Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Keşfet
Bilimdeki Son Gelişmeler
Akış
İçerikler
Gündem
Bakteriler
Yağ
Biyocoğrafya
Kuantum
Bilim
Doku
Beyin
Deniz
Yıldız
Ay Görevleri
Homo Sapiens
Grup
Anatomi
İklim
İnsanlar
Ağız
Yılan
Küresel Salgın
Bağışıklık
Afrika
Karbon
Balina
Hafıza
Yangın
Hidrojen
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Rastgele Soru
Ece Müker
Ece Müker
503K UP
16 saat önce
Brown ve Bern Üniversitesi’nden bilim insanları, 86.000’den fazla Mars görüntüsünü makine öğrenimi ile analiz ederek, Mars yamaçlarında görülen gizemli çizgilerin sıvı suyla değil, kuru toz kaymalarıyla oluştuğunu ortaya koydu. Bu çizgiler, geçmişte Mars’ta yaşam olasılığına dair umut verici işaretler olarak değerlendirilmişti. Ancak yeni çalışma, çizgilerin rüzgar ve yüzey tozu gibi kuru süreçlerle ilişkilendirildiğini gösteriyor. Bu bulgu, gelecekteki Mars görevlerinin hedeflerini ve olası biyolojik kontaminasyon risklerini de yeniden şekillendirebilir.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
503K UP
16 saat önce
Bilim insanları, küresel ısınmanın 1.5°C ile sınırlandırılması hedefi tutturulsa dahi deniz seviyelerindeki yükselmenin önlenemeyeceğini ve kıyı bölgelerinin büyük risk altında olduğunu açıkladı. Durham Üniversitesi’nden Prof. Chris Stokes liderliğindeki araştırmaya göre, Grönland ve Antarktika’daki buzulların erimesi yüzyıllar boyunca devam edecek ve bu da deniz seviyesinin birkaç metre yükselmesine neden olacak.

Araştırmada üç temel kanıt sunuluyor:
 1. Jeolojik kayıtlar, geçmişte benzer sıcaklık düzeylerinde deniz seviyesinin bugünkünden çok daha yüksek olduğunu gösteriyor.
 2. Güncel gözlemler, buzulların erime hızının arttığını ortaya koyuyor.
 3. Bilgisayar modelleri, ısınma 1.5°C’de sabitlense bile deniz seviyesinin yükselmeye devam edeceğini öngörüyor.

Uzmanlara göre, buzul erimesinin hızlanması potansiyel “devrilme noktaları” nedeniyle geri dönülemez bir sürece dönüşebilir. Mevcut tahminlere göre, dünya yüzyıl sonuna kadar yaklaşık 3°C ısınabilir ve bu durum, 230 milyon insanı etkileyebilecek büyük çaplı kıyı taşkınları ve göçlere yol açabilir.

Bilim insanları, bu tabloya rağmen ısınmayı azaltma çabalarının her derece için büyük önem taşıdığını vurguluyor. Her küçük sıcaklık farkı, buzulların korunması ve deniz seviyesi artışının yavaşlatılması için kritik rol oynuyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
503K UP
1 gün önce
NASA’nın 1977 yılında fırlattığı ve insanlığın en uzak uzay aracı olan Voyager 1, 20 yıldır kullanılmayan yedek iticilerini yeniden çalıştırmayı başardı. Bu olağanüstü gelişme, görevle yeniden sağlıklı iletişim kurmak adına büyük bir umut ışığı oldu.

Aralık 2023’te başlayan bir yazılım hatası nedeniyle Voyager 1’den gelen veriler bozulmuştu. Aylar süren çözüm çabalarının ardından mühendisler, 14 Mart 2025’te aracın daha önce devre dışı bırakılmış yedek itici sistemini (Trajectory Correction Maneuver thrusters) aktive etti. Bu sistem, 2004 yılından beri çalıştırılmamıştı.

Gönderilen komutların 22 saatlik bir yolculuk sonrası araca ulaşmasının ardından, iticiler başarıyla çalıştı ve sistemde iyileşme sinyalleri alınmaya başlandı. NASA mühendisleri, bu gelişmenin Voyager 1’in daha uzun süre görev yapmasını sağlayabileceğini belirtiyor.

