Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Bilimsel Yöntem - 3: Evrim Nedir? Evrim Teorisi 'Sadece Bir Teori' Mi? Evrim Çürütülebilir Mi?

Bilimsel Yöntem - 3: Evrim Nedir? Evrim Teorisi 'Sadece Bir Teori' Mi? Evrim Çürütülebilir Mi?
17 dakika
36,921
Evrim Ağacı Akademi: Bilim Nedir? Yazı Dizisi

Bu yazı, Bilim Nedir? yazı dizisinin 15. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Bilim Nedir? Bilimin Temel Özellikleri Nelerdir?" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
Tüm Reklamları Kapat

Bir önceki yazımıza dönmek için: Bilimsel Yöntem - 2: Bilimsel Yöntemin Örnekler Üzerinden Analizi

Yazı dizimizin bu son yazısında ise, ana konumuz olan Evrim Kuramı'na dönecek ve bundan önceki iki yazımızda anlattıklarımızın ışığında, Evrim Kuramı'nı analiz edeceğiz. Böylece, popüler kültürde sıkça görebileceğiniz yanlış anlaşılmaların neden bilim dışı olduğunu ve Evrim Kuramı'ndan korkan kitleler tarafından uydurulduğunu daha net anlayabileceksiniz. Ayrıca bu yazımız içerisinde, bilimsel kuramların "ispatlar" açısından incelemesini de yaparak, daha fazla bilgi vermeye çalışacağız. Umarız hepinize faydalı olacaktır.

Tüm Reklamları Kapat

Bilimsel Kuramlar "İspatlanır" mı? Evrim Kuramı, "İspatlanmış" mıdır?

Evrim Kuramı ile ilgili hangi analiz yapılacak olursa olsun, ilk olarak "Evrim Kuramı" ile "Evrim" arasındaki farkın anlaşılmasıyla başlanmalıdır. Çünkü birçok insan, hatalı bir biçimde, bu ikisini eş anlamlı olarak kullanmaktadırlar. Bu, tamamıyla yanlıştır! 

Ders Yedi: Evrim Kuramı ile Evrim, birbirinden farklı kavramlardır! 

Bilim insanları ve antik çağ filozofları, etraflarındaki canlı ve cansız varlıklara bakmışlar ve her birinin birbirlerinden farklı olduğunu ve daha önemlisi, zamana paralel olarak değiştiklerini fark etmişlerdir. Düşünce silsileleri sırasında ilk olarak sordukları soru şudur: "Canlıların fiziksel, kimyasal ve biyolojik yapılarına ne oluyor?" Bu sorunun, bir bilimsel gerçeği (doğa yasasını) ortaya çıkaracağını hatırlayınız. Bu sorunun cevabı olarak aldıkları ise, hem bilimsel hem de felsefi olarak çok açıktır: Canlılar, değişmektedir! Hatta sadece canlılar değil, cansızlar da değişmektedir ancak bu değişim şu anda ilgi alanımızda olmadığı için göz ardı edeceğiz.

Tüm Reklamları Kapat

Canlıların değişmesi, bir doğa yasasıdır. Değişmeyen hiçbir canlı tespit edilemediği gibi, bu değişim uzun zaman dilimlerinde yapılan gözlemlerle kolaylıkla doğrulanabilir. Canlılar, temel olarak iki şekilde değişmektedirler: ömürleri boyunca ve nesiller boyunca. İlk değişim tipine gelişim demekteyiz. Ana karnında oluşan zigottan, bireyin ölümüne kadar geçen süre içerisinde canlı sürekli değişime uğrar. Bu değişim, gelişimsel bir değişimdir. Öte yandan aynı zamanda, canlı popülasyonları, nesiller içerisinde de değişmekte, toplum içerisindeki canlıların genel ve ortalama özellikleri farklılaşmakta, canlıların genel görünüşleri, fizyolojileri, morfolojileri, davranışları ve daha nice özellikleri, nesilden nesle farklılaşmaktadır. İşte biz buna evrimsel değişimler diyoruz, bu süreci ise evrim olarak isimlendiriyoruz.

