İnanılan Dinler Üzerine

Dinlerde, çoğu düşünce akımı gibi insan aklının ürünüdür. Bir dine inanan kimse kendi dininin sahte olduğuna inanmak istemez. Bu yüzden diğer dinlere sahte diyebiliyorken kendi dini onun için kutsaldır. Bir Hristiyan için İslam veya daha başka bir din sahteyken, bir Müslüman için iş tam tersidir

Dinlerin Toplum Üzerindeki Etkisi;

Dinler, insanları birleştirir ve tek bir gücün altında toplar. Gücün dediğini yapmak üzere toplum şekillenmiştir.

Dinler, gücü elinde bulunduran insanları kısıtlar ve insanlığı ezilmekten korur. Örneğin bir hükümdar, her istediği şeyi yapabilecekken onu izleyen bir Tanrı olduğu kanısına varır ve ondan korktuğu için bunları yapmaz. Dinler bu sayede toplumu dengede tutar. Korku faktörüyle insanları dizginler, ideal bir toplum oluşturma işini üstlenirler.

İnsanlar her zaman Tanrı tektir der fakat benim kanımca bu yanlış. Bir bizi yaratan Tanrı, birde insanlığın yarattığı Tanrı vardır. İnsanlar kendi yarattığı Tanrı'nın peşinden, dinlerin peşinden koşar durur. Dinler onları korku içinde yaşatır ve hiçbir zaman tam anlamıyla özgür bir hayat süremezler. Bu insanın suçlardan uzak durmasına ve dinin, toplumu daha güzel bir biçimde yaşatmasına olanak sağlar.

İnsanın Anlam Arayışı;

Belirsizlik, insanın en büyük korkularından biridir. İnsan, şimşeğin çaktığını görmüş, güneşin doğduğunu görmüş ve bunları doğa üstü bir güce atfetmiştir. Kendini hep aciz görmüş, hiçbir insanın kusursuz olamayacağını bildiği için kusursuz bir varlık yaratmışlardır. Bu varlığı da din adı altında anlatmışlardır.

İnsan, yaşamında da bir anlam bulamamıştır. Anlamsız olan bu hayatı yaşamak insana saçma gelmiş, böylece kusursuz bir yaratıcıya tapınmak ve onun kurallarına körü körüne bağlı kalmak insana bir yaşam amacı vermiştir.

Dinlerin Kullanılması;

Dinlerde her düşünce akımı gibi insanları baskılamak için kullanılmıştır. Toplum üzerinde baskı kurmak sadece ideolojik düşüncelerle değil, dinlerle de sağlanır. Rönesans öncesi Avrupa toplumunda; kiliselerin dini para uğruna kullandığı, cennetten arsa sattığı, cahil toplumu fırsat bilerek kendi lehine fetva koyduğu bilinmektedir. Farklı bir örnekse şuan ki çoğu orta doğu ülkesidir. Siyasi partiler ve iktidarlar, oy veya makam uğruna dini kullanıyor ve kendi emellerine alet ediyorlar.