Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Keşfet
Bilimdeki Son Gelişmeler
Akış
İçerikler
Gündem
Test
Stephen Hawking
Grip
Evcil Hayvanlar
Taklit
Ara Tür
Sars-Cov-2 (Covid19 Koronavirüs Salgını)
Buz
Canlılık
Tardigrad
Endokrin Sistemi
Sanat
Parazit
İnsanlar
Robotik
Gen
Afrika
Eğitim
Yayılım
Ses
Dalga Boyu
Hayvanlar
Oyun Teorisi
Çin
Karar Verme
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Rastgele Soru
Ece Müker
Ece Müker
542.4K UP
9 saat önce
ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), ileri yaşlarda görülen presbiyopiyi (yakın görme bozukluğu) düzeltmeye yönelik ilk göz damlası VIZZ’i onayladı. LENZ tarafından geliştirilen ve aseklidin içeren damla, günde bir kez kullanıldığında yaklaşık 10 saate kadar net görüş sağlıyor.

VIZZ, daha önce piyasaya çıkan benzer tedavilerde görülen baş ağrısı, görme kararması ve retina sorunları gibi yan etkilerden kaçınıyor. Klinik denemelerde yüzlerce gönüllü üzerinde test edilen damla, 30 binden fazla kullanım gününde ciddi bir sağlık problemi oluşturmadı.

Dünya genelinde milyonlarca kişiyi etkileyen presbiyopi, genellikle 45 yaş sonrası göz merceğinin sertleşmesi nedeniyle ortaya çıkıyor. VIZZ’in, 2025’in son çeyreğinde reçeteyle satışa sunulması bekleniyor.

1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
542.4K UP
9 saat önce
CERN ve Fermilab gibi dünyanın önde gelen araştırma merkezlerinde görev yapan Türk fizikçi Dr. Furkan Dölek, Kanada sınırı yakınlarında gözaltına alındıktan sonra 4 gündür kayıp.

Adanalı bilim insanının ailesi, oğullarından haber alamadıklarını ve hayatından endişe ettiklerini açıkladı. Dölek’in daha önce çalıştığı laboratuvarlarda radyasyon sızıntıları ve güvenlik açıklarını rapor ettiği, bu nedenle baskı gördüğü ve işinden uzaklaştırıldığı iddia edildi.

ABD’deki hukuki süreçlerde ailesinin evini satarak destek olduğu Dölek, son olarak Kanada’ya doğru yürüyerek uluslararası destek çağrısında bulunmuştu. Ancak gözaltına alındıktan sonra telefon ve bilgisayarına el konuldu ve kendisinden haber alınamadı.

Ailesi, bilim insanının mülteci yasaları kapsamında El Salvador’a gönderilme riski bulunduğunu söyleyerek yetkililerden yardım istedi.

2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
542.4K UP
3 gün önce
NASA, Artemis 2 görevine hazırlık kapsamında Houston’daki Johnson Uzay Merkezinde Orion uzay aracını takip edecek yeni bir Görev Değerlendirme Odası (Mission Evaluation Room - MER) açtı.

15 Ağustos 2025’te faaliyete geçen bu yüksek teknoloji merkez, 24 konsol istasyonuyla NASA, Lockheed Martin, ESA ve Airbus mühendislerinden oluşan uluslararası ekibin 7/24 görev yapmasına olanak sağlayacak. MER, ana uçuş kontrol odasıyla birlikte çalışarak Orion’un sistemlerini gerçek zamanlı izleyecek, beklenmedik durumlarda hızlı çözüm üretecek ve Artemis 2’nin güvenliğini sağlayacak.

Yaklaşık 10 gün sürecek Artemis 2 görevi, astronotları ilk kez Ay’ın çevresine gönderecek. NASA’nın 2026 başı için planladığı bu uçuşun başarısı, 2027’de planlanan Artemis 3 Ay inişi ve gelecekteki Mars görevleri için kritik bir adım olacak.

Yeni kontrol odası, yalnızca anlık operasyon desteği değil, aynı zamanda Artemis programının sonraki aşamaları için veri toplama ve analiz merkezi olarak da görev yapacak.

3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
542.4K UP
3 gün önce
SpaceX, Falcon 9 roketiyle yeniden kullanılabilirlik alanında tarihi bir dönüm noktasına ulaştı. Booster 1067, 28 Ağustos 2025’te gerçekleşen Starlink 10-11 göreviyle 30. kez uçuş yaparak şirketin en tecrübeli roketi oldu. Bir gün önce ise Booster 1096, Starlink 10-56 misyonuyla ikinci kez uçup iniş yaparak SpaceX’in 400. başarılı drone gemisi inişine imza attı.