Dolayısıyla canlıların nesiller içerisindeki değişimleri, veya evrim, bir doğa yasasıdır. Bir bilimsel gerçektir. Havada bırakılan cisimlerin yeryüzüne doğru hareket etmeleri gibi, canlıların nesiller içerisinde farklılaşmaları ve yepyeni canlılara dönüşmeleri de bir doğa gerçeğidir, bir bilim yasasıdır. Ancak bu,neden ve nasıl sorularına cevap vermez. "Canlılar neden değişmektedir?" veya "Canlılar nasıl değişmektedir?" sorularının cevabı "evrim" değildir. Çünkü evrim, sürecin adıdır, değişimin terminolojisidir. Bize, bu değişimin nasıl ve neden olduğunu anlatacak bilimsel bir kuram/teori gerekmektedir.

"Evrim, basitçe canlı popülasyonlarının zaman içerisinde genetik yapılarının değişmesi demektir. Doğal Seçilim, genetik çeşitliliği bireylerin hayatta kalma ve üreme başarısına göre filtreler. Neden önemlidir? Çünkü geride bıraktığımız 3.5 milyar yılda, gezegenimizdeki canlılığı en basit kökenlerinden alıp, bugün etrafımızda gördüğümüz sıradışı biyolojik çeşitliliğe ulaştırmıştır. Korona virüslerinden muzlara, fillere, sıcaklık sevici bakterilere, deniz tavşanlarına, baobap ağaçlarına ve oldukça ilginç bir şekilde, bize kadar..." - Prof. Dr. Andrew Berry (Harvard Üniversitesi)

Bilim insanları, yüzyıllar boyunca bu değişimi fark etmiş; ancak bu durum, çoğu sefer görmezden gelinmiş veya üzerinde çok fazla durulmamıştır. Ta ki, Charles Robert Darwin'in 19. yüzyılda bu bilimsel gerçeğin nedenlerini ve nasıllarını incelemesine ve bulgularını, 1859 yılında Evrim Teorisi olarak isimlendirilen yepyeni bir teori altında sunmasına kadar... Darwin, tıpkı Newton'un cisimlerin yere doğru hareketiyle olarak sorgulamaları gibi, canlılığın neden, nasıl, hangi süreçlerle değiştiğine yönelik sorular sormuş, hipotezler geliştirmiş, gözlemler yapmış, bazı hipotezlerini yanlışlamış, bazılarını ise doğrulayarak daha güçlü bir forma getirmiştir. Sonrasında ise bu bulgularını bir araya getirerek, değişimin neden ve nasıl olduğunu 1859 yılında yayınladığı Türlerin Kökeni isimli kitabında bilim camiasına sunmuştur.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Tıpkı Newton'da yaptığımız gibi, Darwin'in adımlarını da takip edecek olursak:

1) İlk olarak, şu soruyu sormuştur: "Canlıların değişmesinde etkili olan unsurlar nelerdir?Bu soru, görebileceğiniz gibi onu bir doğa gerçeğine götürecektir. Ve sorunun cevabı, oldukça açıktır: türler arasındaki ve tür içerisindeki çeşitlilik. Sadece türler birbirlerinden farklı değildir, türün içerisindeki bireylerin de aralarında birçok fark vardır. Bu bir doğa gerçeğidir. Darwin, buradan hareketle şu soruyu sormuştur: "Tür içerisinde neden bir çeşitlilik vardır?" Bu sorunun cevabı, ne yazık ki Darwin zamanında bilinmiyordu ve Darwin de, isabetli bir hipotez geliştiremedi ve onu test edemedi. Ancak Darwin de, çağdaşları da, konunun çiftleşme ile ilgili olduğundan emindiler; sadece "neden" ve "nasıl" sorularına cevaplar bulamıyorlardı (teoriler geliştiremiyorlardı). Darwin'in buna yaptığı açıklama o dönemlerde karışım hipotezi olarak bilinen, yavruların özelliklerinin ana-babadan gelen özelliklerin tam bir karışımı olduğu yönündeki açıklamalara oldukça benzerdi ve günümüzde bildiğimiz genetik kuramlardan oldukça farklıydı (ve bir o kadar da hatalıydı). Neyse ki bu durum, kuramı çok fazla etkilemedi, zira Darwin'in amacı tür içerisindeki çeşitliliğin nasıl sağlandığını açıklamak değil, türlerin nasıl değiştiğini açıklamaktı. 

