akış
İçerikler
Gündem
Kalp
Oyun Teorisi
Hastalık Kontrolü
Nötron Yıldızı
Yas
Ses
Mantık
Kan
Evrimsel Psikoloji
Psikoloji
Toplum
Hayvan Davranışları
Öğrenme Teorileri
Terapi
Satürn
Böcek
Kadın Doğum
Ekosistem
Kurt
Gelişim
Direnç
Etoloji
Bilim İnsanı
Bitki
Böcekler
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Rastgele Soru
Ece Müker
Ece Müker
519K UP
18 saat önce
Yeni bir araştırma, buzulların erimesinin yalnızca deniz seviyesini yükseltmekle kalmayıp, dünya genelinde volkanik patlamaları da tetikleyebileceğini ortaya koydu. Antarktika, Rusya, Yeni Zelanda ve Kuzey Amerika'daki yüzlerce volkan buzulların altında yer alıyor. Buzulların geri çekilmesi, bu volkanların üzerindeki baskının kalkmasına ve magma ile gazların daha serbest hareket ederek daha sık ve şiddetli patlamalara neden olmasına yol açıyor.
Araştırmacılar bu etkiyi, son buzul çağında Şili’deki altı volkanın faaliyetlerini inceleyerek doğruladı. Özellikle Mocho-Choshuenco yanardağının, buzulların erimesiyle artan baskı nedeniyle oluştuğu düşünülüyor.
Bu döngü küresel ısınmayı daha da hızlandırabilir çünkü volkanik patlamalar kısa vadede serinletici etkiler yaratsa da, uzun vadede atmosfere salınan sera gazlarıyla iklim değişikliğini pekiştirebilir. Araştırmacılar, bu mekanizmanın bir geri besleme döngüsü yaratarak gezegen için daha büyük bir tehdit oluşturabileceğini vurguluyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
519K UP
18 saat önce
Yeni bir çalışma, galaksimizin merkezinde "karanlık cüceler" adı verilen gizemli yıldızaltı nesnelerin bulunabileceğini öne sürüyor. Bu nesneler, klasik kahverengi cücelerden farklı olarak, içlerinde biriken karanlık maddenin yok olmasıyla enerji üreterek ışık saçabiliyor. Araştırmaya göre bu tür nesnelerin oluşabilmesi için karanlık maddenin WIMP (Zayıf Etkileşimli Büyük Kütleli Parçacıklar) gibi ağır ve kendiyle etkileşen bir formda olması gerekiyor. Bu nedenle karanlık cüceler gözlemlenebilirse, bu karanlık maddenin doğasına dair güçlü bir kanıt olabilir. James Webb Uzay Teleskobu gibi ileri gözlemevleriyle bu nesnelerin varlığı test edilebilir. Ayırt edici özelliklerinden biri olarak Lityum-7 elementinin izleri öne çıkıyor. Bu keşif, karanlık madde araştırmalarında önemli bir dönüm noktası olabilir.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
1 gün önce
Macaristan'daki Tiszafüred-Majoroshalom Tunç Çağı mezarlığında yapılan araştırma, MÖ 1500 civarında insanların beslenme alışkanlıklarında ve yaşam tarzlarında büyük değişiklikler yaşandığını ortaya koydu. İzotop analizleri, Orta Tunç Çağı'nda çeşitli beslenme düzeninin Geç Tunç Çağı'nda tekdüzeleştiğini ve darının Avrupa'da bilinen en erken tüketiminin bu dönemde başladığını gösterdi. Stronsiyum izotop çalışmaları, göç kalıplarının değiştiğini ve farklı coğrafi bölgelerden gelen toplulukların bölgeye yerleştiğini belirledi. Bulgular, Tümülüs kültürü insanlarının pastoralist olduğu yönündeki eski görüşü çürütürken bu değişimlerin ancak modern biyoarkeolojik yöntemlerle tam anlaşılabileceğini ortaya koydu.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
519K UP
1 gün önce
Cornell ve Şangay Jiao Tong Üniversiteleri'nden bilim insanları, evrenin yaklaşık 7 milyar yıl içinde genişlemeyi durdurup küçülmeye başlayacağını, 33 milyar yıl sonra ise tamamen çökeceğini öngören yeni bir model geliştirdi. Bu senaryo, karanlık enerjinin sabit değil, zamanla değişken olabileceğini savunuyor.

