Napolyon'un ölümündeki sır çözüldü mü?

- Blog Yazısı
Fransız imparatoru Napolyon 1815 yılında Waterloo’da İngilizlere yenildikten sonra Atlantik Okyanusundaki minik St. Helena adasına sürgüne gönderildi. Son 6 yılını burada geçiren Napolyon 1921 yılında hayatını kaybettiğinde ölüm sebebinin mide kanseri olduğu söylendi. Ancak daha sonra Napolyon’un saç telleri üzerinde yapılan bir analizde yüksek düzeyde arsenik saptandı. Arsenik günlük yaşamda sık temas edilen bir madde olmadığı için bu bulgu normal değildi ve Napolyon’un zehirlenerek öldürülmüş olabileceği iddia edildi.
Aslında bu olasılığı ilk kez Napolyon’un kendisi dile getirmişti. 51 yaşında ölümünden sadece 3 hafta önce vasiyetini yazarken “Zamanım gelmeden İngiliz oligarşisi tarafından katlediliyorum ve bu bir suikasttır” diye yazmıştı.
Arsenik zehirlenmesi Anlaşılabilir mi?
Arsenik elementel halde iken çok zehirli değildir. Asıl zehirli ve zararlı olan arsenik (III) oksit (As2O3) bileşiğidir. Bu bileşik suda çözünebildiği için kolaylıkla Napolyon’un yemeğine ya da içeceğine katılmış olabilirdi. Üstelik belli bir tadı ve kokusu olmadığından fark edilmesi çok zordu. Arsenik, yapısında kükürt içeren amino asitlere bağlanarak proteinlere tutunur ve enzimlerin normal fonksiyonlarında değişikliklere yol açar. Hücrelerin şeker ve diğer maddelerden enerji üretimini olumsuz etkilediği için hızlı bir zayıflamaya yol açar. Arsenik, ölüme yol açmadığı durumlarda boşaltım faaliyetleri yoluyla vücuttan atılır. Ancak saç ve tırnaklara ulaşmış olan arsenik vücutta daha uzun süre kalır. Saçlar ve tırnak kesildikçe onlar da atılmış olurlar.
Arsenik zehirlenmelerinin ve mide kanserinin belirtileri büyük ölçüde örtüşür; ikisi de bulantı, kusma, ishal, nefes alma güçlüğü, kasılma nöbetleri ve karın ağrıları belirtileri verir. Bu nedenle Napolyon zehirlendiyse gerçek ölüm nedeni kolaylıkla saklanabilirdi. Üstelik Napolyon’un öldüğü dönemde kimya bilimi incelenen bir örnekte var olan az miktardaki arseniği tespit edebilecek analitik yöntemlere de sahip değildi. Böyle bir yöntem ilk kez İngiliz kimyager James Marsh tarafında Napolyon’un ölümünden sonra geliştirildi. Marsh’ın yöntemi adli tıp tarafından onaylanmış bir yöntemdir ve 1936 yılında bir cinayet davasında ölüm nedenini saptamakta kullanılmıştır.
Marsh yöntemi ile yapılan analizin sonucu pozitif çıktı; Napolyon’un saç tellerinde yüksek düzeyde arsenik vardı. Günümüzde bir insanın saç kıllarındaki ortalama arsenik düzeyi 0,1 ppm iken Napolyon’un saç tellerinde bu değer 100 kat daha büyüktü ve 10 ppm idi. Analiz işleminin Napolyon’un ölümünden yıllar sonra yapılmasının bu değeri değiştirmesi beklenmez, çünkü saç kıllarının kimyasal yapıları çok kararlıdır ve zaman içinde çok az değişime uğrarlar. Üstelik arsenik diğer canlılar için de zehirli olduğundan ölümden sonra cesette gerçekleşmesi beklenen çürüme işlemleri olağandan daha yavaş gerçekleşir. Saç tellerinde 200-300 yıl sonra yapılacak bir analizde bile arsenik tespit edilebilir.
İngilizler Suçlu mu?
Saç kıllarının analizinde bulunan yüksek arsenik oranı Napolyon’un İngilizler tarafından öldürüldüğü olasılığını güçlü bir şekilde akla getirse de daha sonraki gelişmeler durumu belirsizleştirdi. Konu ile ilgili çalışmalarını sürdüren bilim insanları Napolyon’un yaşadığı evin odalarındaki duvar kâğıtlarında bakır arsenat (CuHAsO4) adlı pigmente rastladılar. Bu pigment Napolyon’un yaşadığı dönemde duvar kâğıtlarında yeşil renk için kullanılıyordu. Acaba Napolyon’un vücuduna arsenik duvar kâğıdından geçmiş olabilir miydi?
Bakır arsenat suda çözünmediği için başlangıçta bu olasılık çok da ciddiye alınmadı. Ancak daha sonra bilim insanları St Helena adasının nemli ikliminde duvar kâğıtlarında küf oluştuğunu ve küf mantarlarının bakır arsenat pigmentini tri-metil arsine [(CH3)3As] çevirdiğini fark ettiler. Bu bileşik de oldukça zehirliydi ve kolayca buharlaşabiliyordu. Napolyon tri-metil arsini solunum yoluyla almış olabilirdi.
Bu olasılığa ek olarak bazı araştırmacılar 19. yüzyılda arseniğin oldukça geniş bir kullanım alanı olduğuna dikkat çekiyorlar. Örneğin duvar kağıdına yeşil rengi vermekte kullanılan pigment ayrıca kumaş boyamakta ve mumları, sabunları renklendirmekte kullanılıyordu. Bunların dışında fare zehri olarak arseniğe baş vuruluyor, haşere ve yabani otlarla mücadele ilaçlarına katılıyordu. Hatta düşük dozda arsenik içeren bazı losyonlar ilaç olarak satılıyordu! Cilt lekelerinden kurtulmak için bu arsenikli çözeltilerden medet umuluyor, frenginin tedavisinde kullanılıyordu. Napolyon da frengiye yakalandığı için arsenik kullanmış olabilirdi.
2008 yılına gelindiğinde İtalyan bir ekip nötron aktivasyonu (Neutron Activation Analysis) yöntemi ile yeni bir araştırmaya girişti. Napolyon’a ait dört farklı örnek üzerinde çalışıldı. Bu örneklerden biri Napolyon’un çocukluk dönemine biri de sürgün dönemine aitti. Diğerleri öldüğü gün ve ertesi gün alınmış örneklerdi. Hepsi de Marsh yöntemi ile elde edilen sonuçlarla uyumluydu; arsenik derişimleri çok yüksekti.
Esrar Devam Ediyor...
Araştırma geniş kapsamlıydı. Napolyon’un oğlundan (II. Napolyon) ve eşi İmparatoriçe Josephin’den alınmış örnekler de incelendi. Bunlardaki arsenik düzeyinin de çok yüksek olduğu bulundu. Tüm bu veriler araştırmacıları o dönemde arseniğin oldukça geniş olan kullanım çeşitliliği nedeniyle insanların yoğun olarak bu zehre maruz kalmış olabilecekleri sonucuna götürdü. Esrar çözülememişti…
- 3
- 3
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 29/08/2025 02:35:31 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/14171
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.