2) Daha sonradan, şu soru geldi: "Çiftleşme, neden canlıların değişimine sebep olmaktadır?Burada yine bir doğa gerçeği analiz edilmekteydi. Sorusunun cevabını, şu şekilde buldu: seçilimli çiftleşme. İlk etapta anlaşılması güç olabilir, ancak esasında cevap oldukça nettir: Çiftleşme, eğer ki belirli özelliklere yönelik olarak yapılıyorsa, her seferinde yavrular, istenen özelliklere daha fazla sahip olur. Örneğin her seferinde daha fazla süt veren inekler çiftleştirilir, daha az verenler insanlar tarafından elenirse, her nesilde ortalama olarak daha fazla süt veren yavrular elde edilecektir. Bu, canlıların değişiminin nasıl olduğuna yönelik yapılan ilk kapsamlı açıklamaydı. O dönemdeki insanlar, bunu hep kullanıyorlardı; ancak kimse bu değişimi ve bunun sebebini belirli temellere oturtmaya çalışmamıştı. İşte bunu ilk defa yapan Darwin değişimin bu ilk sebebini, Yapay Seçilim İlkesi olarak isimlendirdi. Tıpkı Newton'un yasalarında gördüğümüz gibi, tek bir gerçek, tek bir açıklamaya bağlanmasından ötürü, "ilke/gerçek/yasa" sözcüğü ile "teori" sözcüğü değişimli olarak kullanılabilmektedir. Ancak aslen, bu açıklamanın minik bir teori olduğu unutulmamalıdır. 

3) Darwin, daha sonrasında şu soruyu sordu: "Canlılar, insanların Yapay Seçilim Yasası etkisi altında olmaksızın, doğal ortamlarında nasıl değişirler?" Bu soruyu yanıtlamak için Darwin, sistematik bir yöntem kullandı. Yapay Seçilim'de, insanlar canlıların belirli özelliklerini seçmektedirler. Eğer doğada, hayatta kalma ve üreme (gelecek nesillere özelliklerini aktarma) konusunda avantajlı ve dezavantajlı bireyler bulunuyorsa, o zaman bir nevi "doğal seçme" meydana gelecek ve insanların canlıları değiştirmesi gibi, doğa da canlıları değiştirebilecektir. Buna yönelik yaptığı istisnasız her gözlem başarıyla sonuçlandı ve doğadaki çeşitliliğin, farklı çevresel koşullar altında, farklı bireyleri avantajlı/dezavantajlı kıldığını gördü. İşte doğada, buna bağlı olarak oluşan seçilime ise Doğal Seçilim İlkesi (En Uyumlunun Hayatta Kalması İlkesi) adını verdi.

4) Darwin, ilerleyen dönemlerde sadece hayatta kalmaya yönelik bir seçilim olmadığını, üreme konusundaki başarının da canlıların değişiminde rol oynadığı gerçeğini fark etti. Bu durumda, şu soruyu sorması kaçınılmazdı: "Canlılar, üreme başarısına bağlı olarak nasıl değişirler?" Bunun sonucunda, tıpkı hayatta kalma konusunda olduğu gibi, eşlerin birbirini seçimi konusunda da ciddi bir çeşitlilik ve seçilim olduğunu gördü. Buna, Cinsel Seçilim İlkesi adını verdi. 

Tüm Reklamları Kapat

Darwin, tıpkı Newton'un cisimlerin hareketlerini açıklamaya yönelik attığı adımlar gibi, canlılığın değişimini açıklamaya yönelik attığı adımları sürdürdü. Keşfettiği bu ilkeleri, bir araya getirerek bir teori geliştirdi:

5) Eğer ki canlılar arasında, hayatta kalma ve üreme açılarından bir rekabet bulunuyorsa ve sadece bazı bireyler, kendilerindeki "genetik" (o zamanlar bu tabir bilinmiyordu, sonradan keşfedildi) özelliklerden ötürü avantajlı konumda bulunuyorlarsa, o zaman her nesilde, bu avantajlı bireylerin yavruları daha fazla üretilecektir. Bu bireyler, başarılı olan ebeveynlerinin özelliklerini taşıyacakları için, kendileri de üreme çağına geldiklerinde, eğer çevresel şartlar değişmediyse, başarılı olacaklardır. Çevresel şartlar değişecek olursa (ki sürekli, tamamen kaotik bir şekilde değişmektedir), her nesilde başarılı ve başarısız olan canlılar değişecektir. Bu çevresel değişimlere uyumlu olanların daha fazla yavru vermesi ve daha kolay hayatta kalması ve başarısız olanların elenmesi sonucunda, canlıların popülasyon içerisindeki özellik dağılımları, nesiller içerisinde değişecektir. İşte bu evrim adı verilen bu değişim, Yapay Seçilim, Doğal Seçilim ve Cinsel Seçilim ilkeleri etkisi altında olur. Evrimsel değişimleri, bu ilkelerin etkisi altında açıklayan bilimsel kurama ise Evrim Teorisi adı verilir.