Falcon 9’un yeniden kullanılabilirliği, ilk kez 2013’te test edilen süpersonik retropropulsiyon tekniğiyle mümkün hale geldi. 2015’te ilk başarılı dikey iniş gerçekleşirken, 2016’da ilk kez okyanus üzerindeki drone gemisine iniş sağlandı.

Başta United Launch Alliance (ULA) ve Avrupa ile Japonya’nın uzay ajansları, SpaceX’in “aptalca” görülen yaklaşımını eleştirip kendi tek kullanımlık roket tasarımlarını tercih etmişti. Ancak bugün SpaceX, yılda ULA’nın 20 yıllık toplamına yakın sayıda fırlatma yapıyor ve yeniden kullanımda rakiplerinden yaklaşık 10 yıl önde.

Bu başarı, Falcon 9’un hem ticari uzay piyasasında hem de geleceğin Starship projelerinde yeniden kullanım vizyonunun temellerini güçlendirdiğini gösteriyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
542.4K UP
4 gün önce
NASA/ESA/CSA James Webb Uzay Teleskobu, yaklaşık 3.400 ışık yılı uzaklıktaki Kelebek Bulutsusu (NGC 6302)’nun merkezine dair şimdiye kadarki en ayrıntılı görüntüleri elde etti. Webb’in MIRI cihazı ve ALMA verileriyle birleştirilen gözlemler, bulutsunun kalbinde gizlenen yıldızın çevresindeki tozlu torusu, güçlü gaz jetlerini ve karmaşık kimyasal yapıları ortaya çıkardı.

Araştırmacılar, neredeyse 200 farklı tayf çizgisi tespit ederek bulutsudaki atom ve moleküllerin dağılımını çözümledi. Böylece bulutsunun merkezi yıldızı, çevresindeki toz bulutunun içinden ilk kez görünür hale geldi. Yıldızın sıcaklığı 220.000 Kelvin olup, bu da onu Samanyolu’ndaki en sıcak bilinen gezegenimsi bulutsu yıldızlarından biri yapıyor.

Yeni veriler ayrıca, kuvars benzeri kristaller, büyük toz taneleri ve ilk kez oksijen açısından zengin bir bulutsuda gözlemlenen poli-siklik aromatik hidrokarbon (PAH) moleküllerini de ortaya koydu. Bu keşif, hem yıldız evriminin son aşamalarına hem de kozmik molekül oluşum süreçlerine ışık tutuyor.

Çalışma Monthly Notices of the Royal Astronomical Society dergisinde yayımlandı.

5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
86.2K UP
Aktaran 1 gün önce 3 dk.

Bugüne kadar, güneş sistemimizin dışında 5.000’den fazla öte gezegen keşfedildi; bu da bilim insanlarına gezegen evrimini inceleme ve dünya dışı yaşam olasılığını gözden geçirme imkânı veriyor. Physical Review D dergisinde yayımlanan yeni bir UC Riverside araştırması, öte gezegenlerin karanlık madde araştırmalarında işimize yarayabileceğini öne sürüyor.

Evrendeki tüm maddenin %85’ini oluşturduğu düşünülen karanlık madde parçacıkları, uzun süreler boyunca Jüpiter büyüklüğündeki ötegezegenlerin çekirdeklerinde birikebilir. Hesaplamalar bu parçacıkların yavaşça gezegen çekirdeklerine doğru kaydığını ve burada bir kara delik oluşturma potansiyeli taşıdığını gösteriyor. Danışmanı Hai-Bo Yu’yla birlikte bu sonuçları elde eden çalışmanın ilk yazarı, Fizik ve Astronomi bölümünde lisansüstü öğrenci Mehrdad Phoroutan-Mehr şunları söylüyor:

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
413.0K UP
Aktaran 1 hafta önce 2 dk.

Yeni bir araştırma, ısı stresine maruz kalan Victoria Tazmanya Meşesi ormanlarının hızla inceldiğini ve karbon yutağından karbon kaynağına dönüştüğünü ortaya koyuyor. Nature Communications dergisinde yayınlanan araştırma, küresel ısınma nedeniyle bu ormanlar 2080 yılına kadar ağaçlarının dörtte birini kaybedeceğini gösteriyor.[1]

Güneydoğu Avustralya'ya özgü, 90 metreden yükseklere çıkabilen Tazmanya Meşesi (Lat: "Eucalyptus regnans"), dünyanın en uzun ağaç türlerinden biri. Tazmanya Meşesi ormanları, dünya çapında karbon depolamada en etkili ekosistemlerden biri olarak bilinir ve hektar başına Amazon ormanlarından daha fazla karbon tutma kapasitesine sahiptir.

