Tabula Rasa
John Locke'un "Tabula Rasa" Metaforu Üzerine Değerlendirme

- Blog Yazısı
"Tabula Rasa" ilk olarak İngiliz filozof John Locke tarafından ortaya atılan ve bilginin insan zihninde doğuştan var olmadığını boş levha metofuru üzerinden açıklayan bir kavramdır. Latince bir kavram olan "Tabula Rasa" Türkçe'de boş levha anlamına gelmektedir. İngiliz filozof John Locke bu metafor ile zihni doğduğunda boş bir levha olarak nitelemektedir. Locke'a göre insan zihni doğuştan boş bir levha gibidir ve zaman içinde bu levha beş duyu organımızla deneyimlediklerimizle dolmaktadır. Ortaya attığı " Tabula Rasa" görüşüyle bilginin zihnimizde doğuştan var olduğunu savunan Rasyonalizm akımı savunucularıyla fikir ayrılığı yaşamaktadır.Britannica,2023 Deneyimci ekolden olan Locke'a göre nedensellik olgusu bizlere doğuştan gelen değil aksine bizler doğduktan sonra edindiğimiz deneyimlerimizden yaptığımız çıkarımlardır der. Locke'un bu görüşü antik dönem Aristocu anlayış ve Stoacıların görüşleriyle çelişmektedir.( Britannica,2023) Hem Aristoteles hem de Stoacılar beş duyu organımızdan gelen verileri alıp onlardan fikir üretmeden önce yalnızca potansiyel ve aktif olmayan, fikirlere entelektüel bir süreçle yanıt veren ve onları analitik biçimde bilgiye dönüştürme kabiliyeti olan zihin ve ruhun melekelerinin yetilerinden bahsetmekteydiler. John Locke ise tüm bilgilerimizin doğduğumuzdan itibaren beş duyu organımızla algıladığımız tüm nesneleri zamanla bağdaştırarak bir fikre dönüştürdüğümüz savını ortaya atmıştır. Ona göre zihin yalnızca beş duyu organıyla algıladıklarının kümülatif bir bütününden ibarettir.(Maden,J. 2021). Zihnimiz,ideaları ya da fikirleri üretemez yalnızca onları birleştirebileceğini ileri sürer.Hislerimiz ve deneylerden tecrübe ettiklerimizin kollektifbirleşimi bilgiyi yaratmaktadır. Zihin bilgiyi somut olan şeylerden topladıklarını birleştirerekve eşleştirerek elde eder. Bilgiyi oluşturan,deneylerden sistematik biçimde toplanan idelerin bir bütünüdür bundan dolayı bilgi salt ideler arasındaki harmoniyle sınırlandırılmış hale gelmektedir. ( Dr. Naciye Atış, Understanding ın the problem of lımıt of knowledge ın the phılosophy of John Locke,s.12.) John Locke bir konuşmasında bu konuyla ilgili şunları söylemektedir Zihnin, söylediğimiz gibi, tüm karakterlerden yoksun, hiçbir fikirden yoksun bir tabula rasa olduğunu varsayalım. Nasıl döşenecek? İnsanın yoğun ve sınırsız hayal gücünün neredeyse sonsuz çeşitlilikte resmettiği o geniş mağaza nereden geliyor? Aklın ve bilginin tüm malzemelerine ne zaman sahip oldu? Buna tek kelimeyle deneyimime dayanarak cevap veriyorum.Maden,J.2021,Philosophy Break.Şimdi John Locke'un "Tabula Rasa" kavramına biraz daha detaylı ve eleştirel perspektiften bakıp yorumlayalım. Zihnimiz doğduğumuz anda boş bir levha gibi midir yoksa o (zihin) zaman içerisinde evrimleşip gelişerek ileride depolayacağı tüm bilgi ve deneyimleri harmanlayıp tüm bunlardan analitik sonuçlar çıkararak nedensellik bağı kurabileceği yetilerinin tohumları doğduğumuzda zihnimizde var mıdır? Tüm bu yetenekler/yetiler zihnimizde doğuştan vardır lakin tabi ki daha çiçek açmamış bir tohuma benzetebiliriz. Evrende bütün varlık ve maddenin evrimleştiği gibi zihnimizdeki bu yetiler de zaman içerisinde adım adım gelişmekte ve bizler yetişkin bir birey