Darwin, "evrim teorisi" adını pek kullanmadı, hatta "evrim" kelimesine bile kitabında sadece 2-3 defa yer verdi. Ancak Türlerin Kökeni'nden sonra basılan kitaplarında, bu kelimenin sayısı arttı ve sonunda kuram, Evrim Teorisi olarak bilinmeye başlandı. Esasında Darwin, evrimi daha çok Doğal Seçilim'e bağlamaktaydı. Bu sebeple kuramına Doğal Seçilim Teorisi adını vermişti. Günümüzde, Doğal Seçilim'in en güçlü evrimsel değişim faktörü olduğunu düşünen bilim çevresine, bu yüzden Darwinist (Adaptasyoncu) Evrimsel Biyologlar ya da kısaca Darwinist/Adaptasyoncu adı verilmektedir. 

Bu anlatımdan anlayabileceğiniz gibi, evrimsel değişimleri açıklayan tek kişi Darwin değildir. 

Tüm Reklamları Kapat

Darwin'in Evrim Kuramı, tek Evrim kuramı değildir! Daha sonradan yüzlerce bilim insanı konuyu incelemiş, bazı başka bilimsel gerçekler Kuram'a katılmış, farklı kuramlar ortaya atılmış (Gould'un Sıçramalı Evrim Kuramı, Dawkins'in Bencil Gen Kuramı, vb. gibi) ve "Evrim Teorisi" genel adıyla bilinen teoriler bütünü, giderek zenginleştirilmiştir. Gould ve Lewontin'in geliştirdiği Sıçramalı Evrim Kuramı'na göre, Doğal Seçilim sadece ufak değişimler yaratabilmektedir; değişimin asıl sebebi, Darwin'den sonra keşfedilen, Genetik Sürüklenme İlkesi'dir. Günümüzde, bu farklı açıklamalar Modern Sentez adı altında birleştirilmiş ve her birine eşit değer veriliyor olsa da, halen Darwinist bilim insanları ve sıçramacılar arasındaki tatlı, bilimsel çekişme sürmektedir.

Ders Dokuz: Evrim Kuramı, bilimsel gerçeklerin toplamından meydana gelir ve sadece Darwin'in Evrim Kuramı bulunmaz. Evrim olgusu başlı başına bir bilimsel gerçektir. Darwin'in açıklaması ise, bu olguya bakış açılarından sadece biridir.

Kısa bir özet geçmemiz gerekirse: Makale Arşivi'miz içerisinde bulunan Evrim Mekanizmaları yazı dizimizdeki her bir mekanizma bir bilimsel gerçektir. Bunların toplamı sonucunda ise evrim meydana gelir. Bu süreci, yani evrimin neden ve nasıl olduğunu inceleyen kuramların toplamına ise Evrim Teorisidenir. Buna getirilen açıklamalardan biri ise Darwin'in Evrim Kuramı'dır. 

Şimdi, esasında buraya kadar olan anlatımlardan çoktan anladığınızı düşünsek de, Evrim Kuramı'nın "ispatlı" olup olmadığına bir bakalım.

Kanıt/İspat Nedir?

Halk dilinde "kanıt" (veya ispat), bir bilginin doğruluğunu gösteren verilere denmektedir. Örneğin bir arkadaşınızın sevgilisini aldattığını düşünüyorsanız ve arkadaşınızı bir barda bir başka biriyle öpüşürken yakalarsanız, bu sizin düşünceniz için bir kanıt olmuş olur. 

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Her Temas - İnsan Duygularının Yeni Bilimi

İnsanlar arasındaki fiziksel veya düşünsel her temasın zihindeki karmaşık örgüde nasıl iz bıraktığını ve duyguların hem biyolojik hem de evrimsel kökenlerini klinik hikâyelerle aydınlatan nefes kesici bir zihin yolculuğu.

