Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Keşfet
Bilimdeki Son Gelişmeler
Akış
İçerikler
Gündem
Hidrojen
İstanbul
Kütleçekimi
Besin Değeri
Evrim Ağacı
Albert Einstein
Küresel Isınma
Sosyal Mesafelendirme
Gen
Karanlık Madde
Mistisizm
Avrupa
Uzun
Travma Sonrası Stres Bozukluğu
Toplumsal Cinsiyet
Balık Çeşitliliği
İletişim
İfade
Kuantum
Araç
Acı
Koku
Evrenin Genişlemesi
Göğüs
Çocuklar
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Rastgele Soru
Ece Müker
Ece Müker
522K UP
20 saat önce
NASA’nın Mariner 4 uzay aracı, 14 Temmuz 1965’te Mars’ın yanından geçerek ilk kez Kızıl Gezegen’in yakın plan görüntülerini Dünya’ya iletti. Bu tarihi görev, bilim insanlarının ve halkın Mars’a dair hayal gücünü alt üst etti ve gezegenin gerçek yüzünü ortaya çıkardı.

19. ve 20. yüzyılda Percival Lowell gibi astronomlar, Mars’ın yüzeyinde devasa kanallar olduğuna ve bu yapıların akıllı bir uygarlık tarafından inşa edildiğine inanıyordu. Ancak Mariner 4’ün gönderdiği düşük çözünürlüklü 22 siyah-beyaz fotoğraf, bu romantik görüşleri yıkarak Mars’ın ay benzeri, kraterlerle dolu ve kuru bir çöl olduğunu kanıtladı. Atmosferinin Dünya’nın binde biri yoğunlukta olduğu da netleşti.

Mariner 4’ün başarısı, NASA'nın Jet Propulsion Laboratory (JPL) ve Caltech’ten bilim insanlarının önderliğinde, teknolojik sınırlamalara rağmen gerçekleştirildi. Görevde kullanılan Vidicon tüplü kamera, uzay ortamında dayanabilecek şekilde özel olarak geliştirildi ve Mariner 4’ün asıl başarısı, Mars’ı yalnızca bir bilimsel hedef değil, aynı zamanda kamuoyu için görsel olarak erişilebilir bir gezegen haline getirmesiydi.

Görev öncesi Mariner 3 fırlatmasında yaşanan teknik bir arızayla başarısız olan ikiz uzay aracının ardından, Mariner 4 28 Kasım 1964’te fırlatıldı ve yedi aylık yolculuk sonunda Mars'a yaklaştı. O dönemlerde yıldız takibi gibi temel navigasyon teknolojileri bile emekleme aşamasındaydı.

Mariner 4, sadece Mars’ın yüzeyini fotoğraflamakla kalmadı; kozmik ışınlar, manyetik alanlar ve atmosfer yoğunluğu gibi birçok konuda da veri sağladı. Görev, 1967’de sona erene kadar Güneş Sistemi’nin boşluklarında dolaşmaya ve bilgi göndermeye devam etti.

Bugün hâlâ Perseverance ve Curiosity gibi robotlar Mars’ta görev yaparken, bu başarıların öncüsü olan Mariner 4, Mars araştırmalarının dönüm noktası olarak anılıyor. 1965’teki bu görev, Mars'ın bir zamanlar yaşam barındırmış olabileceğine dair bugünkü araştırmaların yolunu açtı.

4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
522K UP
21 saat önce
LIGO-Virgo-KAGRA (LVK) iş birliği, evrenin şimdiye kadar gözlenen en büyük kara delik birleşmesini tespit etti. Bu çarpışma sonucu oluşan kara delik, Güneş'in yaklaşık 225 katı büyüklüğe ulaştı. Daha önceki rekor, 142 Güneş kütlesinde bir birleşmeydi.

Bu olağanüstü keşif, yalnızca kara deliklerin nasıl oluştuğuna dair bildiklerimizi zorlamakla kalmıyor, aynı zamanda uzun zamandır varlığı tartışmalı olan orta kütleli kara deliklerin (intermediate-mass black holes) doğrudan gözlenmesine dair önemli kanıtlar sunuyor. Çünkü bu birleşmede yer alan kara deliklerin kütleleri yaklaşık 100 ve 140 Güneş kütlesi arasında, yani kara delik oluşumunda teoriye göre “oluşmaması gereken” bir aralıkta yer alıyor.

Birleşmenin varlığı, 23 Kasım 2023’te ABD’deki LIGO dedektörleri tarafından tespit edilen karmaşık bir kütleçekim dalgası sinyaliyle doğrulandı. Bu sinyalin analizi, her iki kara deliğin de hızla döndüğünü ve birleşmeden önce görece büyük kütleye sahip olduklarını gösteriyor. Ancak hızlı dönüş, kütle ölçümlerinin kesinliğini azaltıyor; bu nedenle araştırmacılar daha doğru modeller için benzer olayları gözlemlemeye devam etmeyi planlıyor.

