Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Gönderiler
Bakteriler
Yağ
Biyocoğrafya
Kuantum
Bilim
Doku
Beyin
Deniz
Yıldız
Ay Görevleri
Homo Sapiens
Grup
Anatomi
İklim
İnsanlar
Ağız
Yılan
Küresel Salgın
Bağışıklık
Afrika
Karbon
Balina
Hafıza
Yangın
Hidrojen
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Güncel Bilim Haberleri
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ece Müker
Ece Müker
502K UP
5 saat önce
NASA’nın 1977 yılında fırlattığı ve insanlığın en uzak uzay aracı olan Voyager 1, 20 yıldır kullanılmayan yedek iticilerini yeniden çalıştırmayı başardı. Bu olağanüstü gelişme, görevle yeniden sağlıklı iletişim kurmak adına büyük bir umut ışığı oldu.

Aralık 2023’te başlayan bir yazılım hatası nedeniyle Voyager 1’den gelen veriler bozulmuştu. Aylar süren çözüm çabalarının ardından mühendisler, 14 Mart 2025’te aracın daha önce devre dışı bırakılmış yedek itici sistemini (Trajectory Correction Maneuver thrusters) aktive etti. Bu sistem, 2004 yılından beri çalıştırılmamıştı.

Gönderilen komutların 22 saatlik bir yolculuk sonrası araca ulaşmasının ardından, iticiler başarıyla çalıştı ve sistemde iyileşme sinyalleri alınmaya başlandı. NASA mühendisleri, bu gelişmenin Voyager 1’in daha uzun süre görev yapmasını sağlayabileceğini belirtiyor.

Bu müdahale, aynı zamanda derin uzay görevlerinin dayanıklılığı ve yazılım mühendisliğinin sınırlarını zorlayan bir başarı olarak değerlendiriliyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gündem
Güncel Bilim Haberleri
Ece Müker
Ece Müker
502K UP
5 saat önce
Astronomlar, uzayda neredeyse kusursuz bir küreye benzeyen ve daha önce benzeri görülmemiş bir yapı keşfetti. Bu gizemli küre, 2017 yılında LIGO (Laser Interferometer Gravitational-Wave Observatory) ve Virgo dedektörleri tarafından tespit edilen bir kütleçekimsel dalga olayı olan GW190521’in yeniden analizi sırasında fark edildi.

Yapının merkezinde muhtemelen Güneş’in yaklaşık 50 katı kütleye sahip bir kara delik bulunuyor. Etrafını saran küresel yapı, bilgisayar simülasyonlarında da oldukça net biçimde ortaya çıktı ve “mükemmel küre” tanımına çok yakın bir yapıda olduğu görüldü.

Araştırmacılar, bu simetrik şeklin iki büyük kara deliğin çarpışarak birleşmesi sonucu ortaya çıkan kütleçekimsel dalga kalıntısı olabileceğini düşünüyor. Kürenin kendisi fiziksel bir nesne değil, uzay-zamanın bir anlık şekillenmesi olabilir. Ancak bu kadar simetrik ve düzgün bir yapı, uzayda çok nadir görülüyor ve bilim insanlarını şaşkına çevirmiş durumda.

Bu keşif, Einstein’ın genel görelilik kuramının öngördüğü dinamiklerin ve kara delik birleşmelerinin doğasını daha derinlemesine anlamamıza katkı sağlayabilir.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
502K UP
2 gün önce
SpaceX, 16 Mayıs 2025 Cuma sabahı Kaliforniya’daki Vandenberg Uzay Kuvvetleri Üssü’nden gerçekleştirdiği Starlink 15-5 göreviyle 26 yeni uyduyu başarıyla yörüngeye gönderdi. Bu fırlatma, şirketin 2025 yılı içinde yörüngeye yerleştirdiği Starlink uydularının sayısını 1.000’in üzerine çıkardı. 

Fırlatma, yerel saatle 06:43’te (PDT) Space Launch Complex 4E’den (SLC-4E) yapıldı. Görevde kullanılan Falcon 9 roketinin ilk aşama güçlendiricisi B1093, 39 gün önceki Starlink 11-11 görevinden sonra ikinci kez kullanıldı. Yaklaşık sekiz buçuk dakika sonra, B1093, Pasifik Okyanusu’nda konuşlandırılmış olan “Of Course I Still Love You” adlı insansız gemiye başarıyla iniş yaptı. Bu, söz konusu gemiye yapılan 130. ve genel olarak 448. başarılı güçlendirici inişi oldu. 