Bu müdahale, aynı zamanda derin uzay görevlerinin dayanıklılığı ve yazılım mühendisliğinin sınırlarını zorlayan bir başarı olarak değerlendiriliyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
503K UP
1 gün önce
Astronomlar, uzayda neredeyse kusursuz bir küreye benzeyen ve daha önce benzeri görülmemiş bir yapı keşfetti. Bu gizemli küre, 2017 yılında LIGO (Laser Interferometer Gravitational-Wave Observatory) ve Virgo dedektörleri tarafından tespit edilen bir kütleçekimsel dalga olayı olan GW190521’in yeniden analizi sırasında fark edildi.

Yapının merkezinde muhtemelen Güneş’in yaklaşık 50 katı kütleye sahip bir kara delik bulunuyor. Etrafını saran küresel yapı, bilgisayar simülasyonlarında da oldukça net biçimde ortaya çıktı ve “mükemmel küre” tanımına çok yakın bir yapıda olduğu görüldü.

Araştırmacılar, bu simetrik şeklin iki büyük kara deliğin çarpışarak birleşmesi sonucu ortaya çıkan kütleçekimsel dalga kalıntısı olabileceğini düşünüyor. Kürenin kendisi fiziksel bir nesne değil, uzay-zamanın bir anlık şekillenmesi olabilir. Ancak bu kadar simetrik ve düzgün bir yapı, uzayda çok nadir görülüyor ve bilim insanlarını şaşkına çevirmiş durumda.

Bu keşif, Einstein’ın genel görelilik kuramının öngördüğü dinamiklerin ve kara delik birleşmelerinin doğasını daha derinlemesine anlamamıza katkı sağlayabilir.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
503K UP
3 gün önce
SpaceX, 16 Mayıs 2025 Cuma sabahı Kaliforniya’daki Vandenberg Uzay Kuvvetleri Üssü’nden gerçekleştirdiği Starlink 15-5 göreviyle 26 yeni uyduyu başarıyla yörüngeye gönderdi. Bu fırlatma, şirketin 2025 yılı içinde yörüngeye yerleştirdiği Starlink uydularının sayısını 1.000’in üzerine çıkardı. 

Fırlatma, yerel saatle 06:43’te (PDT) Space Launch Complex 4E’den (SLC-4E) yapıldı. Görevde kullanılan Falcon 9 roketinin ilk aşama güçlendiricisi B1093, 39 gün önceki Starlink 11-11 görevinden sonra ikinci kez kullanıldı. Yaklaşık sekiz buçuk dakika sonra, B1093, Pasifik Okyanusu’nda konuşlandırılmış olan “Of Course I Still Love You” adlı insansız gemiye başarıyla iniş yaptı. Bu, söz konusu gemiye yapılan 130. ve genel olarak 448. başarılı güçlendirici inişi oldu. 

Fırlatmadan yaklaşık bir saat sonra, 26 optimize edilmiş Starlink uydusunun başarılı bir şekilde ayrıldığı SpaceX tarafından doğrulandı. 

Bu görev, 2025 yılı içinde Kaliforniya’dan gerçekleştirilen 20. yörünge fırlatması oldu. Fırlatma sahasının kuzeyinde çıkan ve 27 dönümlük bir alana yayılan orman yangını, fırlatma operasyonlarını etkilemedi.

Starlink 15-5 görevi, SpaceX’in küresel internet altyapısını genişletme çabalarının bir parçası olarak, düşük Dünya yörüngesine daha fazla uydu yerleştirerek dünya genelinde internet erişimini artırmayı hedefliyor. 

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Melih Ataç
Melih Ataç
28K UP
Aktaran 8 saat önce 3 dk.

Journal of Vertebrate Paleontology dergisinde yeni yayımlanan bir makale, ankilozorların Kuzey Amerika'da Orta Kretase'de varlığını doğruluyor.

Ankylosauria kladı, otçul, kuş kalçalı (ornithischian), kaplumbağalara benzer kemikli osteodermler şeklinde zırha sahip dinozorları içeren bir gruptur. İlk olarak Orta Jura'da, Kuzey Afrika'da ortaya çıkmışlardır. İsimleri Latince "kavisli kertenkele" anlamına gelir. Bir topuza benzeyen kuyrukları, ankilozorları karakterize ettiği düşünülen oldukça özel yapılardır.

0
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eda Alparslan
Aktaran 5 gün önce 2 dk.

