Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Keşfet
Bilimdeki Son Gelişmeler
Akış
İçerikler
Gündem
Astronomi
Yüzey
Kara Delikler
Model
Kanser
Tedavi
Asteroid
Onkoloji
Mühendislik
Solunum
Araştırma
Nobel Ödülü
Sahte
Güç
Fil
Köpek
Deprem
Tutarlılık
Su
Tarih
Kilometre
Genom
Sıcak
Kartal
Genel Görelilik Teorisi
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Rastgele Soru
Ece Müker
Ece Müker
535.9K UP
6 saat önce
Bilim insanları, “Kozmik At Nalı” adlı galaksi sisteminde, Güneş’in kütlesinin yaklaşık 36 milyar katı büyüklüğünde devasa bir kara delik tespit etti. Yerçekimsel mercek etkisiyle gözlemlenen bu ultra kütleli kara delik, evrende şimdiye kadar bulunan en büyüklerden biri olarak kabul ediliyor. Keşif, genç galaksilerde kara deliklerin nasıl bu kadar hızlı büyüdüğü sorusunu gündeme getirdi. James Webb Uzay Teleskobu gibi gözlemevleri, erken evrende bu tür dev kara deliklerin varlığını giderek daha sık ortaya çıkararak kozmolojide büyük tartışmalara yol açıyor.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
535.9K UP
6 saat önce
13 Ağustos 2025’te Iowa semalarında görülen parlak ve gizemli ışık, gökbilimci Jonathan McDowell tarafından Ariane 6 roketinin üst kademesi olarak açıklandı. Salı gecesi Güney Amerika’dan fırlatılan roket, Kuzey Kutbu üzerinden geçerek doğu ABD ve Kanada’dan gözlemlendi ve Hint Okyanusu üzerinde atmosfere yeniden giriş yaptı. Bu olay, özellikle sosyal medyada merak uyandıran görsel bir gökyüzü fenomeni olarak dikkat çekti.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
535.9K UP
1 gün önce
United Launch Alliance (ULA), ABD Uzay Kuvvetleri için geliştirdiği ve Atlas 5 ile Delta roketlerinin yerini alacak şekilde tasarlanan yeni nesil Vulcan roketinin ilk ulusal güvenlik görevini başarıyla gerçekleştirerek, Cape Canaveral Uzay Üssü’nden TSİ 08.56’da dört katı yakıtlı yardımcı iticiyle güçlendirilmiş iki BE-4 motorunun sağladığı yaklaşık 3 milyon poundluk itiş gücü eşliğinde fırlatmayı tamamladı; USSF-106 görevi kapsamında biri tamamen gizli tutulan, diğeri ise gelişmiş atom saatleri ve faz dizili anten teknolojisiyle donatılmış deneysel Navigasyon Teknoloji Uydusu 3 (NTS-3) olmak üzere iki uyduyu doğrudan 22.300 mil yükseklikteki jeosenkron yörüngeye gönderdi; bu sayede, GPS’in gelecekteki sürümlerinde sinyal doğruluğu ve parazit direnci artırılabilecek, ayrıca askeri ve ticari kullanıcılar için daha güvenli konumlama hizmetleri sağlanabilecek.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
535.9K UP
1 gün önce
Bilim insanları, patatesin kökenine dair uzun süredir çözülemeyen genetik bilmecenin sırrını çözdü. Londra Doğa Tarihi Müzesi’nden Sandy Knapp ve ekibinin Cell dergisinde yayımladığı araştırmaya göre, modern patatesler yaklaşık 9 milyon yıl önce Andes Dağları oluşurken, domates ataları ile Etuberosum adlı üç yabani türün melezleşmesi sonucu ortaya çıktı. Bu şans eseri gen birleşimi, iki ebeveyninde olmayan “yumru” üretme yeteneğini sağladı ve patateslerin soğuk ve kurak dağ habitatlarında hızla yayılmasına olanak tanıdı. Yaklaşık 6-7 bin yıl önce Güney Amerika’da evcilleştirilen patates, bugün dünya çapında tüketilen tek türden türedi. Araştırma, patatesin tohumla üretilebilmesi ve hastalıklara, iklim değişikliğine karşı daha dayanıklı hale getirilmesi için genetik mühendislik fırsatları sunuyor.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
535.9K UP
2 gün önce
2016’da Landsat 8 uydusu, Hint Okyanusu’ndaki ıssız Heard Adası üzerinde sıra dışı 10 “karanlık boşluk” görüntüledi. Bu şekiller, Mawson Zirvesi adlı 2.700 metrelik aktif volkanın etrafında oluşan von Kármán girdapları sonucu meydana geldi. Normalde bu girdaplar ince, bulutsu izler oluştururken burada kalın bulut tabakası yalnızca girdap merkezlerinde dağılmış ve belirgin koyu boşluklar bırakmıştı. Ayrıca girdap zinciri, “Furious Fifties” olarak bilinen saatte 80 km’yi aşan sert batı rüzgarları nedeniyle ortada neredeyse 90 derece yön değiştirdi. Bu olay, von Kármán girdaplarının nadir ve etkileyici bir örneği olarak kayda geçti.
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
396.7K UP
Aktaran 3 gün önce 3 dk.