olduğumuzda gelişimini tamamlamaktadır. Tabiri caizse doğduğumuzda daha çiçek açmamış olan bu tohumlar ilerleyen zamanlarda büyüyüp köklerini salan dallı budaklı bir ağaca dönüşecektir. Beş duyu organımızla algıladığımız imgeler ilerleyen aşamalarda daha karmaşık ve soyut düşünceler, kavramlar üretmemizde etkin rol oynarlar. Doğumumuzdan bugüne dek beş duyu organımızla algıladığımız nesnelerin tamamı o nesneleri ve varlıkları kullanıp oluşturacağımız soyut düşünceleri ve kavramları oluşturup nedensellik ve mantık olgularını oturtmamızda birer malzeme görevi göreceklerdir. Zihnimiz doğuştan gelen yapısı itibariyle dışarıdan aldıklarını bir iç filtreden geçirip etkili bir sentez yapabilme yetisine sahiptir. Evet, doğduğumuzda zihnimiz boştur ve John Locke'un deyimiyle "Tabula Rasa" yani boş bir levha gibidir lakin bu levha üzerinde yazı yazmaya çok elverişli bir levhadır. Doğduğumuz anda zihnimiz zemin katı çok sağlam atılmış binanın temeline benzemektedir belki daha üzerine hiç kat çıkılmamıştır fakat üzerinde bulunduğu arazi ve yapılan zemin kat o kadar sağlam ve kusursuzdur ki üzerine çıkılacak olan katlar için inanılmaz elverişli bir ortam yaratır. İşte doğduğumuz anda zihnimiz tam da buna benzer. Zihnimiz yapısı itibariyle beş duyu organımızla algıladıklarımızı etkin ve sistematik bir şekilde tanımlar,onları işler ve neden sonuç bağlantılarını daha çocukluktan kurmaya başlar. Örneğin sobaya elini uzatıp yanan bir çocuğun sobanın sıcak bir nesne olduğunu kavrayıp deneme yanılma yöntemiyle elini bir daha sobaya değdirmemesi bu duruma örnek gösterilebilir. Sobaya daha önce elini hiç değdirmemiş bir çocuk o sobanın sıcak olduğunu anlayamaz. Ne zaman ki elini sobaya değdirip canı yanar işte o zaman sobanın sıcak bir nesne olduğunu prtaikte kavrar. İşte tam da bu noktada zihnin işlevselliği meselesi devreye giriyor, eğer ki çocuğun zihni dokunduğu sobanın sıcak olduğunu etkin akıl ve algılarıyla birleştirip neden sonuç ilişkisini kuramayacak düzeyde bir yapı olsaydı çocuk soba eşittir sıcak,soba sıcaktır ve soba can acıtır bundan dolayı sobaya dokunmamalıyım varsayımlarını üretemeyecek bunun sonucunda o sobaya bir daha dokunacaktı. Etkin bir zihin olmadan salt duyu organlarımızdan edindiklerimiz gerçek bilgi değil bilgi ve soyut kavramlar üretebilmemizde bir araç ve malzeme niteliği görmektedir.Tıpkı bir şefin yemeği yaparken kullandığı malzemeler gibidir. İyi bir şef farklı malzemeleribir arada doğru şekilde kullanarak ortaya iyi bir yemek çıkarabilendir. Burada şef zihinlerimiz, malzemeler ise beş duyu organımızla algıladıklarımızdır.
KAYNAKÇA
Britannica 2023,The summary of the John Lockes İmportant Works
https://www.britannica.com/summary/John-Lockes-Important-Works
Yıldırım,Ö.(2019) Felsefe.Gen.Tr John Locke’un Felsefe Anlayışı
https://www.felsefe.gen.tr/john-lockeun-felsefe-anlayisi/
Britannica,2023,The History and Definition of Tabula Rasa
https://www.britannica.com/topic/tabula-rasa
Maden,J. John Locke’s Empiricism: Why We Are All Tabula Rasas (Blank Slates)
https://philosophybreak.com/articles/john-lockes-empiricism-why-we-are-all-tabula-rasas-
blank-slates/
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 24/04/2025 05:35:49 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/15949
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.