Evren Fabrikası
Zamanın kapıları açıldığında,
ilk kıvılcım döndü sonsuz bir çarka.
Ne çekiç sesleri duyuldu,
ne ustaların elleri.
Ama üretim başladı —
ışıkla, karanlığın arasından.
Atomlar dizildi bantlarda,
yıldızlar fırınlarda pişti.
Galaksiler, raflara dizilen kutular gibi,
kendi düzenlerini buldu.
Sonra — bir hata mı, yoksa mucize mi bilinmez,
çeliğin içinden değil,
toprağın koynundan bir ürün çıktı:
canlılık.
Ve fabrika, kendini aşan bir şey üretti.
Çarkların hesap edemediği,
programların öngöremediği,
bilincin rüyası.
Evren, kendi ürününe bakıp
belki de ilk kez şaşırdı:
“Ben fabrikaydım,
ama içimde bir ses doğdu
beni sorgulayan.”