Model, negatif kozmolojik sabit ve ultra hafif aksiyon parçacıkları içeriyor. Bu yeni hipotez, evrenin sonsuza dek genişleyeceği varsayımına meydan okuyor.

Henüz spekülatif olan bu teori, gelecekteki teleskop gözlemleriyle test edilebilecek. Çalışma, evrenin sonuna dair şimdiye kadarki en somut ve test edilebilir tahminlerden biri olarak öne çıkıyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
519K UP
1 gün önce
1 Temmuz 2025’te gökbilimciler, Güneş Sistemi’nden hızla geçen büyük, parlak ve hızlı bir cisim keşfetti. Başlangıçta A11pl3Z olarak adlandırılan bu nesne, daha sonra 3I/ATLAS ismini aldı ve Güneş Sistemi dışından gelen üçüncü yıldızlararası nesne olduğu doğrulandı.

Tahmini 20 km genişliğe sahip 3I/ATLAS, ne daha önce gözlemlenen ‘Oumuamua gibi kuyruklusuz, ne de Borisov gibi klasik bir kuyrukluyıldız yapısına sahip. Bu özelliğiyle, gökbilimcileri heyecanlandıran benzersiz bir yapıya işaret ediyor. Nesne, hem büyüklüğü hem de parlaklığı sayesinde, Dünya’dan oldukça uzakta olmasına rağmen rahatlıkla gözlemlenebiliyor. Bu da onu daha uzun süre inceleme şansı sunuyor.

Nesnenin hiperbolik yörüngesi, onun Güneş Sistemi’ne ait olmadığını kanıtlıyor. Gökbilimciler, kimyasal bileşimini çözümleyerek bu cismin başka bir yıldız sistemindeki gezegen oluşum koşulları hakkında bilgi verebileceğini düşünüyor. Eğer buz içeriyorsa, bu onun yıldızından çok uzakta oluştuğu ve büyük bir gezegen tarafından dışarı fırlatıldığı anlamına gelebilir.

Michigan State Üniversitesi’nden astrofizikçi Darryl Z. Seligman, bu nesnenin şimdiye kadar görülenlerden çok daha büyük, parlak ve hızlı olduğunu belirtiyor. Seligman’a göre, 3I/ATLAS, başka bir yıldız sisteminden gelen "gezegen yapı taşları" hakkında şimdiye dek elde edilen en önemli fırsat olabilir.

Gelecek günlerde, nesnenin bir kuyrukluyıldız olup olmadığını, buz içerip içermediğini ve 'Oumuamua gibi gizemli hızlanmalar sergileyip sergilemediğini ortaya koyacak yeni veriler bekleniyor. Dünya çapındaki teleskoplar şimdi gözlerini bu gizemli ziyaretçiye çevirmiş durumda.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
383K UP
Aktaran 1 gün önce 3 dk.

Macaristan'daki Tiszafüred-Majoroshalom'da bulunan Tunç Çağı mezarlığı, Orta Avrupa tarihinin önemli bir dönemine ışık tutuyor. Scientific Reports dergisinde yayınlanan bir araştırma, yaklaşık MÖ 1500 yıllarında insanların hayatında köklü değişiklikler yaşandığını ortaya koyuyor.

Eötvös Loránd Üniversitesi Antropoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Tamás Hajdu ve Bologna Üniversitesi’nden Dr. Claudio Cavazzuti liderliğindeki uluslararası bir araştırma ekibi MÖ 1500 civarında insanların yeme alışkanlıklarının ve yaşam tarzlarının değiştiğini, hatta sosyal sistemin bile yeniden düzenlendiğini ortaya çıkardı.

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatma Nur İnakçı
Aktaran 1 hafta önce 2 dk.

Herhangi bir zamanda Amerika Birleşik Devletleri nüfusunun yaklaşık %10'u majör depresif bozuklukla (MDD) mücadele ederken insanların %20'si yaşamları boyunca bu bozukluğun belirtilerini gösterebiliyor.[1]

Ancak bu kadar yaygın olmasına rağmen MDD tedavisinde kullanılan yöntemler, toplumun azımsanamayacak bir kesiminde yetersiz kalmaktadır. Standart tedavi yöntemi olan antidepresanlar, MDD hastalarının %30’unda etkili olmamaktadır.

35
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eda Alparslan
Aktaran 1 hafta önce 3 dk.