Yapay zeka modelleri, dünyanın en önde gelen matematik yarışmalarından biri olan Uluslararası Matematik Olimpiyatları'nda (İng: "International Mathematical Olympiad", IMO) tarihte ilk kez altın madalya seviyesinde prestijli bir başarıya imza attı. Bu başarı, yapay zeka teknolojisinin en büyük destekçileri için inkar edilemez bir övünç hakkı olsa da şu anda, Google ve OpenAI'nin en gelişmiş yapay zeka programları bile hala son derece zeki bir genci geçebilmiş değil.

Her ne kadar kulağa tuhaf gelse de karmaşık matematik, yapay zekanın hâlâ en büyük engellerinden biri. Bunun neden böyle bir sorun olmaya devam ettiğine dair pek çok analiz mevcut, fakat genel olarak bu durum, yapay zeka teknolojinin çalışma prensiplerinden kaynaklanıyor. ChatGPT ve Google Gemini gibi yapay zekalar, bir komut aldığında kelimeleri ve harfleri "token" denilen küçük parçalara ayırıyor, sonra bunları analiz edip uygun bir cevap tahmin ediyor. Yapay zeka için bir cevap, sadece en olası token dizisi demek. Ancak biz insanlar; kelimeleri, cümleleri ve düşünceleri bir bütün olarak algılıyoruz.

12
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ali Ferruh Ekiz
Aktaran 3 gün önce 2 dk.

Bir yapay zeka sistemi, iki bronz sütunun üzerine işlenmiş ve Roma tarihi boyunca kopyaları yapılmış en ünlü Latin yazıtlarından biri olan Res Gestae Divi Augusti (Tr: "Yüce Augustus'un Fiiliyatı", "Augustus'un Eylemleri") isimli yazıt hakkında yeni detaylar ortaya çıkardı. Araştırmacılar, otobiyografik olduğu düşünülen yazıtı analiz etmek için Aeneas adlı bir yapay zeka kullandı. Diğer Latin yazıtlarıyla karşılaştırıldığında Augustus'un Eylemleri, Romanın yasal belgelerinde kullanılan dil ile benzerlikler gösteriyor. Ayrıca, emperyal siyasi söylemler veya emperyal gücü sürdürmeye yönelik bir mesajlar içeriyor. Google DeepMind'da bilgisayar mühendisi olarak çalışan ve bu makalenin ortak yazarı olan Yannis Assael şöyle söylüyor:

Assael ve ekibi daha önce antik Yunan yazıtlarını restore ve kategorize etmeye yarayan Ithaca isimli bir yapay zeka sistemi geliştirmişti. Adını Romalıların efsanevi atası, Truva kahramanı Aeneas'tan alan sistem ise Ithaca'nın sistemi ile benzer şekilde çalışıyor ancak Yunanca yerine Latince kullanıyordu.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
396.7K UP
Aktaran 1 hafta önce 3 dk.