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Ufuk Derin
3.3M UP
Aktaran 1 hafta önce 3 dk.

İngiliz evrimsel biyolog J.B.S. Haldane'nin, Tanrı varsa böceklere karşı özel bir sevgi beslediğini esprili bir şekilde ifade ettiği söylenir. Bu söz, aslında önemli bir gerçeği ifade ediyordu. Yaşam ağacı oldukça düzensiz bir yapıya sahiptir. Yaşayan veya soyu tükenmiş tüm türlerin bulunduğu bu soy ağacı, bazı yerlerde kısa dallardan oluşan sık bir çalılığa benzerken, bazı yerlerde ise seyrek ama uzun dalları vardır. Ayrıca birkaç grup baskın olma eğilimindedir. Haldane'ın belirttiği gibi, yaşayan böceklerin %40'ından fazlası kınkanatlı, kuşların %60'ı ötücü kuş ve bitkilerin %85'inden fazlası çiçekli bitkilerden oluşmaktadır.

Peki, birkaç büyük grubun bu kadar yoğun tür çeşitliliği barındırması, Dünya'daki yaşamın evrensel bir özelliği midir? Evrim ve ekolojiyi anlamamız açısından kritik olan bu soru, biyologlar arasında uzun süredir tartışılmaktadır. Ancak yakın zamana kadar, dünyada kaç türün var olduğunu, bunların evrimsel ilişkilerini ve her bir grubun yaşını yeterince bilmediğimiz için kesin cevap verilemiyordu. Şimdi ise ABD'li bilim insanları, bu soruya net bir yanıt vermeyi başardı. Bulgular Frontiers in Ecology and Evolution dergisinde yayınlandı.[1] Arizona Üniversitesi'nden Prof. Dr. John J. Wiens bu konuda şunları söylüyor:

9
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Ufuk Derin
3.3M UP
Aktaran 1 hafta önce 4 dk.

Global Change Biology dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, endüstriyel özel arazilerde yüksek şiddetli orman yangını riskinin, kamuya ait ormanlara göre neredeyse 1,5 kat daha fazla olduğunu ortaya koyuyor.[1] Kereste şirketleri tarafından yönetilen ormanlar, mega yangınların oluşmasını kolaylaştıran koşulları daha sık sergiliyor. Bu koşullar arasında düzenli aralıklarla sıralanmış yoğun ağaçlar ve alt tabakayı üst tabakaya bağlayan kesintisiz bitki örtüsü yer alıyor.

Utah Üniversitesi, Kaliforniya Üniversitesi ve ABD Orman Servisi tarafından yürütülen çalışma, ekstrem hava koşulları ile orman yönetimi uygulamalarının yangın şiddeti üzerindeki ortak etkisini inceleyen ilk araştırma olma özelliği taşıyor. Araştırmacılar, lazer radarı olarak da bilinen LIDAR veri setini kullanarak Kaliforniya'nın kuzeyindeki Sierra Nevada'da bulunan ormanların 1,1 milyon dönümlük alanı etkileyen beş orman yangınından öncesine ait durumlarını incelemek amacıyla kamu ve özel ormanların üç boyutlu haritalarını oluşturdu.

4
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
413.0K UP
Aktaran 1 hafta önce 2 dk.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden iki yeni çalışma, kaslarda ve kan damarlarında yaşam boyunca ortaya çıkan mutasyonların yaşlanmayı nasıl etkileyebileceğini inceliyor. Nature Aging dergisinde yayınlanan bu çalışmalar, söz konusu mutasyonların kas gücünü azaltabileceğini ve kan damarlarının yaşlanmasını hızlandırabileceğini ortaya koyuyor. Elde edilen sonuçlar yaşa bağlı hastalıkların tedavisinde önemli olabilir.

hücrelerdeki kalıtsal olmayan genetik değişiklikler olan somatik mutasyonlar, kalıtsal değişiklikler değildir. Yaşam boyunca çevresel faktörler veya bir hücrenin bölünmeden önce DNA'sını kopyalarken yaptığı rastgele hatalar sonucunda meydana gelir. Bu mutasyonlar kansere yol açabilse de etkileri bugüne kadar tartışmalıydı. Karolinska Enstitüsü, Huddinge Tıp Bölümü'nde profesör olan ve bu araştırmaları yöneten Maria Eriksson şöyle diyor:

14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close