Annelerinin Sesi, Prematüre Bebeklerin Acısını Azaltıyor!
Bu haber 3 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
- İndir
- Dış Sitelerde Paylaş
Gebeliğin 37. haftasından önce, yani prematüre doğan bir bebek, genellikle anne ve babasından ayrılarak yoğun bakımda bir küvöze yerleştirilir. Birkaç hafta boyunca; entübasyon, kan alma, beslenme tüpü gibi acı verebilen rutin tıbbi prosedürlere tabi tutulur. Nörolojik gelişimleri üzerindeki kısa ve uzun vadeli yan etkiler önemli olabileceğinden, farmasötik ağrı kesicilerle onları rahatlatmak her zaman mümkün olmaz. Dolayısıyla bu bebekler, bir miktar acı çekebilirler. Peki bebeğin daha iyi hissetmesi için ne yapmalı?
Psikoloji ve Eğitim Bilimleri Fakültesi'nin (FPSE) Psikoloji Bölümü'nde ve UNIGE'nin İsviçre Duyuşsal Bilimler Merkezi'nde (CISA) profesör olan Didier Grandjean'ın ekibi, İtalya'daki Parini Hastanesi ve Valle d'Aosta Üniversitesi ile işbirliği içinde, tıbbi müdahale sırasında annenin bebeğiyle konuştuğunda, bebeğin ağrı ile ilişkili belirtilerinin azaldığını ve bağlılıkta rol oynayan, stresle bağlantılı hormon olan oksitosin seviyesinin önemli ölçüde arttığını gözlemledi.[1] Oksitosin artışı, bebeğin ağrıyla daha iyi baş edebilmesine yardımcı olmaktadır.
Scientific Reports dergisinde yayınlanan bu sonuçlar, doğumdan itibaren yoğun strese maruz kalan prematüre bebeklerde ebeveyn varlığının, onların iyiliği ve gelişimi üzerinde gerçek bir etkisi olan bir varlığın önemini göstermektedir. Araştırma, anne ve prematüre bebek arasındaki erken sesli temas, annenin sesinin bebeklerin takibi için gerekli rutin uygulamalardan kaynaklanan ağrının yönetimine etkisi, psikolojik ve beyinsel mekanizmalar ile ilgilendi.
Anneyi Kan Alma İşlemine Dahil Etmeli!
Bilim insanları, İtalya'daki Parini Hastanesi'nde 20 prematüre bebeği izlediler ve anneden, bebeğin topuğundan birkaç damla kan alınarak yapılan günlük kan testi sırasında bebeğinin yanında bulunmasını istediler. Didier Grandjean'ın grubundan bir araştırmacı ve çalışmanın ilk yazarı olan Dr. Manuela Filippa şöyle diyor:
Bu çalışmada anne sesine odaklandık, çünkü hayatın ilk günlerinde babanın bebeğin yanında olması, çalışma koşullarının her zaman izin vermemesi nedeniyle daha zor olabilmektedir.
Çalışma, üç gün boyunca üç aşamada gerçekleştirildi ve karşılaştırıldı: İlk enjeksiyon anne yokken yapıldı, ikincisi anne bebekle konuşurken ve üçüncüsü anne bebeğe şarkı söylerken yapıldı. Bu koşulların sırası rastgele değiştirildi. Araştırmacılar şöyle diyor:
Anne, çalışma için enjeksiyondan beş dakika önce, enjeksiyon sırasında ve işlemden sonra bebeğiyle konuştu veya ona şarkı söyledi. Yoğun bakım genellikle havalandırmalar ve diğer tıbbi cihazlar nedeniyle gürültülü olduğundan, sesin yoğunluğunu çevredeki gürültüyü kapsayacak şekilde ölçtük.
Ağrı Belirtileri Önemli Ölçüde Azaldı!
İlk olarak araştırma ekibi, annenin yanında, bebeğin ağrısının azalıp azalmadığını gözlemledi. Bunu yapmak için, bebeğin acı verici duygularını doğrulayan yüz ifadeleri ve fizyolojik parametreler (kalp atışı, oksijen) için 0 ile 21 arasında bir kodlama ızgarası oluşturan Preterm Bebek Ağrı Profili'ni (PIPP) kullandılar. Didier Grandjean şöyle diyor:
Prematüre bebeklerin davranışlarını kodlamak için her bir kan testini filme aldık ve annenin bulunup bulunmadığının anlaşılmaması için eğitimli personel tarafından sessiz olarak izlenen videoları "kör" olarak değerlendirdik.
Sonuçlar oldukça önemliydi: PIPP, anne yokken 4,5 idi ve anne, bebeğiyle konuştuğunda 3'e düştü. Cenevreli profesör şöyle diyor:
Anne şarkı söylediğindeyse PIPP 3.8 idi. Konuşulan sesle şarkı söyleme arasındaki bu farkın sebebi, annenin şarkı söylerken ses tonlamalarını, bebeğin algıladıyacağını düşündüklerine daha az benzetmek zorunda kalmasıdır, çünkü en nihayetinde şarkının melodik yapısıyla kısıtlanmaktadır. Konuşurken durum böyle değildir.
Anne Sesi, Oksitosinde Artışına Neden Oluyor!
Bilim insanları daha sonra, annesinin konuştuğunu duyduğunda bebekte nelerin değiştiğini incelediler. Dr. Manuela Filippa şöyle diyor:
Önceki çalışmaların stres, bağlanma figürlerinden ayrılma ve acı ile halihazırda bağlantı kurmuş olduğu, "bağlanma hormonu" olarak da adlandırılan oksitosine bakmaya karar verdik.
Araştırma ekibi, anne konuşmadan veya şarkı söylemeden önce acısız bir tükürük örneği kullanarak ve sonrasında topuk iğnesinden kan örneği alarak oksitosin seviyelerini ölçtüler. Araştırmacılar, anne konuştuğunda oksitosin seviyelerinin mililitrede 0,8 pikogramdan 1,4'e yükseldiğini buldular. Oksitosin açısından bu, önemli bir artıştır.
Bu sonuçlar, prematüre bebekler ağrılı tıbbi işlemlerden geçtiğinde annenin varlığının olumlu etkisini göstermektedir. Manuela Filippa şöyle diyor:
Burada, özellikle de yoğun bakımın hassas bağlamında, ebeveynleri ve çocuğu bir araya getirmenin önemini gösteriyoruz.
Didier Grandjean şöyle diyor:
Ayrıca ebeveynler burada koruyucu bir rol oynamaktadır ve çocuklarının mümkün olduğunca iyi olmasına yardım edebilirler, kendilerini dahil hissedebilirler. Bu da normal doğumda olduğu gibi, anne ve bebek arasındaki bağlanma ilişkilerini güçlendirir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 12
- 8
- 7
- 3
- 2
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ M. Filippa, et al. (2021). Maternal Speech Decreases Pain Scores And Increases Oxytocin Levels In Preterm Infants During Painful Procedures. Scientific Reports, sf: 1-10. doi: 10.1038/s41598-021-96840-4. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:29:14 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10933
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.