Autonomous University of Barcelona'dan araştırmacıların Chemosphere dergisinde yayınladığı çalışma, polimerlerden üretilen poşet çayların demlenirken milyarlarca nanoplastik ve mikroplastik saldığını detaylarıyla açıklıyor. Çalışma bu salınımın insan bağırsak hücrelerinde emilebildiğini ve bunun sonucunda kan akışına karışarak tüm vücuda yayıldığını gösteren ilk çalışma niteliğinde.

Günümüzde plastik atıkların sebep olduğu kirlilik, gelecek nesillerin sağlık ve refahını her geçen gün daha çok etkileyen ciddi çevresel sorunlara yol açmakta. Gıda paketlemesi, nano ve mikroplastiklerin sebep olduğu kirliliğin ve bu parçacıkların insanlar tarafından solunmasının ve sindirilmesinin temel kaynaklarından birisi.

14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hakan Orhan
Hakan Orhan
57K UP
Aktaran 5 gün önce 3 dk.

Düzenli olarak küvette yıkanmanın felç ve kalp hastalığına bağlı ölüm riskinde düşüşle ilişkisi ortaya çıktı. Japon bilim insanları, küvette banyo yapmanın kardiyovasküler hastalık riski üzerindeki uzun vadeli etkileriyle ilgili büyük ölçekli ve hakemli bir çalışma gerçekleştirdi. Bu araştırma ve sonuçları, Heart adlı jurnalde yayımlandı.

Bilim insanları, düzenli olarak küvet banyosu yapmanın felç ve kalp hastalığına bağlı ölüm riskinin azalmasıyla bağlantılı olduğu sonucuna vardı. Daha da ilginç olan ise, daha sık banyo yapmanın haftada sadece bir ya da iki kez banyo yapmaktan daha koruyucu görünmesi.

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
352K UP
Aktaran 1 hafta önce 3 dk.

Birisinin sizin hakkınızda konuşması ile sizi görmezden gelmesi arasında bir seçim yapsanız hangisini daha makul bulacağınız, Shakespeare'den bir soru olmasa da Mississippi Üniversitesi'nden bir profesörün öncülük ettiği araştırma ekibinin cevaplamaya çalıştığı bir konuydu. Uzun yıllardır dışlanma üzerine yapılan araştırmalar, bir yabancının sizi kısa bir süreliğine bile görmezden gelmesi gibi küçük şeylerin, kendimizi kötü ve değersiz hissetmemize neden olabileceğini gösteriyor. Mississippi Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan Andrew Hales şunları söylüyor:

İşin içine bir de dedikodu girince iş çok daha karmaşık bir psikolojik bilmeceye dönüşüyor. Hales şöyle devam ediyor:

21
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
352K UP
Aktaran 3 hafta önce 2 dk.

Uluslararası bir araştırma ekibi, Dünya'nın iki katı büyüklüğünde ve yıldızına Satürn'ün Güneş'e olan mesafesinden daha uzakta dönen bir gezegen buldu. Harvard ve Smithsonian Astrofizik Merkezi'nin (CfA) de aralarında olduğu ekip, bu keşfin diğer gezegen sistemlerinin bizimkinden ne kadar farklı olabileceğinin bir örneği olduğunu belirtiyor. CfA üyesi ve araştırmanın başyazarı Weicheng Zang şunları söylüyor:

Ekip, Samanyolu'ndaki gezegen popülasyonlarına dair yeni bilgiler elde etmek için yıldızlarına göre gezegen kütlelerini ölçtü. Çalışmada, uzak nesnelerden gelen ışığın gezegen gibi bir cisim tarafından bükülmesiyle oluşan mikromercekleme tekniği kullanıldı. Bu yöntem, özellikle Dünya ile Satürn yörüngeleri arasındaki mesafede bulunan gezegenleri tespit etmek konusunda etkili. Mikromercekleme ile şimdiye kadarki en kapsamlı veri setini sunan bu çalışma, önceki örneklerden üç kat daha fazla gezegen içeriyor ve tekniğin tespit edebildiği gezegen boyutunu sekiz kat küçülterek Dünya boyutuna yakın ölçeklere indirgiyor. Bu sayede, yöntemin hassasiyeti artırılarak daha küçük kütleli gezegenlerin keşfi mümkün hale geliyor.

41
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close