LIGO, Virgo ve KAGRA dedektörleri bugüne kadar 300 kara delik birleşmesi tespit etti; bunların 200’ü yalnızca dördüncü gözlem döneminde bulundu. Ancak araştırmacılar, LIGO’nun bütçe kısıtlamaları nedeniyle bir dedektörünü kapatma riskiyle karşı karşıya olduğunu ve bu durumun gözlemleri ciddi şekilde zorlaştırabileceğini belirtiyor.

Bu keşif, kara deliklerin yalnızca yıldız patlamalarıyla değil, benzer büyüklükteki kara deliklerin birleşmesiyle de oluşabileceğini gösteriyor. Ayrıca bu tür birleşmelerin, evrende kara delik evrimini ve kütle dağılımını anlamak açısından büyük önem taşıdığı vurgulanıyor.

Araştırmacılar, bulgularını 14-18 Temmuz 2025 tarihlerinde İskoçya’nın Glasgow kentinde düzenlenen Genel Görelilik ve Kütleçekim Dalgaları Konferansı (GR24 & Edoardo Amaldi 16)'da sunacak.

4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
522K UP
1 gün önce
İsrail'in bugüne kadar ürettiği en gelişmiş iletişim uydusu olan Dror-1, Elon Musk'ın şirketi SpaceX'e ait bir Falcon 9 roketiyle ABD'deki Cape Canaveral üssünden başarıyla fırlatıldı.

Israel Aerospace Industries (IAI) tarafından geliştirilen 4,5 ton ağırlığındaki uydu, İsrail'in önümüzdeki 15 yıllık iletişim ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlandı. Fırlatmanın ardından ilk sinyallerin alındığı ve uydunun düzgün çalıştığı bildirildi.

Dror-1'in, Dünya etrafındaki yörüngesini tamamlayıp yaklaşık 36.000 kilometre yükseklikteki sabit konumuna ulaşmasının iki hafta sürmesi bekleniyor. Bu başarılı fırlatma, İsrail'in ulusal ve stratejik uydu iletişim kabiliyetini koruma yolunda attığı önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
522K UP
1 gün önce
Dünya üzerinde şimdiye kadar bulunmuş en büyük Mars parçası olan 25 kilogram ağırlığındaki dev meteorit, New York'taki ünlü Sotheby's müzayede evinde açık artırmaya çıkarılıyor. "NWA 16788" olarak adlandırılan ve tahmini değerinin 2 ila 4 milyon dolar arasında olduğu belirtilen bu kaya, Sotheby's'in "Geek Haftası" etkinliğinin en dikkat çekici parçası olarak öne çıkıyor.

Bilim insanlarına göre bu devasa parça, Mars yüzeyine çarpan büyük bir asteroidin etkisiyle uzaya savruldu ve milyonlarca kilometrelik bir yolculuğun ardından Dünya'ya ulaştı. Kasım 2023'te Nijer'de bir meteorit avcısı tarafından bulunan parçanın, gezegenimizdeki toplam Mars materyalinin yaklaşık %7'sini oluşturduğu belirtiliyor. Yapılan analizler, meteoritin Mars'taki magmanın yavaş soğumasıyla oluşan "olivine-microgabbroic shergottite" türü bir kaya olduğunu doğruladı. Bu eşsiz gök taşı, 16 Temmuz 2025'teki müzayedede yeni sahibini bulacak.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
2
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
3 gün önce
Girit'te bulunan bir bakteri, hastalık yayan sivrisineklere karşı yeni bir umut vadediyor. Bakterinin ürettiği bileşikler, tehlikeli sivrisinek larvalarını 24 saatte tamamen yok etti. Bu etkinin enfeksiyondan değil, bakterinin ürettiği özel metabolitlerden kaynaklandığı anlaşıldı. Araştırmacılar şimdi bu moleküllerin yapısını çözerek prototip bir ürün geliştirmeyi hedefliyor.
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ebrar Özgen Arslan
Aktaran 3 gün önce 3 dk.

Bilim insanları Mars'ın güney yarımküresinde 15 bin kilometreyi aşan uzunlukta antik nehir yatakları keşfetti. Bu izlerin Mars'taki diğer su kalıntılarından farklı olarak buzulların erimesi ile değil, doğrudan bir yağış sonucu oluşmuş olabileceği düşünülüyor. Bu bulgular kızıl gezegenin geçmişte nasıl bir su döngüsü olduğu hakkında merak uyandırmakla birlikte Mars iklimine dair yeni tartışmalar da ortaya çıkardı.

