Doğum Öncesinde Plastiğe Maruz Kalmak ile Erkek Çocuklarda Otizm Arasında İlişki Bulundu!

Florey Araştırma Enstitüsü'nden bilim insanları, otizmli erkek çocuk doğuran annelerin kanında, hamilelik döneminde daha yüksek miktarda bisfenol A (BPA) adlı plastik kimyasalı bulunduğunu ortaya çıkardı.

Nature Communications dergisinde yayınlanan ve Dr. Wah Chin Boon ile Profesör Anne-Louise Ponsonby öncülüğünde yapılan araştırma, anne karnında plastik kimyasallara maruz kalmanın otizmle bağlantılı olabileceği hipotezini destekliyor.^[1]

Profesör Ponsonby, araştırmacıların Avustralya'daki Barwon Bebek Çalışması (BIS) ve ABD'deki Columbia Çocuk Sağlığı ve Çevre Merkezi olmak üzere iki büyük doğum kohortunu analiz ettiklerini ve çalışmada, beyinde testosteronu nöroestrojene çeviren aromataz enzimi düşük olan çocukları incelediklerini belirtiyor. Ponsonby, şöyle devam ediyor:

Hamilelikte plastik kimyasallara maruz kalmak ile çocuklarda daha sonra otizm görülmesinin birbiri ile ilişkili olabileceği yol açabileceği daha önce bazı çalışmalarda gösterilmişti. Bizim çalışmamız, bu süreçte rol alabilecek biyolojik mekanizmalardan birini gösterdiği için önemli. BPA, erkek fetüsün beyin gelişimini kontrol eden hormonları çeşitli şekillerde bozabiliyor. Örneğin, nörohormonları kontrol eden ve erkek fetüsün beyin gelişiminde özellikle önemli olan aromataz adlı bir enzimi susturabilir. Bu, otizm bilmecesinin bir parçası gibi görünüyor.

BPA varlığı ile otizm arasındaki bağlantı, özellikle bu kimyasalın hormonal sistemi bozan özelliklerine karşı daha hassas olan, aromataz enzimi daha düşük olan erkek çocukların %20'lik üst diliminde daha belirgindi.

Araştırma, bu gruptaki erkek çocukların, hamileliğin son dönemlerinde idrarlarında yüksek BPA seviyeleri tespit edilen annelerden doğanların 2 yaşına kadar otizm belirtileri gösterme olasılığının 3,5 kat daha fazla olduğunu, 11 yaşına kadar kesin otizm tanısı alma olasılığının ise hamilelik sırasında daha düşük BPA seviyelerine sahip annelerden doğan çocuklara göre 6 kat daha fazla olduğunu ortaya koydu.

Araştırmacılar, her iki doğum grubunda da yüksek BPA seviyelerinin genel olarak aromataz enziminin epigenetik olarak baskılanmasıyla ilişkili olduğu kanıtlarıyla birlikte gösterdi. Ekipten Dr. Boon yaptığı laboratuvar çalışmalarında doğum öncesi BPA'nın fareler üzerindeki etkisini inceledi. Dr. Boon, şöyle anlatıyor:

BPA'nın aromataz enzimini baskıladığını ve erkek farelerde otizm spektrum bozukluğuyla uyumlu olabilecek anatomik, nörolojik ve davranışsal değişikliklerle ilişkili olduğunu tespit ettik. Bu, otizm ile BPA arasındaki bağlantıyı açıklayabilecek biyolojik mekanizmanın tanımlandığı ilk çalışma.

Profesör Ponsonby ise BPA'nın, benzer bisfenollerin ve endokrin sistemini bozucu etkisi olan diğer plastik kimyasalların artık çok yaygın olduğunu ve bireylerin bunlardan kaçınmasının neredeyse imkansız hale geldiğini vurguluyor.

"Hepimiz plastik kimyasalları birçok yoldan alıyoruz. Bu yollar, plastik yiyecek ve içecek ambalajları, ev tadilat dumanlarını solumak, kozmetik ürünlerini kullanmak gibi yollardan biri olabilir. Bu kimyasalların vücudumuza girmesi için o kadar çok yol var ki, incelediğimiz idrar örneklerinin büyük bir kısmında BPA'nın bulunması şaşırtıcı değil. Bu plastiklerin sağlığımızı nasıl etkilediğini anlamak çok önemli.

Araştırmacılar hamilelikte ve yaşamın erken evrelerinde döneminde plastik kimyasallar da dahil olmak üzere birçok kimyasalla maruz kalan kişilere yönelik güvenlik önerilerini güncel tutmak için bu bulgularını kamu güvenliği otoritelerine de bildiriyor.

Ekip ayrıca BPA'nın aromataz sistemi üzerindeki olumsuz etkisini azaltmanın yollarını da araştırdı. Dr. Boon, bu konuda farelerde test edilen 10-hidroksi-2-dekenoik asit adlı bir tür yağ asidinin daha fazla araştırmaya değer olabileceğini sözlerine ekliyor:

10-hidroksi-2-dekanoik asit, BPA'ya anne karnında maruz kalmış hayvanlara verildiğinde, otizm benzeri özellikleri iyileştirmek için zıt biyolojik yolları aktive etme potansiyeline sahip olduğuna dair belirtiler gösteriyor. Bu potansiyel tedavinin insanlar üzerinde de uygulanabilir olup olmadığını görmek için daha fazla araştırma yapılması gerekiyor.