Ünlü klinik psikiyatr ve nörobilimci Karl Deisseroth hayatını insan zihni hakkındaki gerçeklerin peşinde koşarak geçirdi. Beyne dair bildiklerini hastalarına duyduğu derin empatiyle birleştiren Deisseroth, Her Temas’ta “bozukluklarımız sağlam yanlarımız hakkında ne söyler?” sorusunun peşine takılarak ilginç zıtlıkların izini sürüyor.

Güncel araştırmalar ve birlikte çalıştığı hastalarına ait hikâyeler aracılığıyla kendi evrimsel tarihimiz ile gündelik hayatımızdaki sancılı anlar arasında köprü kuruyor: Yeme bozukluğu yaşayan genç bir kadın, beynin en ilkel dürtüsü olan açlığa karşı zihnin nasıl direnebildiğini gözler önüne sererken depresyon ve demans yüzünden sessizliğe gömülmüş yaşlı bir adam, insanların yalnızca mutluluğu değil, mutsuzluğu da hissedecek şekilde nasıl evrimleştiğini gösteriyor.

Her Temas, doğamızdan gelen bağ kurma ve anlam bulma özlemimizi zarafet dolu bir dille resmederek yalnızca beyne değil, tüm benliğimize dair anlayışımızı değiştiriyor.
 
“Deisseroth, heyecanlandırmak ve aydınlatmak gibi iki zor işi aynı anda başarıyor.” -GUARDIAN

“Gerçek ile kurgunun, hakikat ile hayal gücünün, yıkım ile arzunun bir karışımı.” -SCIENCE

“İnsan beynine dair bilgilerimiz bir devrim sürecinde ve Karl Deisseroth bu ilerlemede başı çekiyor. Şimdi maharetli bir yazar ve anlatıcı da olduğunu gösteriyor.” -NEIL SHUBIN, Canlılığın Tarihi’nin yazarı

Devamını Göster
₺165.00
Her Temas - İnsan Duygularının Yeni Bilimi
  • Dış Sitelerde Paylaş

Bilimde de kanıt benzer bir anlam taşır; ancak terminolojik olarak geçersiz bir sözcüktür. Kanıt, bilimsel bilinemezcilik için çok güçlü bir kelimedir. Bilim dilinde, bir hipotezin doğruluğunu gösteren olgulara "bulgu" denmektedir. 

Peki neden "kanıt" kelimesi kullanılamaz? Bu da, ikinci sorumuz ile cevaplanacaktır.

Bilimsel Hipotezler Kanıtlanabilir mi?

Bu sorunun cevabı tam olarak evet değildir. Çünkü "kanıtlanabilirlik", aslında bir yerde bilimin doğasına aykırıdır. Bir hipotezi "kanıtladığınızı" iddia ettiğinizde, onun değişemeyeceğini de iddia etmiş olursunuz. Bu, bilimsel olarak geçerli sayılamaz. Bunu biraz açalım:

Bir hipotez ortaya atıldığında, bu hipotez belirli bir olguyu açıklamaya yönelik olmalıdır. Bilim dahilindeki hipotezler mantık süzgecinden geçirilerek ve belirli bir bilgi birikimine bağlı olarak geliştirilmiş argümanlar oldukları için, bir hipotezi destekleyebilecek verilerin ihtimal sayısı, çürütebilecek verilerin ihtimal sayısına göre çok fazladır. Dolayısıyla bilimde önemli olan, çürütebilecek veriler üzerine gitmektir. Burada, bundan önceki yazılarımızı hatırlamanızda fayda görüyoruz: Eğer bir hipotezi çürütebilecek tek bir veri bulunabilirse, o zaman hipotezin yanlış olduğundan emin olabiliriz. Ancak hipotezimizi destekleyecek veri/verilerin bulunması, hipotezimizin "kesin doğru" olduğu anlamına gelmez. İşte bu ikilikten dolayı bilim, doğrulanabilirlikle değil, yanlışlanabilirlikle sınırlıdır. Ve işte bu yüzden bilim, doğrulanabilir değil; yanlışlanabilirdir.