Günümüzün küresel sorunlarından biri olan iklim değişikliği, ineklerin diyetlerini etkilemesi nedeniyle yediğimiz peynirlerin besin değerlerinin yanı sıra dokusu, tadı ve rengini de değiştirebilir. Journal of Dairy Science dergisinde yayınlanan bir çalışma, Fransa'da pastörize edilmemiş peynir üretimi yapan Cantal adındaki şirkette tam da bunu gözlemledi![1]

Fransa'nın bu bölgesinde inekler genellikle bölgenin çimenlik alanlarında otlatılıyor. Ancak iklim değişikliğinin gittikçe daha da kötüleşen kuraklıklara yol açması nedeniyle bazı hayvancılar yem olarak mısır gibi alternatifler kullanmaya başladı. Elbette üreticiler, bu değişikliğin hayvanlarını nasıl etkileyeceğini merak ediyordu. Matthieu Bouchon, durumu şöyle özetliyor:

64
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Aktaran 1 hafta önce 3 dk.

2025 yılında Nature dergisinde yayınlanan bir çalışma polimer bazlı plastik atıkların, mikrobiyal sistemler kullanılarak tıbbi açıdan önemli kimyasallara (özellikle ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılan parasetamole) dönüştürülebileceği gösterdi.[1] Edinburgh Üniversitesi’nden Dr. Stephen Wallace’ın ekibi, Escherichia coli bakterisini genetik ve metabolik olarak yeniden düzenleyerek genellikle sadece laboratuvar ortamında gerçekleştirilebilen Lossen yeniden düzenleme reaksiyonu (İng: "Lossen rearrangement") adlı kimyasal reaksiyonu ilk kez canlı bir hücre içinde gerçekleştirmeyi başardı.[1]

Çalışmanın ilk aşamasında, yaygın olarak içecek ambalajlarında kullanılan PET (polietilen tereftalat) türevi plastik atıklar, kimyasal veya enzimatik hidroliz yoluyla temel monomer bileşenlerine (başlıca tereftalik asit ve etilen glikol) ayrıştırılmıştır. Bu monomer yapıtaşları, bakterinin yeniden programlanan metabolik yolları sayesinde çeşitli biyotransformasyon basamaklarından geçirilmiş ve ara ürün olarak p-aminobenzoik asit gibi farmasötik öncü moleküllere dönüştürülmüştür.

75
3
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ebrar Özgen Arslan
Aktaran 2 hafta önce 3 dk.

James Webb Uzay Teleskobu sayesinde araştırmacılar "anormal", "kaotik" ve "garip" olarak tasvir edilen 14 Herculis gezegen sistemine daha yakından bir bakış atabildi. Dünya’dan 60 ışık yılı uzakta bulunan 14 Herculis yıldızının yörüngesinde yer alan 14 Herculis c gezegeni Webb’in NIRCam’i ile başarıyla gözlemlendi. Keşfedilen yaklaşık 6 bin dış gezegenin yalnızca bir kısmı doğrudan görüntülenirken bu gezegenlerin pek çoğunun sıcaklıkları yüzlerce hatta binlerce Fahrenheit değerindeydi. 14 Herculis c ise bu dış gezegenlere kıyasla çok daha soğuk ve bugüne kadar görüntülenen en soğuk gezegenlerden biri. Ulaşılan yeni verilere göre bu gezegen -3 °C sıcaklığında ve Jüpiter’in 7 katı büyüklükte. Johns Hopkins Üniversitesi'nde lisansüstü öğrencisi William Balmer 14 Herculis c hakkında şöyle söylüyor:

Çeşitli gözlemevleri tarafından detaylıca incelenen 14 Herculis c astrofizik camiasında alışılmadık bir gezegen sistemi biçimine işaret ediyor. Merkez yıldızı olan 14 Herculis yörüngesinde 14 Herculis c ile birlikte 14 Herculis b de bulunuyor. Alışılmadık olan ise bu gezegenlerin yıldızları çevresinde aynı düzlemde ilerlememesi, gezegenlerin yörüngeleri ana yıldızı merkezde bırakacak şekilde bir X şekli oluşturarak birbirlerini kesiyor. Yanı 14 Herculis b ve 14 Herculis c gezegenleri birbirlerine 40 derecelik bir açıyla eğimli yörüngelerinde ana yıldızın etrafını dolanırken birbirlerini bazen çekerken bazen de itiyorlar.

48
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close