Fırlatmadan yaklaşık bir saat sonra, 26 optimize edilmiş Starlink uydusunun başarılı bir şekilde ayrıldığı SpaceX tarafından doğrulandı. 

Bu görev, 2025 yılı içinde Kaliforniya’dan gerçekleştirilen 20. yörünge fırlatması oldu. Fırlatma sahasının kuzeyinde çıkan ve 27 dönümlük bir alana yayılan orman yangını, fırlatma operasyonlarını etkilemedi.

Starlink 15-5 görevi, SpaceX’in küresel internet altyapısını genişletme çabalarının bir parçası olarak, düşük Dünya yörüngesine daha fazla uydu yerleştirerek dünya genelinde internet erişimini artırmayı hedefliyor. 

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
502K UP
2 gün önce
Son yayımlanan araştırmalar, gezegen oluşum süreçlerinin detaylarını gözler önüne seriyor ve yıldızların etrafındaki protoplanet disklerinin, yani gezegen oluşum bölgelerinin düşündüğümüzden çok daha zengin ve çeşitli olduğunu ortaya koyuyor.

Araştırmacılar, Atacama Large Millimeter/submillimeter Array (ALMA) teleskopu gibi ileri düzey gözlemevlerinden elde edilen verilerle, bu disklerin içinde organik moleküller, toz halkaları ve gaz yapıların bir arada bulunduğunu tespit etti. Bu yapıların çeşitliliği, Güneş Sistemi gibi sistemlerin nasıl ortaya çıktığına dair önemli ipuçları sunuyor.

Ayrıca yapılan diğer çalışmalarda, ağaçların genetik geçmişi ve çevresel adaptasyonları da incelenerek, doğanın karmaşıklığına dair yeni anlayışlar geliştirildi. Bu haftaki bilimsel yayınlar, gezegen oluşumundan bitki evrimine kadar geniş bir yelpazede doğanın olağanüstü çeşitliliğini gözler önüne seriyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
502K UP
3 gün önce
Kanada’nın Nova Scotia bölgesinde keşfedilen 310 milyon yıllık bir fosil, sürüngenlerin evrimsel tarihini 40 milyon yıl geriye çekti. Bu keşif, karasal omurgalıların evriminde önemli bir boşluğu doldurarak, erken sürüngenlerin ne zaman ve nasıl ortaya çıktığına dair bilimsel anlayışı kökten değiştiriyor.

Araştırmacılar, bulunan fosilin Carbonodraco lundi adlı, kertenkele benzeri küçük bir canlıya ait olduğunu belirtti. Bu canlı, hem karada yaşamaya hem de yumurtlamaya adapte olmuş özellikler taşıyor. Bu da onun, modern sürüngenlerin atalarından biri olabileceğini gösteriyor.

Bu bulgu, sürüngenlerin karasal ortamlara çok daha erken adapte olduğunu ve omurgalıların karadaki yaşam evriminde önemli bir dönüm noktası yaşandığını ortaya koyuyor.
Ayrıca bu keşif, fosil kayıtlarındaki büyük bir boşluğu doldurarak, omurgalı evriminde yeni bir zaman çizelgesi oluşturulmasına katkı sağlıyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
502K UP
3 gün önce
Bilim insanları, turuncu tüylü kedilerin renklerinin ardındaki genetik sırrı çözdü. Nature Communications dergisinde yayımlanan yeni çalışmada, turuncu kedilere karakteristik renklerini veren bir DNA mutasyonu keşfedildi. Bu genetik değişim, pigment üretimini etkileyen korin adlı bir proteini düzenleyen bölgedeki varyasyonla ilişkilendirildi.

Araştırmacılar, hem günümüz kedilerinden hem de 2.000 yıl öncesine ait antik kedi kalıntılarından alınan DNA örneklerini analiz etti. Bulgular, bu mutasyonun tarih boyunca evrimsel olarak sabit kaldığını ve insanların kedi yetiştirme tercihleriyle yaygınlaştığını gösteriyor.

Bu çalışma, evcil hayvanların evrimi ve insanların genetik özelliklere dayalı hayvan seçimi hakkında önemli ipuçları sunarken, hayvanlardaki renk varyasyonlarının genetik temelleri üzerine de yeni sorular ortaya koyuyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close