Moğol göçebelerinin yaptığı narin, antika bir Budist parşömeni, onlarca yıl müze deposunda saklandıktan sonra Almanya'daki Helmholtz-Zentrum Berlin (HZB) araştırma enstitüsündeki ekip, Journal of Cultural Heritage dergisinde yayınlanan bir makalede bu değerli eseri fiziksel olarak açarak zarar verme potansiyelinden dolayı 3 boyutlu X-ışını tomografisi ve yapay zeka yardımıyla parşömenin içini inceledi.[1]

Yüzyıllar boyunca Moğolistan'ın göçebe halkları, sadece kendilerinin ve yük hayvanlarının taşıyabileceği kadar eşyaya sahipti. Budist aileler için bu eşyalar arasında genellikle içinde sanat eserleri, süs eşyaları ve manevi anlam taşıyan nesneler bulunan taşınabilir bir tapınak olan gungervaa da olurdu. En dikkat çekici parçalardan biri ise "dharani" adı verilen, genellikle 4,8 x 1,8 x 1,8 cm boyutlarında, ipek kumaşa sarılı, sıkıca rulo yapılmış küçük dua parşömenleriydi. Bu gelenek, 1921'deki Sovyet destekli Moğol Devrimi sırasında neredeyse tamamen yok oldu ve birçok eser bu süreçte tahrip edildi. Ancak bir tapınak bu dönemi atlatmayı başardı. Kökeni tam olarak bilinmese de bu kalıntı 1932 yılında Almanya'daki Etnoloji Müzesi'ne ulaştı.

32
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Egemen Öner
Egemen Öner
82.4K UP
Aktaran 2 hafta önce 4 dk.

Gezegen biliminde hâlâ çözülememiş büyük gizemlerden biri, Mars’ın yüzeyinde saklıdır. Bir zamanlar nehirlerin şekillendirdiği vadiler, bu gezegenin geçmişte sıvı su barındıracak kadar ılıman bir iklime sahip olduğunu gösteriyor. Peki, Mars nasıl oldu da bugünkü haliyle yaşama elverişsiz, kuru ve soğuk bir çöl gezegenine dönüştü?

Chicago Üniversitesi’nden gezegen bilimci Edwin Kite öncülüğünde yapılan bir araştırma, Mars’ın neden uzun süre sıcak ve yaşanabilir kalamadığına dair yeni bir bakış açısı sunuyor.

34
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Alper Kaan Selçukoğlu
Aktaran 3 hafta önce 6 dk.

Pasifik Okyanusu’nun ortasında bulunan Samoa adasının ormanlarında bir kuş türünün nesli tükenmek üzereydi. Ta ki bilim ile teknolojinin güçlerini birleştirdiği noktada yeni bir umut ışığı doğana dek. Adı pek bilinmeyen ama taşıdığı tarihsel yük nedeniyle oldukça önemli olan Dişli Gagalı Güvercin ya da yerel adıyla Manumea, yapay zekâ destekli yeni bir projeyle belki de yok olmaktan kurtulacak.

Manumea (Didunculus strigirostris), yalnızca Samoa adalarında bulunan büyük bir orman güvercini. Ne var ki bu kuşun taşıdığı anlam yalnızca yerel bir sembol olmanın ötesine geçiyor. Zira genetik açıdan nesli tükenmiş dodo kuşuna en yakın yaşayan akraba olarak kabul ediliyor. Ne yazık ki bu benzerlik yalnızca genetikle sınırlı değil, neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olması bakımından da dodo kuşunun kaderini paylaşıyor.

29
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close