Yani bir hipotez ortaya atılır, sonra bütün bilim insanları onu çürütmeye çalışır, ispatlamaya değil. O teori ya da hipotez, çürütülemediği sürece güçlenir. Evrim Kuramı, örneğin, son 150 yıldır hiçbir şekilde çürütülememiş, bilimin yüzlerce farklı sınavını her seferinde başarıyla geçmiştir. Günümüzde de sürekli olarak "eksik" olarak görülen bilgiler tamamlanmaktadır. Darwin, kuramını açıkladığında, kuram, eksiklerle doluydu. Ancak son 150 yılda bu eksiklikleri tamamlamayı başardık. Günümüzde de bir takım halkın genel olarak bildiklerinin ötesinde, teknik detaylarda eksiklikler bulunuyor elbette; ancak bunlar bayağı insanların iddiaları gibi "Ara geçiş türleri yok.", "Moleküler kanıtlarda eksikler var." şeklinde değil, bunların çok daha ötesinde ve akademik arkaplan gerektiren eksikliklerdir. Ancak bu eksiklikler, teorinin gücünü azaltmaz; çünkü zaten bu eksiklikler olmasaydı bilime iş düşmezdi. Bu eksikliklerden dolayı bir kuramı yermek, henüz ışık hızında giden arabalarımız olmadığı için otomotiv sektörüne lanet okumaya benzer.

İşte tüm bu sebeplerden ötürü, bilimsel kesinlik sınırlarının güvenilirliği için, bilimde "kanıt" kelimesini kullanmak uygun değildir. Kanıt, bir kuramın veya hipotezin geçerliliğine işaret eden bir olgudur; ancak bilimsel yanlışlanabilirlik sebebiyle kanıtlar bulmanın bir yere kadar anlamı vardır. Bir yerden sonra, önemli olan çürütebilecek verilere ulaşmaktadır.

Evrim Kuramı "Çökebilir", "Çürüyebilir" mi?

Bu bilimsel açıdan baktığımızda, Evrim Kuramı'nın (veya eşdeğer gelişmişlik, köken ve güçteki herhangi bir kuramın) hiçbir zaman çürümeyeceğini görebiliriz. Çünkü Evrim Kuramı, "tamamen çürütülebilme" evrelerini aşalı çok olmuştur. Artık o kadar büyük ve o kadar farklı bilim dallarıyla desteklenen bir bilim dalıdır ki, toptan çökmesi imkansız olmasa da, olanaksızdır. Elbette eksikleri ve açıkları olacaktır; ancak tamamen çökmesi bilimsel olarak mümkün değildir. Zira var olan yüz milyarlarca farklı çeşit kanıt, Evrim Kuramı'nın "çürümesi" ile birlikte başıboş kalacaktır. Bu bulguları bir araya toplayacak, yine bilimsel bir kuram bulunmalıdır. Ve bu kuram, sanıyoruz ki Evrim Kuramı'ndan çok da farklı olamayacaktır. 

Uzun lafın kısası, Evrim Kuramı değişebilir, gelişebilir, bazı kısımları yanlışlanıp, bazı kısımları doğrulanabilir; ancak asla ve asla tamamen çürümeyecektir: Canlılar var olduklarından beri değişir, gelişir ve evrimleşirler, bu bir doğa gerçeğidir. Türler, uzun zaman içerisinde yeni türleri oluşturacak şekilde evrimleşebilirler, bu da bir doğa gerçeğidir. Bunlar, asla değişmeyecek gerçeklerdir, tıpkı Evren'in bildiğimiz noktalarındaki herhangi iki cismin birbirlerine eşit ve zıt yönde kuvvetler uyguladığı gerçeği gibi. Ancak Evrim Kuramı'nın genişliğini arttıran bazı teknik noktalardaki ayrıntılar değişebilir; ancak bunları anlamak için akademik eğitim görmek gerekir. Örneğin, nötral mutasyonların popülasyon içi sıklık oranı ile popülasyon fenotipinin ilişkisi, Evrim'in bir dalıdır ve Motoo Kimura tarafından "Evrim'in Nötral Kuramı" olarak adlandırılan bir kuramla açıklanır. Belki bu kuram yanlışlanabilir; ancak bu Evrim'in "çökmesi" demek değildir ve asla olmayacaktır. Archaeopteryx'in son bulgularla dinozorlar ile kuşlar arasında tam bir geçiş türü olmadığı, dinozorlara kuşlardan daha yakın olduğu anlaşılabilir (henüz kesinleşmemiştir); ancak bu, Archaeopteryx'in kendisinden önceki ve sonraki tür arası bir geçiş olmadığı anlamına gelmez ki bir geçiş türüdür. Sadece dinozorlar ile kuşların "tam ortasındaki", "ikisinin tam harmanı" olma özelliklerini yitirmiştir - ki bu evrimsel açıdan çok da önem arz etmez. Darwinius masillae tüm maymunların 47 milyon yıl önce yaşamış atası olmayabilir ve lemurlara daha yakın bir tür olabilir; ancak bu, yaklaşık 50 milyon yıl önce yaşamış, yeryüzündeki bütün maymunların (insanlar, şempanzeler, goriller, orangutanlar, makaklar, lemurlar, ay-aylar, vs.) atası olan bir türden lemurlara geçişteki bir tür olmadığı anlamına gelmez ki bir geçiş türüdür.

