Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Depresyon Hakkında 6 Önemli Gerçek

5 dakika
7,554
Depresyon Hakkında 6 Önemli Gerçek
Tüm Reklamları Kapat

Amerika Ulusal Ruh Sağlığı Enstitüsüne göre herhangi bir yılda, Amerika Birleşik Devletlerindeki yetişkin nüfusun yüzde 6,7'si bir majör depresif dönem geçiriyor. Bu grubun dışında kalanlar için depresyondaki birinin yaşadıklarını tam anlamıyla kavramak mümkün olmayabiliyor.

Ruhsal hastalıklarla ilgili farkındalık ve eğitim eksikliğinin yanı sıra medyadaki hatalar da kaçınılmaz olarak yanlış bilgilenmelere sebep oluyor. Umuyoruz ki bu yazıdaki gerçekleri takip etmeniz depresyonla ilişkilendirilen bazı mitleri açıklamaya ve depresyondaki birine neler söylememeniz gerektiğiyle ilgili yardımcı olacaktır.

1. Depresyon üzüntüden daha fazlasıdır.

Herkes hayatlarının belli dönemlerinde üzüntülü ve kederli zamanlar yaşar. Fakat herkes klinik depresif dönem geçirmez. Yaygın bir beyin hastalığı olan depresyon, üzüntünün ötesinde bir acıdır. Depresyon, bireyin her anını etkiler. Yıpratıcı ve intiharın birincil nedeni olarak ölümcül bir hastalık olabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Biri depresyondayken, duş almak gibi basit bir şey bile ona bir sosyal etkileşim kadar zorlu bir görev gibi gelebilir. Sıklıkla kişi kendisi hakkındaki görüşlerini o kadar çarpıtır ki ailesi ve arkadaşları dahil tüm dünya ve içindekileri kendine düşman olarak görebilir. Elbette onlar zekalarıyla sevildiklerini ve dünyanın onların karşısında olmadıklarını bilebilirler, ancak zeka depresyonda çok az rol oynar.

Depresyonda büyük rolü, açıklanamayan suçluluk duyguları, çaresizlik, ve derin umutsuzluk oynar. Bazen hüzün olabilir, bazen hiç bir his bile olmaz - sadece donukluk, uyuşukluk, hissizlik ve her şeyin iyi olacağının imkânsız olduğu düşüncesi vardır.

2. Depresyon zayıflık değildir.

Kanser ya da diğer hastalıkların güçlü olmak ve karakterle bir alakası olmadığı gibi depresyonun da kesinlikle bunlarla alakası yoktur. Arkasında genetik kombinasyon, biyolojik, çevresel ve psikolojik pek çok faktör bulunmaktadır.

Kalp problemi olan birine muhtemelen "Bir sonraki anevrizmayı önlemek için olumlu düşün, pozitif ol" demezsiniz. Birine "Kendine gel!" (bizim toplumda sık kullanılan "Her şey sende bitiyor.", "Her şey kafanda bitiyor.", "Biraz toplum içine çık.", "Herkesin problemleri var." gibi) söylemlerde bulunmanız ya da özyüklenirlik (hastalıktan hastayı sorumlu tutmak) içeren cümleler kurmanız damgalanmanın, ayrımcılığın, tedavi edilmemiş depresyon ve diğer ruhsal hastalıkların yaygınlığının devam etmesine sebep oluyor.

Tüm Reklamları Kapat

Kalp hastası olan birine söylemediklerinizi depresyonda olanlara da söylemeyin!

3. Depresyon bir birinci dünya problemi değildir.

Dünya Sağlık Örgütü'ne göre dünya çapında 350 milyon insan depresyonla mücadele ediyor. Bu dünya popülasyonun yüzde 5'ine denk geliyor. Gelişmekte olan ülkelerde kadınların yüzde 20 – 40’ı doğum sonrası depresyon yaşıyor. Bu gelişmiş ülkelerdeki oranın neredeyse iki katı.

Mental hastalıkları fark edilmiş ve rapor edilmiş ya da profesyonelce tanı konulmuş kişi sayısı kültürler arasında çeşitlilik gösterebilir. Ancak, depresif bozukluğun gelişmesi riski altında olanlar ulusla, dış görünüşle, ırkla, yaşla, dinle, sosyoekonomik durumla ya da eğitimle belirlenmez.

Depresyon ayrımcılık yapmaz. Dış koşulların depresyon gibi beyin hastalıklarının yayılmasında tek katkı sağlayan durum olduğu fikri genetik, biyolojik ve diğer pek çok faktörün göz ardı edilmesine sebep olur.

Yanlış bilgileri yaymadan önce istatistikleri inceleyin.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

4.İlaçlar değil depresyon yaratıcılığı öldürür.

Genelde topluluklar arasında yaratıcı olmak için acı çekmek gerekir gibi ortak bir yanlış yorumlama vardır. Evet, en iyi sanatsal çalışmalarımızın bazıları büyük acıların sonucu olarak ortaya çıkar, ancak sıkıntıların üstesinden gelmenin verdiği ilham ile başarılı 'yaratıcılık için birinin acı çekmesi gerekir' fikri arasında fark vardır.

Brandeis Üniversitesinde 'Birini kaybetmenin yaratıcılık üzerine etkisini' bir sanatçının sevdiği birinin ölümünün ardındaki iki yılda çizdiği resimleri üzerinden inceleyen ekonomi profesörü Kathryn Graddy şöyle diyor:

Yaratıcı olmak için işkence çekmek zorunda değilsin; aslında, iyi iş üretmek için de bu pek iyi bir yol değildir.