Bu araştırma, Open University doktora öğrencisi Adam Losekoot liderliğinde yürütüldü ve Birleşik Krallık Uzay Ajansı tarafından finanse edildi. Losekoot araştırmasının sonuçlarını Durham'da düzenlenen 2025 Kraliyet Astronomi Derneği Ulusal Astronomi Toplantısı'nda sundu.

17
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
387K UP
Aktaran 3 gün önce 3 dk.

Sivrisinek ısırıkları, yaz aylarında ortaya çıkan kırmızı ve kaşıntılı can sıkıcı bir durumdan çok daha fazlasıdır. Bu canlılar küçük olsa da taşıdıkları her yıl dünya çapında 700.000'den fazla insanın ölümüne neden olan hastalıklar son derece büyüktür. Dahası, birçok sivrisinek, aynı zamanda çevre ve sağlık açısından risk oluşturabilen sentetik böcek ilaçlarına karşı direnç geliştirmiştir.

Mikrobiyologlar, bu soruna bir çözüm olarak canlı organizmalardan elde edilen biyopestisitleri araştırıyor. Applied and Environmental Microbiology dergisinde yayınlanan bir araştırma, Akdeniz'deki Girit adasından toplanan bir bakteri izolatının, Culex pipiens molestus sivrisineklerine karşı böcek ilacı etkisi gösterdiğini ortaya koyuyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında şehrin yeraltı tren istasyonlarına sığınan insanları ısırdığı için "Londra Metrosu sivrisineği" olarak adlandırılan bu tür, Batı Nil Virüsü ve Rift Vadisi Ateşi Virüsü gibi tehlikeli patojenleri insanlara bulaştırabilir.

13
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 3 gün önce 4 dk.

Umman’ın Dhofar bölgesindeki mağaraların taş yüzeylerinde ve kurumuş nehir yataklarının yüzeylerinde yılan gibi kıvrılarak kayanın üzerine işlenmiş neredeyse 2400 yıl öncesine ait yazılar bulunuyordu. "Zufar yazısı" olarak da bilinen bu yazının ne olduğu ise uzun yıllar boyunca bilim insanları için çözülemeyen bir bilmeceydi. Ancak uluslararası bir akademik dergide yayımlanmak üzere olan yeni bir çalışmanın yazarı, Zufar yazısının ana alt türünü deşifre ettiğini ve alfabenin Güney Arabistan'da ortaya çıkmadığına dair kanıtlar bulduğunu öne sürüyor.

Ohio State Üniversitesi'nden dilbilimci ve çalışmanın yazarı Ahmed el-Cellad, Zufar yazısının uzun süren gizeminin on yıllar boyunca akıllara pek çok olası açıklama getirdiğini belirtiyor. Bunlar arasında "bunların Kur'an'da adı geçen kayıp bir Arap kabilesi olan Âd kavminin yazıtları olduğu gibi pek olası olmayan fikirlerin de bulunduğunu söylüyor. Çalışmada yer almayan Pekin Üniversitesi'nden dilbilimci Giuliano Castagna, el-Cellad'ın yeni makalesinin bu konu üzerine yapılmış ilk güvenilir çalışma olduğunu ve "Arabistan tarihinin yepyeni bir sayfasını yazma potansiyeli taşıdığını" vurguluyor

16
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
387K UP
Aktaran 1 hafta önce 3 dk.

Macaristan'daki Tiszafüred-Majoroshalom'da bulunan Tunç Çağı mezarlığı, Orta Avrupa tarihinin önemli bir dönemine ışık tutuyor. Scientific Reports dergisinde yayınlanan bir araştırma, yaklaşık MÖ 1500 yıllarında insanların hayatında köklü değişiklikler yaşandığını ortaya koyuyor.

Eötvös Loránd Üniversitesi Antropoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Tamás Hajdu ve Bologna Üniversitesi’nden Dr. Claudio Cavazzuti liderliğindeki uluslararası bir araştırma ekibi MÖ 1500 civarında insanların yeme alışkanlıklarının ve yaşam tarzlarının değiştiğini, hatta sosyal sistemin bile yeniden düzenlendiğini ortaya çıkardı.

40
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatma Nur İnakçı
Aktaran 2 hafta önce 2 dk.

Herhangi bir zamanda Amerika Birleşik Devletleri nüfusunun yaklaşık %10'u majör depresif bozuklukla (MDD) mücadele ederken insanların %20'si yaşamları boyunca bu bozukluğun belirtilerini gösterebiliyor.[1]

Ancak bu kadar yaygın olmasına rağmen MDD tedavisinde kullanılan yöntemler, toplumun azımsanamayacak bir kesiminde yetersiz kalmaktadır. Standart tedavi yöntemi olan antidepresanlar, MDD hastalarının %30’unda etkili olmamaktadır.

46
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close