Yani Evrim Kuramı, bu şekilde asla çürütülemez ve çürümeyecektir; çünkü günümüzde yüz milyarlarca farklı şekilde desteklenebilir bulgular ileri sürülebilir. Sadece virüslerin 1 yıl içerisindeki değişimi ve bu değişimlerin, Darwin'in tanımladığı ve sonrakilerin oldukça geliştirdiği ilkelere bağlı olarak kolayca açıklanabilmesi bile Evrim Kuramı'nın asla çökmeyeceğini gösterir. Dolayısıyla bu saatten sonra zaten "Evrim Kuramı çürüdü." diye bir haberi asla görmeyi beklemeyin, çünkü bu kadar kapsamlı ve bilimin her alanına girmiş bir kuramın tamamen çürümesi olanaksızdır. Elbette kuram değişecektir, gelişecektir, kendisi evrimleşecektir; ancak asla tamamen çökmeyecektir. Burada önemli olan nokta şudur: bu teori çökse bile, Evrim'in doldurduğu bunca boşluğu bilimsel olarak dolduran bir başka teori gerekecektir; yani Evrim'i ispatlayan yüz milyarlarca farklı kavramı içine alan bir diğer teori. Bu da, yukarıda belirttiğimiz gibi, yine Evrim Kuramı'ndan çok farklı olmayacaktır.

Peki, Evrim Çürütülebilir Mi?

Açıkladığımız gibi, Evrim Kuramı kısmen değiştirilebilir ve geliştirilebilir, bu konuda bir engel yoktur. Ancak o kuramın açıkladığı "doğa gerçeği", apayrı bir konudur. Basitçe ve açıkça söylemek gerekirse, bir doğa gerçeğini/yasasını çürütemezsiniz. Evrim, bir doğa gerçeğidir. Cisimlerin birbirine doğru olan hareketi, bir doğa gerçeğidir. Evrim Kuramı, Evrim gerçeğini açıklayan bir kuramdır (hatta birden fazla kuramın genel adı olarak alınabilir). Newton'un Kütleçekim Kuramı, kütleçekim gerçeğini açıklayan bir kuramdır. Bu kuramların kısımları ya da parçaları çürütülebilir ya da gerçeğe daha yakın bilimsel açıklamalarla değiştirilebilir. Tümünü çürütmek çok daha olanaksızdır (ancak örneğin Newton'un Yerçekimi Kuramı'ndan daha iyi kuramlar son birkaç on yılda ortaya atılmıştır; benzer şekilde Darwin'in kuramı, ilk ortaya atıldığı gibi kalmamış, değişip gelişmiştir). Öte yandan bu kuramların ele aldıkları doğa gerçeklerinin çürümesi, imkansızdır. Çünkü doğa gerçekleri, Evren'imizin yapısından ötürü oluşurlar. Bir başka Büyük Patlama etkisi altında veya bir başka Evren'de, tamamen farklı doğa yasaları oluşabilirdi ve tamamen farklı teoriler geliştirmemiz gerekebilirdi. Kısaca Evren'in dokusu değişmediği sürece, evrim gibi doğa yasaları da değişmeyecektir, dolayısıyla bu yasaların çürütülmesi olanaksızdır.

Tüm Reklamları Kapat

İşte bunu anlamak, bir insanın bilimi anlamasındaki en temel noktalardan biridir. Bu sebeple bunları vurgulayarak söylemek, büyük önem arz etmektedir.