Bulgular sanatçıların en iyi işlerini acı çektikleri zaman yapmadıklarını göstermekle kalmıyor, bu dönemde yaptıkları çalışmaların açık arttırmada daha az satıldığını da gösteriyor. Graddynin sonuçları, psikoloji literatüründeki 'ruh hali ve yaratıcılık ilişkisi' çalışmalarıyla tutarlı sonuçlar veriyor.

Yaratıcı olmak için duygusal olarak acı çekme ve tedaviden kaçma fikri sadece absürt değil, ayrıca birinin bunun için tedavi aramayı bırakması da oldukça tehlikeli olabilir.

5. Antidepresanlar sizi bir zombiye çevirmez.

Her ne kadar bu konuyla ilgili yaygın korkular salınmışsa da antidepresanlar sizin kişiliğinizi sizden almaz ve sizi bir zombiye dönüştürmez. Pek çok ilaç gibi antidepresanlar da olası yan etkilerle gelir ve doğru dozu kişinin kendine özgü vücut kimyasında bulmak bir kaç deneme alabilir. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte yeni ve etkili ilaç geliştirmede epey yol kat ettik ve bu ilaçların çoğunda yan etkiler minimum seviyede.

Ayrıca, depresyon için ilaç tedavisi her zaman şart değildir bunun dışında başka tedaviler de vardır. Ancak semptomların şiddetine bağlı olarak, özellikle kişide intihar girişimi veya düşüncesi varsa ilaçlar hayat kurtarıcı olabilir. Bu yüzden, birine 'bırak şu ilaçları' demeden önce o kişinin hayatını riske atıyor olabileceğinizin farkında olun.

Tüm Reklamları Kapat

6. Antidepresanlar bağımlılık yapmaz.

Bazı anti-anksiyete ve uyku ilaçlarının aksine antidepresanlar bağımlılık yapmazlar. İlaç alımını durdurduğunuzda ilacı arzu etmezsiniz ya da arzuladığınız etkiyi arttırmak için dozunu arttırmaya ihtiyaç duymazsınız.

Birisi ilaç almayı aniden bırakınca ortaya çıkabilen geri çekilme etkileri vücudun fizyolojik tepkisidir. Bu bir diyabet hastasının aniden insülin almayı bırakmasına benzer. Bu yüzden doktorlar ilacı aniden bırakmak yerine yavaş yavaş bırakmayı önerirler.

A.B.D.’de antidepresanlar ve diğer ilaçlar gerektiğinden fazla mı? Evet. Ancak bu kurtardığı hayatları ortadan kaldırmıyor. İlaç rejimi başlatan herkesin uzun süre devam etmesi gerekmez, ancak yaşam kalitesini artırıyorsa ve intihar riskini azaltıyorsa, neden gerektiği kadar devam edilmesin?

Tüm Reklamları Kapat

Bu konuda ne yapabiliriz?

Basitçe bizim dilimizden daha sorumlu hale gelmemiz, gerçekleri öğrenmemiz, kendimizi ve başkalarını geliştirmemiz gerekir. Biz de zihinsel hastalığın incelenme ve tedavi etme biçimini değiştirmek için gereken adımları atıyoruz.

Depresyonun ayrımcılık yapmadığını ve sevdiğimiz herkesi de kapsayan, herhangi bir zamanda, herhangi birimizi etkileyebileceğini unutmayın. Bu gerçekleri bilmek hepimize fayda sağlar, böylece damgalama ve ayrımcılık da geçmişin bir parçası haline gelir.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
27
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 23
  • Muhteşem! 5
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 4
  • İnanılmaz 2
  • Merak Uyandırıcı! 2
  • Grrr... *@$# 1
  • Bilim Budur! 0
  • Güldürdü 0
  • Umut Verici! 0
  • Üzücü! 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Çeviri Kaynağı: Psychology Today | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 08/12/2024 03:22:59 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/5187

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Ara Geçiş Türleri
Grup
Kilo
Buzul
Dinozorlar
Türlerin Kökeni
Sinir
Habercilik
Önyargı
Uçak
Çocuk
Diyet
Safsata
Dna
Allah
Moleküler Biyoloji Ve Genetik
Epistemoloji
Dişler
Evrim Tarihi
Uzun
Carl Sagan
Çeviri
Endokrin Sistemi
Etimoloji
Kedigiller
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
A. Abrams, et al. Depresyon Hakkında 6 Önemli Gerçek. (1 Ağustos 2017). Alındığı Tarih: 8 Aralık 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/5187
Abrams, A., ., J., Bakırcı, Ç. M. (2017, August 01). Depresyon Hakkında 6 Önemli Gerçek. Evrim Ağacı. Retrieved December 08, 2024. from https://evrimagaci.org/s/5187
A. Abrams, et al. “Depresyon Hakkında 6 Önemli Gerçek.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Jung ., Evrim Ağacı, 01 Aug. 2017, https://evrimagaci.org/s/5187.
Abrams, Allison. ., Jung. Bakırcı, Çağrı Mert. “Depresyon Hakkında 6 Önemli Gerçek.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Jung .. Evrim Ağacı, August 01, 2017. https://evrimagaci.org/s/5187.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close