Umarız tüm bunlar, bizlerin neden bu bilim dışı kaynakların hiçbirine kulak asmadığımızı sizlere bir nebze olsun açıklayabilmiştir. Bu insanlar, kendi hayal dünyalarında yaşayan cahil kimselerdir ve bunların bilimsel bir kuramı, hele ki bu kadar kapsamlı ve güçlü bir kuramı, bırakın toptan çürütmeyi, bir kısmı hakkında yorum getirebilecek kadar bile vasıfları yoktur. İşte bu yüzden onların ağzından bilimi öğrenmek, kişinin kendisini aptal yerine koymasından başka hiçbir şey değildir ve bu konuya ömürlerini harcayan binlerce bilim insanına hakarettir.

Bu teori, bilim içerisinde öyle bir konuma yükselmiştir ki, ancak şu sözler değerini tama yakın bir şekilde anlatabilir: "Evrim olmaksızın, Biyoloji'de hiçbir şeyin anlamı yoktur."

Dolayısıyla kişi, kendi seçimini yapmalıdır.

Bu 3 yazılık diziyi tek bir cümlede özetleyecek olursak: Evrim Kuramı, asla bir kanun olmayacaktır ve olması için bir sebep de bulunmamaktadır, çünkü bilimsel bilginin tepesinde, kanunlar değil, teoriler bulunmaktadır!

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Evrim Ağacı Akademi: Bilim Nedir? Yazı Dizisi

Bu yazı, Bilim Nedir? yazı dizisinin 15. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Bilim Nedir? Bilimin Temel Özellikleri Nelerdir?" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
23
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 19
  • Bilim Budur! 10
  • Tebrikler! 9
  • Merak Uyandırıcı! 7
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 6
  • İnanılmaz 4
  • Umut Verici! 3
  • Güldürdü 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  • C. Darwin. (1859). On The Origin Of Species. ISBN: 0-8014-1319-2. Yayınevi: -.
  • R. C. Lewontin. The Units Of Selection. (1 Ocak 1970). Alındığı Tarih: 1 Nisan 2019. Alındığı Yer: Annualreviews | Arşiv Bağlantısı
  • National Academy Press. (2008). Science, Evolution, And Creationism. ISBN: 0-309-10586-2. Yayınevi: National Academy Press.
  • D. J. Futuyma. "Evolution, Science, And Society: Evolutionary Biology And The National Research Agenda. (1 Ocak 1999). Alındığı Tarih: 1 Nisan 2019. Alındığı Yer: Universidad de Granada | Arşiv Bağlantısı
  • S. F. Mason. (1962). A History Of The Sciences. ISBN: 0020934009. Yayınevi: Macmillan General Reference.
  • Y. S. Liu, et al. (2009). Darwin's Contributions To Genetics. Journal of Applied Genetics, sf: 177–184. | Arşiv Bağlantısı
  • T. Dobzhansky. (1973). Nothing In Biology Makes Sense Except In The Light Of Evolution. The American Biology Teacher, sf: 125–129. | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 19/03/2024 05:39:47 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/352

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Bellek
Genel Görelilik
Maske Takmak
İklim Değişikliği
Bilim İnsanları
Kök Hücre
Antibiyotik
Mers
Araştırmacılar
Nükleer Enerji
Evrim Ağacı
Böcek Bilimi
Çekirdek
Siyah
Avcı
Temel
Gıda Güvenliği
Uterus
Çevre
Amerika Birleşik Devletleri
Çiçek
Film
Karar Verme
Kuş
Demir
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Kafana takılan neler var?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
Ç. M. Bakırcı. Bilimsel Yöntem - 3: Evrim Nedir? Evrim Teorisi 'Sadece Bir Teori' Mi? Evrim Çürütülebilir Mi?. (25 Aralık 2012). Alındığı Tarih: 19 Mart 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/352
Bakırcı, Ç. M. (2012, December 25). Bilimsel Yöntem - 3: Evrim Nedir? Evrim Teorisi 'Sadece Bir Teori' Mi? Evrim Çürütülebilir Mi?. Evrim Ağacı. Retrieved March 19, 2024. from https://evrimagaci.org/s/352
Ç. M. Bakırcı. “Bilimsel Yöntem - 3: Evrim Nedir? Evrim Teorisi 'Sadece Bir Teori' Mi? Evrim Çürütülebilir Mi?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 25 Dec. 2012, https://evrimagaci.org/s/352.
Bakırcı, Çağrı Mert. “Bilimsel Yöntem - 3: Evrim Nedir? Evrim Teorisi 'Sadece Bir Teori' Mi? Evrim Çürütülebilir Mi?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, December 25, 2012. https://evrimagaci.org/s/352.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close